Z Kuşağının İnanç Yolu
Z kuşağında dinsizim demek, Müslüman değilim demek öylesi sıradan bir itiraf ki… Kimlerden olmuşlar ki bu çocuklar… Elbette 28 Şubat kuşağının ezilmiş ebeveynlerin çocukları! Öyle bir hale gelmişler ki bu ebeveynler, eşlerini boşamışlar yeni hanım almışlar…eşleri de başkaları ile evlenmişler…Makam onlarda, zenginlik onlarda ve kendi hayatlarını yaşarken çocuklarını unutuvermişler! Onlarda 28 Şubat mağdurlarından daha kötü ezilmişler, ilgisizlik ve sevgisizlikten. Kendi yollarını seçerken, kendilerini mağdur eden anne ve babalarının yolunu terk etmişler. Onların seçimlerini eleştirmişler. Haklılar da. Çocuğum işte din ve yaşa demekle bu olmuyor işte. Z kuşağı her şeyi derinden eleştiriyor. Diyorlar ki onlara, eğer bu din dediğiniz gibi olsaydı bizi mağdur ve sevgisiz bırakmazdınız. Dinsiz yaşarız ama sizin dediğiniz İslamı yaşamak bize göre değil, haklılar mı? Kendilerinin sebeplerine bakınca evet ama İslam yanlış yolu emretmiyor ve ezber yaşayın, Allah’a isyan edip hayatınızı böyle sürdürün demiyor ki? Z Kuşağının gözünde İslam bir çöl hayatını andırıyor sanki… Oysa dinsiz yaşadıkları hayatta heyecan var, eğlenmek var, içmek var, uyuşturucu almak var, ayıpları silmek var, kendilerince uydurdukları cennette özgürce yaşamak var. İstedikleri gibi ticaret yapıp yaşamlarını sürdürüyorlar. Ticarette her şey mübah. Böyle yaşadıkları hayatın kötülüklerini kimse anlatmamış veya yaşatmamış ki… İçki, sigara, zina, kandırma ve yalan söyleme sonucunda yaratıcının olmadığına inanma ile sonuçlarında ortaya çıkan acılara nasıl katlanılacağı anlatılmamış. Hani dinsizlik ölümden sonrasına da yok diyor ya, öyleyse bu dünyada istediğin gibi yaşa sergileniyor. İçlerine girsek, gelin Müslüman olun desek, onlara nasıl itici geliyor. Örnekleri ebeveynleri ya… Onları ikna etmenin yolu çok zor. Ebeveynleri hani bu yaşayışlarını gördüklerinde nasıl olduysa öğüt verme yolunu tutuyorlar bir an. Çocuklarda diyor ki, biz mi istedik dünyaya getirmenizi… Çekin cezanızı!
Daha yakınlarda yeni üniversiteyi kazanmış ve tanıdığım bir kız çocuğu, baş örtüsünü çıkardı. Ne kadar tesettürü varsa kullanmıyor artık, bunları ebeveynleri ihtiyacı olana verdiler. Onlara baktım bu durum çok acı. Ellerinden de bir şey gelmiyor. Bu aile aslında biraz daha iyimser ve iyi örnek ama çocuklar etrafında ki dinsiz çocuklardan ister istemez etkileniyorlar. Yaşam kalitesini başka bir yöne kaydırıyorlar. Çok yüksek derece ile üniversiteyi kazandı, mutlu mu oldular, hayır! Dinini kaybettirdiler. Üniversite sınavı kadar dinini yaşamasına etki edecek örnek soruları ona çözdürmediler. Çocukları işte, atsa atamazlar, satsa satamazlar. Duadan başka yapacakları bir şeyleri de yok.
Bizim kuşak fakirlik ile talihsizliklerle dolu bir hayatı yaşadı. Hep ezildik, inancımız bile önümüze bir bedel olarak kondu. Ancak, biz şimdi iman yönünden de çok şeyleri kaybettik, özverili olursak. Her ne kadar hala namaz kılsak, oruç tutsak da… Faizi çok kolay alıyoruz. Çok kolay boşanıyoruz. Çok kolay zina ediyoruz. Çok kolay makam sahibi oluyoruz. Öyle bir Müslüman modeli tesis ettik ki, dünyayı yaşa, eh işte azıcıkta ibadet et ne olur ki? Ölümden sonrası hayat için sorguyu düşünen neredeyse kalmadı. Şimdi söyleyin onlardan olan Z kuşağı nasıl bir din yaşar ki… Dinsizim derse, Müslüman değilim derse bunu eleştirecek yüzümüz var mı? Bunun vebali hepimizin üstündedir bilesiniz… Biz İslamı ilk önce samimi bir şekilde yaşamalıyız ve Z kuşağına örnek olmalıydık. Maalesef bu gidiş nereye gidiyor artık düşünemiyorum. Bunu için nasıl bir yol bulmalıyız araştırmalıyız. Bunun yolu tarikat da değil. İşin doğrusu çocuk sınavı kazanmak için eşek gibi çalışırken, bir nefes olsun diye dini eğitimde hayatını kaplamalı. İkisi eşit düzeyde hayatına yansımalı.
İslam dini, insanın refahı, mutluluğu ve geleceği için ışık olurken, internet çağında bunu anlatamıyorsak ve sevdirmenin bir yolunu bulamıyorsak yuh olsun bize. İslam dini bir masal değil, hikaye değil, O hayatın gerçeği… Dünyalık kapmada yarışmak yerine, Müslüman olduğunuzla övünmek yerine, çocuklarınıza örnek olup, dindar yetişmesini çağın gerçekleri ışığında gerçekleştirmenin bir yolunu bulmalısınız. Bu bizim alnımızın borcudur. Çok çalışmalıyız, çok
Çobanı olmayan başıboş kalan koyunu kurt kapar, bunu asla unutmayın…
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
Saffet Bey, bırakınız Z Kuşağını , yüzde 50 oranında Y Kuşağını da kaybettiniz benim düşünceme göre. Bunda internetin etkisi ne kadar çok olduysa, ,başta diyanet olmak üzere, sair tarikat ve cemaat sitelerinin çağın soru ve sorgulamalarına veremediği cevaplar da büyük pay oynadı .
Kuranı sorgulanamaz kılarak, islam tarihinin kökenlerine arap tarihi olarak inilince de kör kuyulara düştü zihinler.
En büyük hatalardan biri ateist ve deistleri ahlaksız, kumarbaz, saygısız, yazınızda da yaptığınız sorgulama hatası olarak uyuşturucu bağımlısı, serkeş olarak göstermeye çalışarak yapıldı. İnternet alemi veya dünyasında günümüzün nesilleri, kafir olarak nitelendirilen, tanımlanan; ulus, millet ve toplumların da insan olduklarını onların da ahlak anlayışları olduğunu ve dürüst olabildiklerini gördü.
Baba ve annelerde suç aramaya gerek yok bu konuda. Çünkü bir önceki neslin ulaşabildikleri kaynaklar tek kutuplu ve tek merkezli idi. Günümüzde ise internet sayesinde çok kaynaklı, çok kutuplu, çok kültürlü bir dünyada merkeziyetsizleşme de neredeyse aşıldı, aşılacak.
Son 20 yılda osmanlı adına yazılmayan yazı kalmadı, o yazıların bir çoğu osmanlıyı övme, dini mübini islam yörüngesindeydi. İslami camia günümüzün süper güçleri olarak görülen abd rusya başta olmak üzere ab'nin dünya üzerindeki hegomanyalarını durmadan eleştirerek ve bunu dini yönden yaparak ortaçağdaki islami hegomanyalardaki zorbalık ve eleştirdikleri hegomanyalara benzer olduğunu görünür kıldı bir bakıma.
Son 100 yılda kadın haklarındaki gelişmeler ve kadınların da seslerini çıkarmaları, kendilerini birey olarak görmeye başlamasına - ki öyledir- islami düşünürler hiç bir zaman olumlu yaklaşmadı. Her başı açık kadının durumunu zinayla eş değer tutarak mantık ve ahlak sınırlarını zorladılar ve sonuçta okuyan sorgulayan ve birey olduğunu insan olduğunu anlayan kadınlar da içten içe islamin kadına bakışındaki eksiklikleri, ortaçağ ve öncesinin ataerkil düşünce sistemlerinin baskısını kırdılar.
Bu sadece dini yönden değil dünyanın genelinde 1900 lerden sonraki kadın siyasetçilerin, sendikacıların söylev ve fiilleriyle de perçinlendi. Margeret Teacer ( yanlış yazabilirim) ilk ingiliz kadın başbakan oldu galiba, islamın veya hristiyanlığın kadına bakış açısını ne kadar farklı mı aynı mı mesela, genelde aynıdır, sene 1950-60 lar mı veya öncesinde de işte, ülkemizde de kurtuluş savaşındaki kadın pilotlarımız, kadın öğretmenlerimiz, yazar ve şairlerimiz de yerel olarak ataerkil baskıyı kırdı.
İslam tarihindeki boşluklar, arap kültüründeki anlatıların farklı yönleri olduğunu da okudu yavaş yavaş günümüz nesilleri.
Şahsen sizin çektiğiniz ızdırabı, eğer ızdırap ise; ben ilkokul,ortaokul ve lisedeki islami kültür ve camii çevresi yaşantımdan ziyade, ki genel olarak sünni bölgelerde y kuşağının geçtiği yol aynıdır, 17-18 yaşlarımdan 35 yaşlarıma kadar yaşadım. Aklıma takılan tüm sorulara başta diyanet, kuran, hadis, tarikat ve cemaat siteleri, islami şair ve yazarların kitap ve internet siteleri yoluyla. adem ve havvanın yaratılması, üremesi, nuh tufanı, zülkarneyn, ulul azam peygamberlerin yaşamı, çevresi, akrabalık ilişkileri, bulundukları bölgeler, ki ibadet boyutuyla ibadetlerin de hem bireysel hem de sosyal alana etkileri bakımından devamlı düşünüp durdum, nasıl olur da insanlar Allah tarafından gönderilen ve mükemmel ve son din olan islamı kabul etmez, nasıl olur da peygamber hakkında ileri geri konuşurlar gibi kendi çapımda girmediğim sorgulamadığın olay kalmadı. Ve ben şahsen yine kendi çapımda son dört yıl hariç devamlı dini yönden karaladım, düşündüm, çercevem hep din olmuştur karaladığım şiirlerde de vb...
Ara sıra kendime sorarım, ne oldu, ne değişti de dini reddettim. Kimileri dine girerken mesela ben niye çıktım. ve kendimi birey olarak neden islami tanımların dışına çıkarak insan olarak değerlendirmeye başladım.
Hani diyorlar ya, insanlar okudukça dinden uzaklaşıyor diye.. aynen öyle... son 15 yılımda açık öğretimden kamu yönetimi ve sosyolojiyi bitirdim mesela. cami diğer bir bakıma da cemevi veya diğer bakıma da kilise veya tapınak merkezli tarihi anlatıların, yönetimlerin , kültürel alışkanlıkları, çevreye, köye, şehre, ülke bölge ve dünyaya bakış açım değişti de ondan. bir bakıma gözlüklerim silindi diyelim. Daha net ve şeffaf görülmeye başladı kültürel ve tarihi sürüncemeler belki de ondandır.
Son 20-40-50 yıldaki muhafazakar yönetimlerin, hükümetlerin de yanlışları bunda elbette etkili olmuştur. Bu site özelinde islamı en güzel şekilde anlatmaya çalışan iki kişi gördüm, lakin onlar bile işin içinden çıkamıyorlar. arkalarında veya bünyelerinde ilahiyat veya tarikat cemaat merkezli fikir dünyası varken bile..
Benim düşüncemdeki müslüman insan kaliteli insandır her yönüyle. öyleydi çok çok uzun süre. Şiirde yazıda bu kalite, fikir yüksekliği, insani ve ahlaki yükseklik kaç tane kendini şair yazar olarak veya bu yolda islamın derdini çekme yolunda kaç kişide var?
Uzatmayayım, herkesin kaldıramayacağı konulara da girmek istemem. Eğer imanınızı korumak istiyorsanız, veya benim durumuma düşüp dini reddetme makamına gelmek istemiyorsanız, eleştirilerinizi kendinize, en iyisi kitabınıza çevirin, yaptığınız eleştirileri 2-3 bin yıllık olan peygamberlerinize çevirin, eğer getirdiğiniz eleştiriler karşınızdaki ateist ve deistlerde yoksa eninde sonunda gelip sizi bulur. ister buna hikmet nazarıyla bakın, ister kader kaza nazarıyla.
Sadece islam değil hristiyanlık yahudilik uzak doğu dinleri hatta şamanizm bile çıkmaz sokağa girdi..
Din gerekli derseniz; elbette, belli bir kıvamdaki insanları yönetmek, yönlendirmek için gerekli, yine de internet çağındaki bilgilerin anonimliği ve herkesin ulaşabilirliği de dini de çok gerekli kılmıyor.
Ölüm ve sonrası, cennet ve cehennem mi? Görüntüsel hafızaların çağında sonsuz cenneti açıklamaya ve bu açıklamaların yeni çağın zihinlerini tatmin edeceğini de düşünmeyin asla.
Dünyada 1. ve 2. dünya savaşlarından sonraki hukuki gelişmeler, modern veya laik veya insan merkezli hukuklar, demokrasilerin de, ortak fayda ortak zarar, vatandaşlık ve yurttaşlık bilinci de, dini hukuğun çok çok önüne geçmesi bir yana, dinlerin bir- iki adım geride kalmasına neden oldu diyerek kendi görüşlerimi de paylaşmış olayım..
Huzur mu? ister inanın ister inanmayın, dindar olduğum zamanlardan daha çok huzurluyum. Yani huzur sadece dinlerde değilmiş.
Ve lütfen 2-3 bin yıllık çoban sürü düşüncelerinin ötesine geçerek topluma ve bireye bakınız. insan ve insanlar sürü değil. Nasıl din diyenlerin içinde ahlaksızları varsa elbette ateist ve deistlerin içinde de nahoş hareketler olabilir, günümüzde hangi inanç veya düşünce sütten çıkmış ak kaşık değil mi?
Saygılarımla...
(Not: umarım bunları yazdım diye linç yemem, genelde adet oldu, vurun taşlayın..)
İnsani tarafından 6.11.2021 06:05:37 zamanında düzenlenmiştir.
İnsani tarafından 6.11.2021 06:15:25 zamanında düzenlenmiştir.
saf şiir
Yinsani
10 yy zamanlarında şimdiki afganistan, pakistan, iran coğrafyasına hükmeden sistemin başı yanı padişah, sultan bölgesindeki farklı kanaat önderlerini toplamış, toplum arasında inançlar, dinler yüzünden çıkan uyuşmazlık, sürtüşme ve çatışmaları sonlandırmak için her inancın önde gelenine demiş ki; oturun bir orta yol bulun, ortak yaşam inancı ve kuralları belirleyin, hukuğu belirleyin, halkım tebaam birbirleriyle kavga edip durmasınlar.. lakin başaramamış. Oradaki islami önde gelen de sizin dininiz size bizimki bize diyerek kestirip artmış. Çünkü kestirip atmak zorunda kalmış inandığı kitap öyle emrettiği için... İslamın barış dini, hiristiyanlığın sevgi dini olmadığını dini kurumların devletleri etkileyerek ortaçağ boyunca belki daha da uzun bir dönemde tarihten okuyoruz.
Dünyamızdaki insan, erkek, kadın veya lgbt serüvenini az çok biliyorsunuzdur, konu; japonyadaki, arabistandaki, avusturalyadaki, avrupadaki, anadoludaki vb kadının kültürel ezilmişliği değil. Tarihsel inançlar veya Tanrı veya Allah diyelim kadını devamlı ikinci sınıf görür. Miras hukuğu bile son yüzyıllarda düzeldi kadınlar açısından. Güncelleme dediğimiz konu diyebiliriz.
Elektronik mühendisi olduğunuzu biliyorum, ben de lise elektronik ve ön lisans haberleşme okudum, üzerine işte hayatın akışında aöf den iki bölüm daha koydum
bu yüzden bize güncellemenin ne demek olduğunu izah etmek gerekmez o yüzden. Güncelleme..
Değinmek istediğim bir konu da şu;
Kadın haklarından, mirastan, evlenme ve boşanmadan, aile içi davranışlara büyüklerin küçüklerin hal ve tavırlarına kadar, anayasal hak ve özgürlüklerin güncellenmesi...
Dinler tarihi ile anayasa düşünceleri ve uygulamaları tarihini kıyaslayarak araştırmak lazım değil mi? Dinler nasıl gelişti, dönüştü, farklı dinler geldi, nasıl ayrıldı gibi farklı coğrafyalardaki anayasal sistemlerin de farklıları araştırılmalı. Zaten günümüzde siyasetin ve hukuğun da yaptığı ilk iş öyle değil mi, dünya üzerindeki diğer toplumların sorunlarını nasıl çözdüklerini araştırarak, kendi toplumlarını güncellemeye daha refah dolu hale getirme çalışmaları.
İbadet konusu artık aşılması lazım toplumumuzda, hangi inançta olursa olsun, diğer insanlara zarar vermeyen her türlü ibadet ve uygulama konusunda, yani; bir insanın kendini huzurlu hissetmesi konusunda ateistlerin ve deistlerin bir sorunu olduğunu düşünmüyorum, Atatürkten daha Atatürkçü gibi kemalistlerin, kraldan daha çok kralcı insanların, diğer insanların ibadetine karışması bu çağda artık düşünülmemeli. Her kesim inanç ve ideoloji artık daha çok insanlaşmalı günümüzde. sizin de yazı başlığında değindiğiniz gibi yeni nesillerin sorun olarak görmediği konuları da eski nesiller, büyükler sorun etmemeli. Diyeceksiniz ki büyükler küçüklere mi tabii olacak, maalesef mümkün olsa keşke. lakin mümkün değil.
Ben hiç duymadım ateist ve deistlerin savaş çıkardıklarını, lakin dünya tarihinde dinlerin etkisi ile insanların nasıl barbarlaştığı sizin de malumunuz olmalı.
Abd nin rusyanın çinin , tarihteki roma ve osmanlının devlet, güç, hegomanya uygulamaları genelde birbirine benzer. İstisnalar kaideyi bozmaz değil mi. Hepsi aynı güç peşinde, göz diktikleri bölgedeki insanların öncelikle inanç yönünde ayrıştırmaya çalışır, sonra birini diğerine karşı korumak adına işin içine girer, sonra da askeri harekatlar ile bölgeyi ele geçirir. Bunlar meydana gelirken de toplum içindeki ayrışmanın kutuplaşmanın kuyruğu eski tabirde buradan fizana kadar kuyruk olur. 1980lerdeki gibi sağcının eline de solcunun eline de aynı silahı verip kardeşi kardeşe vurdurtur, günümüzde de bunu etö fetö diyerek yapıyorlar. bakanlıkların şirketlerin elinde, basın şirketlerin elinde, yargı koltuk kavgasında ekmek maaş derdinde bahsettiğimiz hegomanyaların esiri olmuş.
Anlatamadığım bir diğer husus da şu; ölüm ve sonraki anlatılar artık güncel nesilleri fazla etkilemiyor üstadım. Tanrı veya Allah isteği veya rızası için yapılan iyilik ve güzellikler tersi durumda edilen hakaretler, küfürler, kutuplaştırmalar, hediye, cennet rüşveti, cehennem korkusu ötesinde bir bilinç düzeyine ulaşıyor insanlık.
Konu sadece internet değil, internetteki doğruların işimize gelenini alıp, işimize gelmeyenini almamak asıl sorun.
Konu yaz yaz bitmez üstadım. Sizlik bizlik olduğu sürece, besin pirami gibi inanç piramitleri de inşaa edildiği sürece bu dünyadaki insanların daTanrı, Allah, din diyanet, toplum, kültür vb lerinin derdi bitmez..
En sevdiğiniz dert verip derman aratmasın temennilerimle sizi en sevdiğinize emanet ediyorum. Güzel bir deyişme, tartışma, muhabbetti benim açımdan, umarım siz de aynı his ve duygular taşırsınız.
Saygılarımla, iyi günler dilerim.
Mustafaoğlu İlyas
X Din , simdilerde Ademden Kardesim
Yazinizi sabirla okudum,bazi ateistlerin klasik temelsiz dayanaklarini görmezden gelerek,son iki asirda ateist yetistiren toplumlarin yansimasini elestirilerinizde görüp, gercekten hakli taraflari olan elestirisel bir yazi deyip kapayacaktim ki..
düstügünüz not
"
(Not: umarım bunları yazdım diye linç yemem, genelde adet oldu, vurun taşlayın..)
"
Iste bu notunuz sizin pekte iyi niyetli olmadiginizin bariz göstergesiydi, buna susamazdim
susup dilsiz seytan olamazdim
Efendim taslamayi yapan siz oldugunuz halde, saplan samani karistirip yaktiginiz halde not düserek bastan milletin cevap hakkina ipotek koymaya calismaniz yine klasik dinsizlerin taktigi
Hani Hocanin kecisi calindigi halde" hoca keci caldi "diye baslik atan pacavralar var di ya onlar geldi aklima..
Yoksa Islam`in ana kaynagi olan Kur`an`i kerim 15 asirdir buyrun elestirin hodri meydan diye meydan okuyor.Islam`in en degerlisi olan ALLAH (cc ) Toplanin toplayin bilginlerinizi gelin beni elestirin daha iyi bir nizam vaaz edin, diye meydan okuyor, Meydan okuyan bir KITAP VAR ELIMIZDE sizi niye tasliyalim, ..Hani siz arastirmistiniz bunu nasil görmediniz :-)
Ha diyeceksiniz ki taslayanlar var, O zaman taslayanlari istisna yapacaksiniz.
Yoksa böyle niyetinizi acik edersiniz.
Elestirilerinizin topuna birden kisa bir cevap vermeye calisalim. umarim iyi niyetle düsünerek haksiz yargilamarinizdan arinirsiniz.
Islam hayatin a dan z ye bütününü yönetmek icin gönderilmistir. kac asirdan beri islam hayata hakim olmadigi halde Devletten ve müesseselerinden cikarildigi halde, Islam`in islevini yerine geteremedigi halde, toplumsal cürümüslügü islam`a yüklemek haksizlik degil mi?
Yoksa sizde Islam`i namaz oruc zekat sadakadan özel günlerde, mezarlarda okunan ritullerden ibaret mi biliyorsunuz.
Söz hakki vermediginiz tum kural ve recetelerini elinden aldiginiz bir hekimden, hastayi tedavi edemediniz diye sikayetci olmaniz ne derece insafli olabilir ki?
Islam`in hayata ve hayatin muesseselerine hakim oldugu dönemlere bakarsaniz, Islam`in yegane hayat nizami oldugunu insanlarin maddi manevi toplumsal ahlaki huzur ihtiyaclarini karsiladigini görebilirsiniz.
Peki bugün neden hayata mudahil edilmiyor islam?
Cünkü sömürgeciligi, kula kul olmayi, temelden kaldirdigi icin ISLAM Bütün cürümüs sistemlerin alternatifi oldugu icin, Islam gecinen ülkeler dahil Bütün dünyadaki tagutlar tarafindan gizli ve asikär düsman olarak görülüyorda ondan.
Birileri Islam`in bilgi cagina ayak uyduramadi demesinin , tahrif edilmis dinlerle Islam`i ayni kefeye koymasinin altindada bu zihniyet yatmaktadir.
Bilhassa 11 eylul olaylarina kadar Tüm düsmanliklara ragmen Islam`in Dünyada yüzde ikiyüz yirmibes yükselmesi, Islam düsmanlarini cileden cikarmistir.Ve malum 11 eylul tertiplenmis ardindan Islam`i terörla yan yana koyabilecekleri terör örgütlerini sagaya sürerek islam`a insanlari mesafeli tutmaya calisirken..., diger yandan Islam beldelerinde islam cemaatleri adi altinda, icimizde kurguladiklari feto benzeri olusumlarla insanlarin dini duygularini sömürüp dinden uzaklasmalarini amaclamkatadirlar.
Bu Dini mübine bilhassa 2 asirdir yapilan alcak sinsi saldirilar baska bir kuruma dine devlete yapilmis olsaydi ondan yer yüzünde eser kalmazdi.
Fakat bu Dinin koruyucusu Allah cc oldugu icin dün gelmis gibi tazeligini,yegane hayat nizami oldugunu isbat ediyor...Cagdas gecinen nizamlar degil toplumun, bir ailenin bile huzurunu saglayamamisken, batililarin yarisindan cogu babasinin kim oldugundan emin degilken,Kadin 20 dolara alinir satilir meta olarak pazarlanirken, hirsizlik sömürü devlet eliyle yapilirken, Teknolojiyle Dünya yasanmaz hale getirilirken, ISLAM dan baska bir nizam bir din var mi ki bu cürümüslügü önlesin ?
Ateist ahlak mi? nihilizm agnostik saplanti mi? lastikli demokrasi mi? siyonizmin güdümünde ki kapitalist mi?Devleti karunlastiran komüniz mi?
bakin bende uzattim baya demek hepimiz dertliyiz..acan ki düsünen insanlariz dertli olmaliyiz.
Bir alman entelektüel arkadaslan yaptigimiz sohbetin bir kismiyla kapayalim
-Ya biz Afganlara sovyetlerin yikilmasi icin yardim ederek sovyetlerin yikilmasini sagladik düsünüyordum, fakat yirmi yil ayni afganlarla en modern silahlarla yarim dünyayi yanimiza alarak savastik , ve rezil olduk birkac baldiri ciplaga(!), bunun sirrini aciklamakta zorlaniyorum .
diyince
Ona dedim ki;
Nietzsche nin dedigi gibi tanri ölmedi. Ceyran eden hadiseler dogmadiginin, dogurmadiginin, ölmediginin ebediyen var olacaginin isbatidir
O Fravunlari nemrutlari nasil zayif garibanlarla yerin dibine batirdigi gibi cagdaslarinida batiriyor batiracaktir..
HAMD ONADIR O NE GÜZEL YAR VE YARDIMCIDIR
Yinsani
Kuranın kimi bölgelerde neden değiştirilip güncelleştirildiğini değiştirilmeye çalışıldığını araştırmak lazım, kuranın yanlışım olmasın tam olarak ayetlerinin sayısı konusunda da bir birlik yok dünyada (benim aklımda 6200 gibi sayı kaldı, 6216 veya 6236 olmalı) , bunun da yanında kimi 310 kimi de 1000 in üzerinde ayetinin değiştirileceğine dair haberler var. Bir öngörü olarak düşünün sadece; 20 -40 yıla kalmaz islam dünyası da buna destek verecek. Belki de diyecekler, evet o kadar da doğru bir kitap değilmiş, düzeltmek lazım.
Kuranın tarihi ve yazılışı anlatılarında, arap tarihçi ve arkeolog ve kültür bilimcilerin de söyleyecekleri elbet olacaktır, ancak işte din insanları kutsaliyet üzerinden yöneterek şeriat denilen ve ne olduğu bile anlatılamayan uygulamaların son güncel hali yine yanlışım olmasın ahmet vefik paşanın mecellesi olmalı. İşte bu kitap gibi yeni araştırma ve çalışmalar sayesinde meydana çıkacak bilgiler sonrası, Kuranın da İncilin akibetine uğrayacağı muhakkak değil mi? İşte bunlara güncelleme denir özetle.
Bu yazıda dikkatimi çeken Z kuşağı olmuştur. Z kuşağı kendinden öncekilerin her türlü hakareti, küçük görmesi, ellerinden geleceklerinin çalınmasına rağmen umarım daha güzel bir dünyanın, toplumun ve insanlığın ilkleri olacaklardır.
Elbette her kuşak veya nesil kendi kaderini tayin hakkına sahiptir. Birbirimizin inancını, din diyanet ve kültürünü didiklemekten ve yemekten ziyade bırakalım da onların yavaş yavaş internette söz söylediklerini, fikir beyan edip etmediklerini kendilerine yer açıp açamadıklarını görmeye çalışalım.
Son çağın son kuşağı olarak lanse edilen ve artık demokrasilerde de oy kullanma hakkına sahip olarak hem ülkemizin hem de dünyanın gidişatını değiştirecekler. Ancak kapalı toplumlarda yetiştirilen z'lerin tarihteki barbar, kazıklı voyvoda, kuyucu bilmem hangi paşa vb öncüllerinden de daha katı ve sert olacağını da göz önüne almak lazım.
Bahsettiğiniz notu, edebiyat defteri genelinde ekseriyetle yüzde 70 dolayında devamlı dini paylaşımlar yapanların çokluğunu düşünerek yapmıştım.
Ve şunu da belirteyim ben islami cemiyetin içinden gelen, bahsettiğini konulara devamlı kulak kabartmış, araştırmış biriyim. çevrem de yüzde 95 eski inanç ve kültür ve zihinlerle süregidecektir mecburen. İnsanın değiştiremediği genel geçmez kurallar var işte. Her ne olursa olsun ve densin başının üzerinde taşıması gereken büyükleri vardır.
İhtimalen sizler benden önceki nesildiniz, ben de sizden sona doğru bir sonraki nesilim, aramızda hilaf veya anlaşmazlık varsa din, kuşak, cemiyet, kadın, ülke, doğu-batı, kültür, hukuk, işveren -işçi, devletler arası muhabbetler dünya görüşlerindeki benzerlikler ve farklılıklar konusunda birbirimize dolaşan kuyruğumuzu Z kuşağı kessin.
İhtiyarların savaş naraları, din naraları atarak gençleri ölüme göndermelerine de son vermeye çalışmalıyız bence.. Ben y olarak zihnim eski nesil düşünce ve taklitlerden yeterince yoruldu, z lerin de hem daha öncekiler hem de öncekilerin yenileri olan beni dikkate alacağını pek sanmıyorum ya...
Buradan z lere seslenelim, hey z kardeşlerim ne büyüklerinizSaffet ve Mustafa beyleri ne de bengilleri umutsuzluğa düşürmeyin, her nesil kendinden sonra gelen nesle umut bağlar.
Ve asla ihtiyarların, büyüklerinizin aksilenmesinden çekinmeyin.
Lakin dikkat edin sizden önceki nesillerin yetiştiği kültür dünyası, doğa dünyası, anlayış dünyası çok vahşi ve zulüm dolu, umarım bu vahşet ve zulümü yaşamazsınız. Tek temennim de budur sizler adına.
Sevgi ve saygılarımla...
saf şiir
Mustafaoğlu İlyas
Kur`an`i mubinin ayetleri hakkinda söylentiler degistirildi eksiktir vs söylentiler ilk günden beri devam ede gelmistir,
Bunlarin hic birinin zerre kadar delili mesneti yoktur.Hayal urunudur bazi kesimlerin özlemidir arzusudur.Onun degil bin ayetini ,bir harfini bile dünya bir araya gelse degismeyecektir.
Delilmi buyrun:
" Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz"HICR 9...
Kuran`in bir harfinin bile degistirebilir olmasi degisti iddiasi Kuran`in ilahiligini yok sayar .
Allah cc kendi sözünü cignemesi anlaminada gelecegi icin bu abesle istigaldir.
Zaten bu sacmaliklari ortaya atanlarin gayeside bu yola bir gedik acma gayretidir.Fakat bunu basaramadilar basaramiyacaklardir...Ilk Yazilan orginal metinler Topkapi sarayinda oldugu gibi O günden beri Binlerce onbinlerce hafizin hafizasinda virgiline kadar devam ede gelmistir.Kiyametin sabahina kadarda devam edecektir
Peygamberimiz Dünyadan göcmeden 3 bine yakin kurra hafiz oldugu,
Kur`an`in Musaf haline getirilmeye calisildigi dönem , yazili metinler oldugu gibi KIRK IKI VAHIY KATIBI TARAFINDAN YAZILMASI..bütün süphe ve iftiralari temelden cürütür.
Ve hic bir ayeti kerime hayata hayatin gerceklerine gecmise gelecege ters degildir.
Bazi ayetler nefislerimize mantigimize agir ters gelmesi Yaraticinin kanunlarinin yanlisligini degil bizim mantigimizi sorgulamamiz gerektirir
Örnegin
Mekke döneminde genelde o zamanin aklina uymayan ayetlere karsi cikilir akla mantige uymuyor diye havalara girenler olurdu..mesela "DEMIRI GÖKTEN INDIRDIK" YEDI KAT "GÖKLER YEDI KAT YERLER"EVRENIN SONRADAN YARATILDIGI`DÜNYANIN HAREKET ETTIGI`"benzeri ayetlere o zamanin akli mantigi almadigi icin karsi cikip, Demir topragin altinda duruyor Muhammedin ilahi gökten indirdik diyor , diye sözde Kurani mubini alaya aliyorlardi..Fakat bugünün akli ve mantigi bilimi bunlarin gercekligini kabul ettigi icin bugun daha cok, ahkam ayetleri üzerine tahrif yapilmak isteniyor.
Önceki yazimdada belirttigim gibi emperyalistler onlarin kökünü sömürü sistemlerini yerle yeksan edecek tek alternatifin islam oldugunu gayet iyi bildikleri icin, tahrifati Ana kaynaktada yapamadiklari icin hadislerde bazi tefsirlerde kafa bulandiran tahrifatlar yapiyorlar.Icimizdende maalesef satin aldiklari kalemler var.Batida bircok ateistle sohbetim olur adamlar sözde bütün dinlere karsidirlar fakat bakiyorum düsmanlik derecesine vardirdiklari tek din islam..
Cünkü korkuluyor, korku saliniyor Islamin sömürgeyi yok edecegini onlar maalesef bizden iyi biliyorlar.
--Yine bir Isvicreli eski oryantalist meshur hukukcu Prof Rogen`in bir makaledeki bir sözünlen bu mevzuyu noktalamak istiyorum...
Adam Kuran`in insan kelami oldugunu kafasinca isbat etmek icin calismalar yapiyor.Bu gün en cok saldirilan kisas ayetlerine geliyor" KISASTA IKI HAYAT VARDIR" takilip kaliyor..öldürmede iki hayat nasil oluyor...düsünüyor caydiriciligi görüyor, katil kisasi göze alamayip maktulu öldürmekten vaz geciyor, hem katil hemde maktul ölümden kurtulup iki hayat..
OLAMAZ DIYOR BIR CUMLEDE BU GERCEKLER INSAN KELAMI OLAMAZ..KESKE DAHA GENC OLSAM BU GERCEKLERI DÜNYA HUKUK CEVRELERINE HAYKIRSAM..
Kur`an in bir mucizevi yönüda budur onu öldürmeye gelen onda diriliyor..Genclerimize bu ve benzeri gercekleri anlatirsak inanin ki hicbir sapkin fikrin hovardasi olmayacaklardir.Asagilik komleksine ducar olmadan kisilik sahibi köklerinden gurur duyan pirlantalar olacaklardir.Ben sahsen bunun en bariz örnegiyim.benim cocuklar ve cevremde bazi gencler batida dogup buyudukleri halde hic bir baski zorlama olmadan, yuksek tahsillerini yaptilar köklerini ögrendikleri icin meslek cevrelirinde saygiyla karsilaniyorlar. köklerini dinlerini baslari dik olarak gururle savunuyorlar.Ve kisilikleri gelisiyor.
Kalin saglicakca
saf şiir
Degerli kardesim icini dokmussun gördüklerine duyduklarina icin sizlamis.Buda imanin belirtisidir.Insanlarimiz iman deryasidan gayya kuyusuna kayarken pek tabidir ki icimiz sizliyor...Acan ki Islam yegane hayat nizamidir, bu gidisatin careside yine islamdadir...
Özetleyecek olursak bunun caresi Devletin Islamla idar edilmesineden gecer.Yoksa biz cocuklarimizi en fazla 7 yasina kadar yetistirebiliriz sonra okula devletbabanin ellerine teslim diyoruz, sokaga birakiyoruz.Peki Islam ne kadar hakim devlete? Müfredata? Sokaklarimiza?.Bence hic sadece göstermelik..Var yok sekuler hayat tarzi..Hayata yön vermeyen huzur veremez..huzur veremeyen islam `i huzur arayan insanlar ne yapsinlar...Dolayisiyla huzuru gecici zevklerde ariyorlar..Ahlaksizlik aldi basini gidiyor