2
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1210
Okunma
Bu kez kalbimi ıvır zıvırla doldurmadım. Oturdum gül toprağına hem de kendi lisanımla.
Yorgundu kalbim
Düşmüştü bir kere
...
Yaşam devam ederken ona kendi eliyle zarar verenleri gördüm. Ona can suyu bağışlayanları da gördüm.
Hayatın rakamlarla ifade edildiğini zannetmiyorum. Matematiksel değil hayat. Hayat bir öyküdür bana kalırsa. Kelimeler eşlik eder bu öyküye. Yola çıkarken kimleri veyahut neleri yanınıza aldığınızı inanın bilmiyorum. Benim de yanıma aldıklarım vardı. Kitlesel olarak benim de inancım büyüktü yol hikayelerine.
Çoğu zaman dalıma bile takmayacağım kıyafetlerle ıvır zıvırla yola çıkardım ben. Yolu severdim. Göğü severdim. Dağları seyretmeyi severdim. Benim öyküm ne zaman başladı peki? Benim hayatla kavgam ne zaman başladı? Geriye dönmek istediğim o ilk anda. O bir kere hariç, kendimi hiç savunmasız hissetmedim doğru.
Geriye dönmek istediğimde kalbimi öte beri ile meşgul bulurdum. Mütemadiyen darılmış bulurdum kalbimi. Hani hep derler ya özgür irade diye. Ardımda bıraktıklarım varken gözlerim hep geçmişi arıyorken kusura bakmayın ama tam nerede duruyor özgür irade?
Bazı anların sessizliğinde boğmamak için kalbimi hem, yolumu değiştirdim. Yoldan çıkmak; bir şeyi bozmak, dağıtmak, bertaraf etmek kolaydır. Yolunu değiştirmek, kalbini onarmak zordur.
Bir söz verdim kalbimi onarmaya. Bir söz verdim her ne olursa olsun inanmaya. Ben yolumu değiştirdim hem de birçok kez.
Bana bir şarkı söyleyin içinde boşluğu olmayan çünkü bütün şarkıların içinde az da olsa bir boşluk vardır. Bir kağıt boşluğu eski bir odanın içinde. Bir zaman boşluğu, mekan boşluğu, sevgi boşluğu...
En çok sevgi boşluğu açılır kalbin içinde. Sevilir fakat daha çok sevilmek ister insan kalbi. Sever fakat dolduramaz... İnsan kalbi.
28.09.2021
Mahva.