- 947 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
METİN LOKUMCU.
METİN LOKUMCU.
Metin Lokumcu (d. 24 Haziran 1956, Kozlu - ö. 31 Mayıs 2011, Hopa) 2011 Türkiye genel seçimlerine yönelik Recep Tayyip Erdoğan’ın Artvin’in Hopa ilçesi mitingi öncesinde yaşanan eylemlerde polisin sıktığı tazyikli su ve biber gazı ile fenalaşarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren emekli öğretmen.[2]
Eylem günü ve ölümü
Eylem günü Lokumcu’nun polisin önüne geçip ellerini arkasından bağlayarak, "Hadi al götür, kurtar memleketi" demesi son görüntülerinden biridir.[3] Mezarı Hopa ilçesi Kemalpaşa beldesi Dereiçi köyündedir.[4]
Oğlu Ulaş Lokumcu babasız geçirdiği ilk babalar gününde babası için gazetelere söyle demişti:
« ...insanları koşulsuz seven biriydi, beni de bu felsefeyle yetiştirdi. Cenazesinde her siyasi görüşten insan vardı. Onun ölümünü hala kabullenemiyorum, çıkıp gelecekmiş gibi hissediyorum.[5] »
Trabzon Adli Tıp Kurumu hazırladığı ön otopsi raporunda Lokumcu’nun ölümünü "biber gazı ve heyecanın tetiklemesi sonucu gerçekleşen kalp krizine bağlı ölüm" olarak tanımladı. Daha sonra Kurum tarafında hazırlanan kesin ölüm raporunda ise "Lokumcu’nun vücudunda öldürücü düzeyde kimyasal madde saptanmadığını, ölümün kendisinde mevcut kalp ve akciğer hastalığı sonucu meydana geldiğini" söyledi.[6]
Türk Tabipleri Birliği de olayın ardından bir rapor hazırladı. Dönemin TTB 2. Başkanı ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Özdemir Aktan Trabzon Adli Tıp Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi’nin hazırladığı raporun aksine Lokumcu’nun ölüme neden olacak düzeyde bir kalp ya da akciğer hastalığı bulunmadığını ve kendisinde olan bir hastalıktan ötürü ölmediğini söyledi. Yapılan incelemelere göre Lokumcu’nun gerçek ölüm nedeninin biber gazına maruz kalma olduğunu açıkladı.[6]
Ölümü sonrası
Ölümünün 2. yılında oğlu Ulaş Lokumcu Türkiye’den Şiddet Hikayeleri’nden Doğu Eroğlu’na verdiği röportajda şunları söylemiştir:
« Babam Metin Lokumcu, 31 Mayıs 2011’de Hopa’da polisin attığı biber gazı yüzünden yaşamanı yitirdi. Metin Lokumcu’yu öldüren devlet, verdiği adli tıp raporuyla gerçeği karartmaya çalışıyor. Biber gazının kimyasal etkisi yeterli bulunmamış olacak ki, polis bu silahı artık hedef alarak, yaralamak için de kullanıyor. Vakit geç olmadan biber gazına karşı çıkın çünkü bir gün polis sizi de öldürebilir.[7] »
Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Lokumcu’nun ölümünün ardından İstanbul’daki Haliç Kongre Merkezi’nde ’Türkiye Hazır Hedef 2023’ proje tanıtım toplantısında tepki çeken şu sözleri söyledi:
« Tabi bu arada bir tanesi de kalp krizi geçirerek, kimliğini bilmiyorum, üzerinde durmaya da gereğini duymuyorum kalp krizi sonucu ölmüş.[8][9][10] »
(Recep Tayyip Erdoğan)
2021’de gerçekleştirilen eylemlerde taşınan "Metin Lokumcu İçin Adalet" yazılı pankart
Recep Tayyip Erdoğan 10 Haziran 2011 akşamı NTV televizyonunda katıldığı bir programda gazeteci Ruşen Çakır ile şu konuşmayı yapmıştır:[11][12][13]
RÇ: "Ben... Üzerimde bir şey var... Onu söylemeden, sormadan, soru değil aslında. Ben Hopalıyım biliyorsunuzdur. Hayatını kaybeden Allah rahmet eylesin Metin Lokumcu da benim akrabam. Ben Diyarbakır’dayken, Kılıçdaroğlu’nu izlerken bu olay oldu ve çok üzüldük. Her anlamda bütün akrabalarım da tanıdıklarım da. Sizin orada tabi olayların da etkisiyle neler yaşandığını da arkadaşlarınızdan öğrendim Diyarbakır’da. Sonuçta gerçekten iyi bir insan talihsiz bir şekilde öldü. Sizin memleketinizde yıllarca öğretmenlik yapmış birisidir. Talihsiz bir şekilde öldü ve sizin ilk günkü şeyinizi tepkinizi şeyinizi gerçekten yadırgadık. Ben ve ailem, akrabalarım yadırgadı. Aradan geçen zaman içinde bu konuyu herhalde düşünmüşsünüzdür. Diyeceğiniz bir şey var mı?"
RTE: "Ben öncelikle tabi, sizin akrabanız olması sebebiyle başınız sağ olsun diyeyim. Ama size bazı resimleri inşallah arkadaşlarım ulaştırsınlar bir de ses kasetlerini ulaştırsınlar. O ses kasetlerini dinlediğiniz zaman bir de o resimleri gördüğünüz zaman acaba emekli bir öğretmene bunlar yakışır mı diye herhalde siz de akrabanız da olsa, hakkı teslim etmeniz gerekir diye düşüyorum."
RÇ: "Ama öldü efendim" dedi.
RTE: “Ben bilmem. Ben sadece bunu söylüyorum. Çünkü bu noktada ben böyle bir emekli öğretmene o ifadeleri yakıştırmam ve elinde taşla bir emekli öğretmeni görmem. Çünkü o taşların karşısında ben varım, o taşlar bana atılıyor ve ben Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanıyım.”
Dava süreci
Metin Lokumcu ölüm yıl dönümünde ve öğretmenler gününde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Türkiye’de çeşitli gösteriler ve eylemler ile anılmaktadır. Ankara’da bu protesto eylemelerine katılan 28 kişi 17 yıldan 52 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandı ve tepkiler üzerine serbest bırakıldı. Daha sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 48 kişiyi 12 yıla kadar hapis cezası ile yargılandı.[10][14
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.