- 569 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İLKLERİN TARİHİ KARKAMIŞ'TAN BU GÜNÜN KARKAMIŞINA
Her Karkamışlı’nın bilmesi gereken önemli özelliklerdir insan doğup büyüdüğü ve yaşadığı yerin bölgesel, coğrafi ve tarihsel özelliklerini bilerek kendi gelecek nesillerine ilk ağızdan anlatabilmelidir. Ezbere gelmiş üç beş söylemle ötelenecek kadar sıradan ve değersiz olmadığı özellikle bilinmelidir.
İlçenin Coğrafi Konumunun son derece önem arz eden bir noktada olduğu bilinmektedir, birçok imparatorluğun izlerinin bulunabildiği bu güzel ilçenin, idari yapısı ve tarihi antik çağ dönemine dayanmaktadır. Doğunun en önemli bölgelerinden biri olan Karkamış tarihi ve coğrafi konumu geçmişi ve geleceğiyle bir türlü anlatılamamış olmanın ağır bedelini ödemekte saymakla bitmeyecek olanların içinde bu gün bile en önemli özelliklerinden birinin Fırat olduğunu bunun çok yönlü kullanılarak değerlendirmeye açılması neleri kazandırır o coğrafya insanına varın düşünün daha o zamanlarda Fırat nehrinin meydana getirdiği tarihi havza olan Mezopotamya havzasının orta Mezopotamya bölümünde bulunan tüm coğrafyanın su ve tarım ile ilgili tüm amaçlarına hizmet ederek güzel yaşama imkanlarına kavuşmuşlar o zamanın imkanlarına göre ancak şimdi atıl denilebilecek bir duruma düşmüş ne yazık ki böyle. Oysa Karkamış daha o eski çağlarda çok önemli bir sanat ve kültür merkezi olmuş bir ilçedir bunların apaçık göstergesi olarak Ankara’da bulunan Anadolu Medeniyetleri Müzesi!ne yolunuz düşerse orada karşılaşacağınız manzara inanın sizleri çok şaşırtacak ben oldukça etkilenmiştim. Birden fazla dönemlere ait tarihi verilerin sessizce çok şeyler anlattığına tanık olacaksınız, ayrıca yapılan bazı araştırmalar sonucu Gılgamış destanının Geç Hitit dönemindeki antik şehrin ortostatları üzerinde tasvir edildiği tespit edilmiştir. Bu da Gılgamış destanın burada yaşandığına işaret etmektedir yine yapılan anlaşmalarda elde edilen verilere göre tarihin ilk yazılı antlaşması olduğu söylenen Kadeş Antlaşması’nın da burada yapıldığı söylenmektedir. 13.yy başlarında Kadeş savaşını sonlandıran Mısır Firavunu II. Ramses ile Hitit Kralı III. Hattuşili arasında o zamanın Suriye topraklarının paylaşılması toprak genişletmek için yapılan savaş ve onun sonucunda yapılan antlaşmanın yapıldığı bu güzide yerin adıdır Karkamış. Karkamış’ta halen devam edilen kazı çalışmalar sonucunda bugün iç ve dış şehir surları tapınak ve hilani tipi evlerin kalıntıları göze çarpmaktadır. Karkamış harabeleri halen Suriye-Türkiye hududunun sıfır noktasındaki Karkamış ilçesi ve Jarablus arasında bulunmaktadır.
Karkamış Hicretin 17. yılında Müslümanların bölgeyi almasıyla birlikte halkı o zamanlarda İslamiyeti kabul etmiştir. Malazgirt savaşından sonra ise o bölge Selçukluların egemenliği alına geçmiştir, daha sonraki süreçte Abbasiler zamanında ise Türkleşmeye başlamıştır.
Karkamış ilçesinin rakımı 365 metredir, konumu itibarıyla Gaziantep’in güneydoğusunda bulunmaktadır, ilçenin doğusunda Fırat Nehri batısında Oğuzeli ilçesi kuzeyinde Nizip ilçesi güneyinde ise Suriye yer almaktadır.
İlçe topraklarının % 95’i tarıma elverişli olup düz ovalık bir arazi özelliğine sahiptir. İlçede bitki örtüsü yönünden zeytin. fıstık bağ ve az da olsa meyve ağaçları bulunmaktadır.
İlçenin Ekonomik Durumu
Güneydoğu ikliminin tipik özelliklerinin yaşandığı ilçede tarıma dayalı ekonomik yapı mevcuttur. İlçede ziraat yapılan 5600 dekar alanda 850.000 adet Antepfıstığı 250 dekar alanda yaklaşık 400.000 adet zeytin ağacı bulunmakta dır. Ayrıca mercimek buğday arpa ekimi yapılmakta olup pamuk ve sebze üretimi de yapılmaktadır. İlçede hayvancılık eskiye nazaran yok denecek kadar azalmıştır şimdilerde ise küçük çapta ve kendi aile ihtiyaçlarını karşılamak için yapılmaktadır
İlçenin Tarihi ve Kültürel Çevresi tüm zenginliklerine rağmen her ne kadar çalışmalar yürütülmeye devam etmiş olsa da geri dönüşüm anlamında bir çalışmanın ve çabanın olmadığı apaçık ortadadır.
İlçe merkezine 1 km uzaklıkta bulunan Karkamış kalesi tarih öncesi kalıntıları yanında erken ve geç Neo Hitit dönemlerine ait iki ana yerleşim alanı bulunmuştur. Ayrıca ilçeye bağlı Akçaköy, Arıkdere, Ayyıldız, Beşkılıç, Çiftlik, Subağı ve Yazır köylerinde 10 adet höyük bulunmaktadır.
Gerek tarihi ve gerekse konumu itibarıyla bir çok imkan ve olanağa sahip olan bu nadide ilçenin haliyse gerçekten içler acısı bir durumda maalesef siyasetin ve siyasetçilerin kendi iç çekişmelerinin geçmişten bu yana biriken sorunlar yumağı ve onunla beraber gelen ayrıştırmalar bu güzelim ilçeyi her gün daha içine kapanır bir duruma sürüklemekte, gelişmesi gereken bir yerin belde olduğu dönemlerdeki canlılığını arar olması anlatılır gibi değil, düşünün artık adeta terk edilmiş bir görüntü sergilemektedir Karkamış özellikle büyükşehire bağlandıktan sonra bu sorunların dahada büyüdüğü gerçeği görülmektedir, mevcut yönetiminde çok fazla çözümler konusunda istekli olduğu ilk zamanlarda belirgin bir şekilde görülmüş olmasına rağmen direncinin çok erken kırıldığı gerçeği de göz önünde olduğundan öyle sanıyorum ki kredsini bitirmiş durumda en azından şimdilik bazı teşebbüslerin olduğu ve bu teşebbüslerin ise yaşayan halkın deyimiyle büyükşehir veya ilgili bakanlık tarafından durdurulduğu da doğrultudadır. Ancak bilinmesi gereken gerçek yönetime talip olanların önceliği seçildiği yerin sosyal ve ekonomik olmak üzere kalkındırılması için alt yapı çalışmalarının yapmış olmaları gerekmektedir yani engellerin olacağını bilerek alternatifler üretmek koşuluyla aday oluyorsanız o sorunları çözmekle mükellefsiniz aksi takdirde size teveccüh gösterenlere vaadinizi yerine getirmemiş olursunuz. Büyükşehir belediye başkanlığı sizin veya temsil ettiğiniz partinin makamı değil o ilin tamamını kapsamakta onun için yıllardır yapmış olduğunuz görevin içeriğini tabelalara asılan yazılı ve görsel reklam afişleriyle yaptıklarınızı boy, boy ifşa ederek insanların gözünün içine sokuyorsunuz ya yapmayın size bir öneride bulunmak isterim yeter artık, birazda olsun engel olduklarınızı da anlatın insanlara ne varsa ifşa edin, yapamadıklarınızı anlatın en azından niye topal ördeğe döndürdünüz anlatın, neticede hizmete engel olmak size ne kazandırdı çok merak ediyorum böyle bir tarihe ve güzelliklerle dolu coğrafyasına, Fırat’a katkı sağlamamak için nasıl bir gerekçeniz olabilir anlamış değilim. Siyaseti nasıl yaparsanız yapın ama yeter ki insanların ne geçmişini unutturun ne de geleceklerini karartın hizmet etmek için geldiğiniz yerlerde hizmet için varsınız ya yaparsınız yada çekip gidersiniz yazık etmeyin o bölgeye, oradaki insanlara, havasına, suyuna çok çektirdiğiniz yetmedi mi yoksa.
Mehmet Demir
12.09.2021 Ankara
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.