- 326 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AZ DAHA ZOR ETSEYDİN
Ankara’da üniversitede okurken öğrenci kredilerini aldığımızda yemek yemeye gittiğimiz Zincirli cami yanında güzel bir lokanta vardı.O gün kendimize güzel bir ziyafet çekerdik.Okul yılları bitmiş,öğretmen olmuş evlenmiştik.
Yine yolum Ankara’ya düşmüştü.Eşime’gel seni öğrenciyken yemek yediğim bir lokantaya götüreyim’dedim.
Oturduk,eski günleri de yad ederek yemeğimizi yedik.Etrafta diğer müşteriler de vardı.Herkes kendi halinde yemeğini yiyordu.Üst kat aile yeri olduğu için diğer ailelerde vardı.İkram edilen çayımızı da içtikten sonra hesabı istedim.Garson hesabı getirdiğinde şaşırmıştım.Daha önceden fiyat listesine baktığım için karşılaştırdığımda hesap biraz kabarık gelmişti.Garsonu çağırarak;
’Bu hesap fazla’dedim.
Listeyi eline alıp aşağı indi.Biraz düzeltmişti.Tekrar inceledim.’Garsona:
’Yine fazla,lütfen yeniden düzeltir misiniz?’ dedim.Garson,biraz garip bir şekilde yüzüme bakarak listeyi alıp tekrar aşağıya indi.
Eşim,bana kızıyordu.’Niye böyle yapıyorsun,bak etraftan bize bakıyorlar’dedi.
Ben de:’Listedeki fiyatla gelen hesap çok farklı,ben burayı çok iyi biliyorum,bırak düzeltsinler,saf ve aptal yerine koymasınlar’dedim.
Garson,son olarak hesabı getirdiğinde liste fiyatıyla aynı hale geldiğini gördüm.Tam yerimizden kalkmak üzereydik ki,yan masada yemek yiyen çiftlerden biri:
’Az daha zor etseydiniz,yemeği bedavaya getirecektiniz’ dedi.Esprili bir dille söylediği için hep beraber gülüştük.Eşimle ne zaman bir lokantaya gitsek bana hep o olayı hatırlattı ve hayatımızda bir anı olarak kaldı.
’Amacım,yemeği ucuza getirmek değil,kandırılmamak ve kendilerini akıllı sananlara bir ders vermekti’
Abdurrahman KAHRAMAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.