RÜYALAR VE HÜLYALAR
Rüyâlar ve Hülyâlar... (deneme)
Özledim inan...
Buğuluydu gözlerim... Bir rüzgâr bekliyordu sağanaklar dökülmek için... Bir fırtına öncesi sessizliği vardı etrafta. Bir ses bekliyordum... Bir nefes...
Nerdesin ey can? Kiremitlerde durmadı tamtamlar... Damlalar pencerelerden süzülüyor... Ne kadar çarptı yüreğimin kırık kapıları... Susun ey gökler! Yetmedi mi rûhumun sürüklendiği peşin sıra?
Dört yanımda dönüp duruyor girdaplar... Kaçmaktan yoruldum. Bir dal uzat, tutunayım. Çek kıyına, al, sar beni ne olur...
...
Her şey sustu... Yorgun dalgalar kıyıya yaslanmış dinleniyor... Islak kumlarda hiç bir iz yok... Hırçın deniz durulmuş...Yorgun ve yalnız seyrediyor gökleri... Tek tük görünen yıldızlardan düşen bir kaç damla, ürpertiyor denizin yüzünü... Çıt yok...
...
Karanlık gecenin içinde usul bir karaltı... Gecenin uçuşan tülleri karanlığın nefesi gibi...
Bir kadın sessizce ilerliyor... Hayâl meyal görünmesine rağmen, saçlarından yükselen kokuyla sarhoş oluyor yıldızlar… Buluttan sıyrılınca ay, daha bir ışıldıyorlar… Şimdi, git gide aydınlanan sahilde, küçük küçük uzayan ayak izleri görülüyor. Rüzgârın eteklerini uçuşturmasıyla irkilip, olduğu yere çömeliyor.
Uzaktan ona doğru sevimli bir köpek tüm hızıyla koşuyor. Üzgün yüzünü, bir anda güneş gibi bir gülümseme kaplıyor. Kollarını uzatıp bekliyor. Bir ok gibi kucağına koşan köpeğe sevgiyle sarılıyor. Nefes nefese koşan köpek, ellerini yalamaya başlıyor.
Dostsuz, yapayalnız bir yüreği ısıtıyor kadife gibi bakışları... İnsanlarda artık bulamadığı içten, dost bakışlarla aydınlanıyor yüzü... Usulca ilerliyorlar kıyıda... Ay ışığında sessizce kayboluyor silûetleri… Yıldızlar parlıyor dökülüp, kumlardaki küçük ayak izlerine… Gece; gülümseyerek bakıyor arkalarından simsiyah gözleriyle... Rüzgârdan yelpazesini dudağına getirip, bir öpücük gönderiyor peşlerinden siyah gül kokulu...
Halenur Kor
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.