- 331 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Lâl Renkli Yara
Lâl Renkli Yara
"Lâl Renkli Yara" Şair Mehmet Osmanoğlu’nun, Klaros Yayınları aracılığıyla Haziran 2021’de okurla buluşturduğu ilk şiir kitabı. 96 sayfa hacmindeki eser 36 şiirden oluşuyor.
Şiirlerin özünde daha çok aşk var. Bununla beraber, Yunus Emre’ye, Muhsin Yazıcıoğlu’na, Karabağ’a yazılmış güzelleme tarzında şiirleri de görmek mümkün. Kullanılan dil, çok ağır olmamakla birlikte, arkaik dil unsurlarından faydalanıldığı görülmektedir. Divan edebiyatı ve aruz kalıplarını da kimi şiirlerde görmekteyiz. Mistisizm ve sağduyu olgularından beslenen şiirler bunlar. Bu şiirler, klasik edebiyatımızın etkisini fazlasıyla hissettirmektedir. İnsana dair, insanın dünyada bulunma gayesine dair fikir beyanında bulunmayı ve yazmayı tutum edinen şair için anlaşılır olmak daha anlamlı olsa gerek.
"En çok sükût yakışır şimdi bana ve sana/ bu durum kanıtıdır aczimin, hiçliğimin/ sessizce kulağıma ölüm fısıldasana" (sayfa 8)
Şair, duygu yoğunluğunun titreyişi olmadan yazamaz. Bu yazma serüveninde yedeklenmiş imgeleri kararında kullanır ve kendine özgü bir kuram üzerine yol alır. Şiirlerin rafine edilmiş mısralarıyla, yayınlanma olgunluğuna erişen dizeleri birlik olup şairi doğurur adeta. Kendisine dizelerden bir sığınak oluşturup sözcüklerin labirentinde yol alır şair. Bu labirent ve sapaklar “uğuldayan rüzgârın terkisinde gezinir” ve şaire yol olur adeta.
Beğendiğim bazı mısraları burada paylaşacak olursam:
"Dipsiz derinliğinde eritir vakitleri" (sayfa 7)
"Burası bir han idi iki çizgi arası" (sayfa 14)
"Müberra bir aynada ömrümün akisleri/ perde perde geçmekte buğulu gözlerimden/ iplik iplik çekilir takatim dizlerimden" (sayfa 21)
"Bir segâh mırıldanır suskun dudaklarımız" (sayfa 24)
"Asr vaktine eriştik şu ömrün gündüzünde/ hangi yüze bakınsak, faniliğin deseni" (sayfa 25)
"Kim kaldırır tenimden bu mecalsiz telaşı" (sayfa 53)
Kitapta dikkatimi çeken bazı sözcük kalıplarını sizlerle paylaşacak olursam:
“Küsülü akşamlar, sevimsiz payanda, çapraşık kaygılar, burkuntulu saatler, çekilmez fiyaka, müphem gölgeler, ökçesiz kundura, teşehhüt miktarı, ay’ca ısıtan/tülce kuşatan/düşce-yaşatan" vb.
Son tahlilde, Şair Mehmet Osmanoğlu’nun bazı şiirlerinde, kendi tarzlarında temayüz etmiş, tanınmış bazı şairlerimizin izini, etkisini görmekte mümkün. "Sessiz Belde", "Gül Pazarı" gibi şiirlerinde bu durum daha belirgindir. Özetle, uhrevi tahassüs hassaslığıyla işlenmekte mısralar. Dini ve kültürel temellerle örülü şiirler desek çokta yanlış olmaz herhalde.
İlkay Coşkun
10.10.2021
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.