- 347 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dikkat ve Uyanıklık
Öyle gaflet anımız olur ki muhatabımıza anlatmak istediğimiz şeyleri doğru ifade edemeyiz. Bu durumdan en fazla kendimiz zarar görürüz.
Bazen hiç kastetmediğimiz sözler sarfetmemiz, yüksek ihtimalle yeterince dikkatli olmayışımızın sonucudur. Sonra özür dilemekle hatamızı mazur görmelerini isteriz ve bekleriz.
Bazen de kendi kendimizi sorguladığımız olmuştur :"Nasıl yaptım bu eşekliği? Bundan dolayı arkadaşımı/yakınımı çok üzmüş olmalıyım. Belki belli etmese bile içinden benim bu hatalı davranışımı bağışlamayacak."
Velhasıl,söylemememiz gereken sözlerimiz ve yapmamamız gereken davranışlarımız, bir ömür boyu telafi edilmesi zor bir vicdan azabı olarak bizimle yaşar.
Kimbilir böylece kaç ahbabımızı, tanıdığımızı silip attık hayatımızdan veya başkaları bizi sildi?
Oysa daha dikkatli olabilsek, fevri sözlerden ve davranışlardan kaçınmaya gayret edebilseydik bu hallere düşer miydik?
Konuşa konuşa anlaşamıyoruz, hiç olacak şey mi? Elbette anlaşabilenler vardır, onları takdir ediyoruz. Ama muhatabınızın anlayışı kıt olabilir, ne bileyim işi yokuşa sürüp anlaşmak/anlaşılmak istemeyebilir.Anlaşmazlık konusunda gerçekleri ustaca gizliyor, yalanlarıyla ikna edici olabilir.
İster arkadaş ister akraba ister komşular arasında olsun en küçük bir sorun varsa büyümeden masaya yatırılmalı ki herkes mahkeme ciddiyetinde iddiasını dile getirsin veya savunmasını yapma imkanı bulsun. Rastgele, delilsiz kimse kimseyi bühtan atmasın, küsmesin, kin duymasın.
Nedense çok zor gelir bize insan olarak ’konuşa konuşa anlaşmak!’ Zira bazıları var ki hayvandan daha aşağıdır, ’esfel-i safilin’
30.10.21
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.