- 339 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mualla Öğretmenime
8 Kasım 2021, Kırıkkale
Bugünkü Duruşumu Borçlu Olduğum Özel İnsan, Mualla Öğretmenime,
Değerli Öğretmenim, sizinle çok uzun yıllar bir arada olamadık belki. Ellerimiz kalem tutmaya, zihnimiz soyutlamaya ve yüreğimiz de vatan sevgisiyle dolmaya başlarken kesişti yollarımız. Ne büyük bir lütuf!
Hatırlar mısınız bilmem, sizin teşvikinizle belki de ömrümde ilk kez bir sahnede rol aldım. Ne de çok hazırlık yapılmıştı ve ne de çok emekle üzerimize titremiştiniz bu sunum için. Ben, Mehmet adında vatansever bir köy çocuğuydum. Perdenin benimle açılması da çok heyecan verici bir durumdu aslında. Ne de heyecanlanmıştım. Sizin desteğiniz ve kararlılığınız sayesinde, kendimden daha büyük gördüğüm bu rolün üstesinden gelebildim. Ne mutlu bana, demekten kendimi alamıyorum şimdi.
Sınıftaki hakimiyetiniz, her bir öğrencinize gösterdiğiniz şefkat ve sevgi çoğumuzun yüreğinde derin izler bıraktı. Bu anlamda bizler ne de şanslı çocuklarmışız değil mi? Bugün sizin izinizden yürüyen ve belki de sizdeki o kararlı duruşun bir neticesi olarak ben de bir öğretmen olarak, sizinle aynı mesleği paylaşıyor ve bununla da gurur duyuyorum. Daha o yıllarda henüz dördüncü sınıfta idik. Bu sınıfta meraklı gözlerle sizi derinden gözlemler ve anlamaya çalışırdım çoğunlukla. Ne zaman ve ne sebeple kızabileceğinizi, ne zaman güleceğinizi kestirebiliyordum artık. Benim dünyamda giderek daha bir büyüyor, daha ehemmiyetli bir hal alıyordunuz. Çok geçmeden sınıf sizi, siz de sınıfı sevmiştiniz. Velileriniz de çok değer veriyordu size. Annemin de en uzun soluklu görüşmesi sizinle gerçekleşmişti. Keşke o günlere geri dönebilmek mümkün olsaydı. Okul hayatımızın akademik anlamdaki en göz kamaştırıcı yıllarıydı bu yaşananlar sizinle.
Sizin sesinizden işittiğimiz tarih yeniden hayat buluyordu belleğimizde. Hele ki Osmanlı tarihinin kahramanlıklarla dolu konuları anlatılırken kah Tiryaki Hasan Paşa, kah Plevne Gazisi Osman Paşa oluveriyorduk her birimiz. Sayfalardan sıyrılıyordu tarih ve biz şeffaf bir yüzeyden gözlemliyorduk sanki geçmişimizi. Öte yandan doruklarında geziyorduk kara kışı eksik olmaz Ağrı`nın ve alabildiğine geniş düzlüklerinde deli taylar gibi koşmak isteği canlanıyordu Konya Ovası`nın yahut Haymana Platosu`nun verimli zemininde. Belki teknolojik gelişim bugünlerin çok gerisindeydi, sınıflarda sayıca kalabalıktık üstelik. O dönemlerin türlü meşakketine rağmen öğrenmeye açtık aslında. Merakla bakan gözler çevrilirdi üzerinize, birlikte uzayın keşfine çıkılırdı ve siz daima öndeydiniz, rehberdiniz. Belki de o yıllarda başlamıştı bendeki şu uzay merakı; astreoitler, nebulalar, uzay gemileri, süpernovalar, göktaşları ve dahası…. Dünümüzü unutmadık, Mustafa Kemal olduk milli mücâdelemizde, Kara Fatma, Halime Çavuş, Gördesli Makbule`ydik kiminde. Elif`in kağnısına konu olan Şerife Bacı`ydık ve Hasan Tahsin… Vatab olduk al kanla sulanmış, yalın kılıç düşmana atılan Ulubatlı Hasan, İstanbul`u fetheden Fatih`tik, üç kıtayı titreten Kanuni Sultan Süleyman. O denli çok şey var ki söylenecek, kelimelerle ifadesi ne de güç verilen emeği anlatmaya. Ve sadece iki yıla sığmıştı bütün bunlar. Bizim için paha biçilemez değerdi kazanımlar. Şükran borçluyuz, minnet borçluyuz o değerli duruşa, sese,emeğe ve en şefkatli yüreğe.
Şimdi ne kadar zaman geçmiş olursa olsun, aynı mesleği halen yapmakta olan bir öğrenciniz olarak, “Bir gün öğretmen olduğunuzda beni daha iyi anlayabileceksiniz.” cümlesi çınlar durur kulağımda. Belki her birimiz öğretmen olmadık fakat, sizinle bu kutsal mesleği icra edenlerden biri olabilmemi bir şans, lütuf ve onur olarak görmekteyim. Ne büyük bir bahtiyarlık bu güzellikleri yaşamış olmak benim için.
Mesleğe atıldığım yıllarda ilk kez işittiğim ” Öğretmenim” ifadesinde aklıma gelen ilk isimdiniz ve hafızamda da canlanan eli öpülesi insan.. Biz, sizden aldığımız ve günün koşullarına uyarladığımız büyük önder ve Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk`ün de en değerli hazine olarak gördüğü çocuklarımızı, gençlerimizi olanca gücümüz ve tecrübemizle âtiye taşımanın bilinci ve gururu içindeyiz. İsminiz hafızalarımızda hep baş köşede duracak. Mualla Öğretmenim, sizden aldığımız mesleki feyzi, onun gerektirdiği asil duruşu bugün de kutsal bir emanete gösterilen ihtimamla taşıyorum. Eminin diğer öğrencileriniz de başka başka sahalarda aynı mefkureye uzanmak üzere bu güzel ülkemiz ve onun kıymetli insanları için özveriyle hizmet ediyorlar. Bu anlamda sizle yüz yüze birkaç dakika da olsa bir araya gelebilmeyi çok isterdim doğrusu. Kim bilir, bu dileğim gerçekleşir belki de.
Şundan emin olunuz ki, siz ;çağını okuyan, güncelliğini koruyan, değerlerine sımsıkı bağlı; vatan, millet,bayrak sevgisiyle en cömertçe yetiştirilmiş bir neslin müdavimisiniz. Emekleriniz bu sancağın gölgesinde ve ejdat yadigarı yurdumuzun her köşesinde yankı bulacaktır. Müsterih olunuz. Ellerinizden hasretle öpüyor, bu ve bundan sonraki yaşamınızda bir insana kısmet olabilecek en güzel lütufları diliyorum. En kalbi saygı, selam ve hürmetlerimle.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.