Yalnız Utangaçlar
Y...’den
Merhaba kılavye efendi, nasılsın iyi misin, Tanrının Göktengrinin Allahın Ranın Şivanın selamı melamı üzerine olsun.
Utanmaya başladım iyiden iyiye.
Okuduğum haberler, izlediğim videolar, kadın cinayetleri, intiharlar gibi tüm olumsuzlukların iç karartıcı, umut kırıcıların yanında kokain partileri, seks alemleri, rüşvetler, hukuksuzluklar, torpiller de tuzu biberi olunca zihnimin biri mi ölmüş- yakınları ne yapar, biri mi hastalanmış -eşi çocukları ne yapar, biri haksız yere mahpusa mı tıkılmış-geride kalanları ne yapar diye düşünmek istemenin bile düşüncesinden utanır oldum.
Temiz kalanlara, kirlenmeyenlere selam olsun.
Umut olsunlar milletimize de devletimize de..
Korkularımız çoktur elbette, günden güne de artar. Öncelikle suçsuz yere mahpus korkusu, zalim devlet korkusu, ata ana eş kardeş kaldıramayacağımız bir laf der mi korkusu Tanrı korkusunu unuttuğumuz için onu saymıyoruz pek.. Korkuları büyük olanlardan korkulmaz ama korkusu olmayandan korkulur işte. Hele bir makam mevkii sahibi bir kişi ve bir de zenginse işte korkmanız lazım gelir bu ülkede. Hakimin savcının ellerini de bağlamışlar ya, ülkemizde en korkusuz olması gerekenler hakim ve savcılar iken en korkak görünenler grup yine onlar olarak listenin başındalar galiba.
Yiğitlere, yiğit olanlara, yiğitliğini ve şerefini yere düşürmeyenlere selam olsun..
Umut olsunlar milletimize de devletimize de..
Ayrılıklarımız da çoktur bizim, uzaklıklarımız da çoktur elbette. Toplumsal olarak da ayrılmışız. İnançsal, ekonomiksel, düşünsel ayrılıklarımız da çoktur bizim. Herkes bir kuyruk tutturmuş tutar gider, herkes bir iz bellemiş yürümeye çalışır işte.
Hey kılavyeye basan efendi, bana mı dedin kılavye efendi, Sana dedim ya, ekranı bir silsene gözlük beziyle, kılavyenin arasına kaçmış tozları, şeker, kırıntı, tuz gibi parçalarını kürdanla bir elden geçir, temizle ya hu beni.. İyice kokmaya başladım, yakında küf tutacağım kılavyeye basan efendi... Dur bakayım bir, doğru dersin kılavye efendi, baş üstüne, seni bir temizleyelim... Temizlik çocukluktan gelir, aileden gelir haklısın kurbanım, afedersin, duş da aldırayım mı sana şöyle tellak gibi bir yumuşatır kirini yağını sivilceni falan bir güzel derinden damarından ayırırım, rahatlarsın.. Kafayı mı yedin kılavyeye basan efendi, su beni yakar, kısa devre yaparım, ateş alırım sonra.. Hiç mi fizik elektirik dersi almadın sen. Haklısın kılavye efendi, birden seni insan sandım ondan kaynaklandı. Kusura bakma emi.. Ne kusuru gardaşım benim, dalgınlığına gelmiştir herhalde yoksa beni öldürmek aklından bile geçmez bilirim, lakin unutma yine de su elektirikli alet ve cihazların idam sehpasıdır, kurşunu, trafik kazasıdır işte. Hatırlattığın için teşekkür ederim kılavye efendi, eksik olmayasın...
Bu arada Y tuşuna ayrı bir önem verdiğini görüyorum, diğer tuşlara da haksızlık etme emi. Onlar da bildikleri ve gördükleri kadar cesaretliler ve bilgililer işte, yoksa okuduklarını anladıklarından değil.. Eksik olma kılavye efendi, ne dediğini anlamadım amma vardır herhalde bir elektirik, program veya yazılım sıkıntın... Sağlıkcakla kal, müsaadenle kılavye efendi... Müsaade sizin kılavyeye basan efendi, Tanrıya, Göktengiriye, Allaha, Raya, Şivaya Mivaya emanet ol..
Unutmadan kılavye efendi, bir de şiir bırakayım sana, canın sıkıldıkça okur, beni anarsın emi.. Hadi ben uçtum..
Sormayın erenler benim yüzyılda
Milyar hep birden bir tarih oldu
Gördüğünüz gökler mahpusa girdi
Gözlerde parlayan fer tarih oldu
Elektirik icat ettik çok gördük
Kaderin çarkını motorla kırdık
İnternetle gittik cennete girdik
Şeytan cin zebani şer tarih oldu
Kayboldu ormanda tohumun eşi
Çok vahşi geliyor odun ateşi
Ocağa gaz ile koyduk güneşi
Duman is kıvılcım kor tarih oldu
Spermi fırşkırttık naylon yapıya
Yumurtayla koyduk soğuk depoya
İnsanı tastamam yazdık tapuya
Tanrıdaki gizem sır tarih oldu
Tekerleğe kanat taktık uçurduk
Yola demir çelik kurşun içirdik
Tüm renkleri camekandan geçirdik
Siyah beyaz gri kör tarih oldu
Numaralandırdık her ruha pili
Kağıtsız kalemsiz kitapsız dili
Çıkacak az kaldı kabirden ölü
Canlıda cansızda ter tarih oldu
Bir anda her yere birlikte gittik
Eti ve kemiği çobansız güttük
Manayı manadan haberdar ettik
Tapınmak tepinmek zor tarih oldu
Dünyeviyim baştan başa neşeli
Kalmadı dünyada zihni köşeli
Sonsuzu öldürdük aşkla pişeli
Alimde cahilde kir tarih oldu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.