- 1455 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ?
KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ?
Nerede bir eski ev görsem iç çekerim. ’Hey gidi hey’ derim. Kafamda, hayalimde neler yaşatmaya başlarım. ’Kimler gelmiştir, kimler geçmiştir?’ diye sorgular dururum dakikalarca. Bu kimi zaman Beyoğlu’nda tarihe tanıklık etmiş bir bina olur, kimi zaman bir köy evi olur.
Horozların, tavukların, ineklerin seslerinin arasında taş döşemeli bir yolda aheste aheste ilerlerken başımı çevirdiğim her yönde perdeleri çekilmiş-kim bilir en son ne zaman, kim tarafından çekildi- evleri seyrettim durdum.
Kaç usta yaptı, kaç ay sürdü, inşaatında ne yemekler yendi, ne ayranlar, ne çaylar içildi? Kagir evlerin ardıçları kim bilir hangi yamaçtaki ormandan kesildi, kim bilir köye nasıl getirildi, kim bilir hangi ustanın elinde son şeklini aldı? Kim bilir o ustaya ne methiyeler dizildi?
Ne günler, ne aylar, ne ömürler tükendi kim bilir? Bu ’Kim bilir? ’ sorularıyla cebelleşir dururum. Kim bilir hangi köyden gelin geldi bu eve? Kim bilir hangi kız yavuklusuna baktı perdeyi gizlice aralayıp? Hey gidi hey!
Mavi renkli kapıdan eğilerek dışarı çıkabilen delikanlı için bu evin önünde ne asker eğlencesi yapılmıştır? Bu evin kızı -bu ev yeni iken- bu mavi kapının önünde ata bindirildi ve davul zurna çalan müzisyenler sırtlarını duvara dayayıp, sundurmanın altında gölgelendiler. Buna benzer sorular aklımdan geçerken birbirlerini kovalarlar. Cevaplarını hayal gücümle veririm.
Gel gelelim üstündeki kiremitler hangi fırında pişirildi, hangi kalıpla verildi bu şekli? Tuğlalar hangi ustanın maharetli eliyle fırından çıkarıldı, güneşe dizildi? Belki çatıdaki kiremitleri birbiri ardınca dizen delikanlı ustaya evin kızı buz gibi ayran getirmiştir. Tam ona bardağı uzatırken göz göze gelmişlerdir. Belki her gün daha yavaş çalışıp, daha fazla sürsün diye yavaştan almıştır işi delikanlı. Ve evin kızı günde üç-dört kere çay, ayran yapıp getirmişti. Belki de aylar sonra bu kız, bu delikanlıya gelin olmuştur bu evden. Bu kagir ev bu gibi nelere şahitlik etmiştir kim bilir?
Dedim ya böyle bir ev görsem neler düşünürüm, neler hayal ederim. O evin gelmişini, geçmişini yaşarım on-on beş dakikada. Ve en sonunda aynı soruyu sorarım kendime -cevabını kendim tahmin ettiğim halde- ’Kimler geldi, kimler geçti?’
İSMAİL MALATYA 17/11/2021-ÇARŞAMBA-İST.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.