- 660 Okunma
- 10 Yorum
- 7 Beğeni
Facebook İnsanıyız Biz..!
.
İnsanlık tarihini Milattan Önce ve Milattan Sonra diye ikiye ayırırlar. Hepimiz biliriz.
Ona pek aklım ermez de sanırım yakında Facebook Öncesi, Facebook Sonrası diye bölecekler tarihi. Facebook’tan öncesi şunun şurasında kaç yıl öncesidir. Ama öyle bir alıştık ki Facebook’a. Yaşamımızda devrim oldu resmen. Daha bir sosyalleştik, daha bir duyarlı olduk, daha sevecen, daha paylaşımcı, daha bilinçli olduk (!!!!!!!)..
Facebook insanı olduk..
Ne hasletler kazandık ne hasletler. Saymakla bitmez..
Paylaşımcıyız mesela; piknikte yaktığımız mangalın en güzel resimlerini paylaşmayı severiz. Alamayan, o pikniği yapamayan var mıdır, yok mudur umurumuzda mı? Paylaşır bekleriz ki, beğenen ve yorum yapan sayısınca mutlu olalım. Bazı yorum yazanlar “Götür götür, biz olmadan götür bakalım” derler. Onlara gülücükler gönderir -asla gelmeyeceğini bildiğimiz için- gönül rahatlığıyla “Buyur gel beraber olsun” deriz.
Paylaşmayı severiz. Dini günleri, kandilleri, bayramları asla kaçırmayız. Güllerle, çiçeklerle cami ya da Kabe motifleriyle süslenerek hazırlanmış resimleri itinayla paylaşırız. Hayırlı cumalar yazılarını, resimlerini tam cuma saatinde göndermekte bir sakınca görmeyiz. Cuma namazına gitmişiz, belki de tam hoca "Allahuekber" derken göndermişiz o mesajı nereden anlayacaklar.
Dinimize, dini hasletlerimize çok düşkün olduğumuzu da gösteririz vitrinimizde. Tövbe haşa "ALLAH CC" adına, "HZ MUHAMMED" adına açılan sayfalar bile vardır. Milyonlarca beğenenleri vardır. O isimleri kullanırken ki halet-i ruhiyelerini bilemeyiz elbet.
Puta, eşyaya tapmayı yasaklamış bir dine mensup olmamıza rağmen Peygamberimize ait olduğu söylenen saçma sapan eşyaları paylaşıp altına "beğenmeyenin eli kırılsın" yazanlarımız bile vardır.
Biz Facebook insanıyız sonuçta..!
Yaşam vitrinimizin en güzel taraflarını gösteririz. Fakirlik, işsizlik, yarın endişesi, ülke sıkıntıları falan hiç umurumuzda olmaz. Yeni aldığımız arabanın en sükseli resimlerini anında paylaşmamız gerek. O arabanın borcu, nasıl alındığı, şartlarımızın gerçekten uygun olup olmadığı falan hiç umurumuzda değildir.
Aştık biz aştık; yokluk, borç morçta nedir ki, her şeyimiz dört dörtlük SIFIR SORUNLUYUZ BİZ..
Bir yerlerden bulur, buluşturur Mevlana’nın Yunus’un en güzel sözlerini paylaşırız. Bu paylaştıklarımızın muhatabı biz değil, başkalarıdır. O sözlerin içeriği bize hitap etmez, zira biz zaten öyleyizdir. Önemli olan başkalarının o sözün kalıbına uyması, ona göre hareket etmesidir. Bizim haricimizdeki kişilerin yola gelmesidir hedef..! O sözün sahibi bizmişiz havasındayızdır.
Analara babalara nasıl davranılması gerektiğiyle ilgili sözleri de paylaşırız. Abartıyla uydurulmuş hikâyelerle destekleyerek hem de. Gene o da bize hitap etmez, çünkü bizim ana baba sevgimiz, saygımız sınırsızdır, asla sorgulanamaz. Bizim ana babamız zaten baştacımızdır. Bizler ana-babamızı dört dörtlük yaşatıyoruzdur zaten. Muhatabımız bizden başka herkestir.
Facebook insanıyız biz..
Teröre vatan hainliğine, haksızlığa müthiş karşıyız. Her gün terörü lanetler, bayrak resimleriyle şehitlerimizi yad eder, vatan kurtarırız. Şehit sayısı fazla olursa siyah bantlı resimler paylaşırız. Bir kez olsun şehit cenazesine katılmamış, bir kez olsun "TERÖRE LANET MİTİNGİ"ne gitmemişizdir. Gene de terörü kınamakta üstümüze yoktur. Hele bir de şiddetle kınarsak, vayy, vayyy, vayy.. Bir de sabrımızı taşırmasınlar dersek.. Peh peh vay o teröristlerin haline..
Vatanperverizdir.
Amerikan dergilerinden yada internetten bulduğumuz ve üzerine acemice yerleştirerek anında "Türk Malı"na çevirdiğimiz Türk Bayraklı füzelerle Rusya’yı falan yener, anasından doğduğuna bin pişman ederiz. Bu yüzden Amerika’nın, Çin’in, Almanya’nın, İngiltere’nin, İsrail’in, tüm dünyanın bizden ödü kopar. Amerika’ya ait radara yakalanmayan U2 uçağı resminin üzerine Türk Bayrağını monte eder "İşte tamamen yerli kendi uçağımız" yazarız altına. Kendi uçağımızı üretmiş olmak işte bu kadar kolaydır. Hem de U2..
Fırsat bulduğumuz anda çay keyfi, kahve keyfi, boğaz keyfi yaparız. İspat için SELFİE çektiğimiz resimlerle destekleriz. İşi daha da sağlama almak için konum bile atarız.
KEYİF YAPMAK KADAR KEYİFLİ BİR ŞEY YOKTUR BİZİM İÇİN..
“Yüzüne vurur ifadesi, keyif yapıyor bir tanesi” deriz.
Bir elimizde kesin sigaramız vardır.. Mutluluğumuz, keyfimiz yüzümüze yansır..
Facebook insanıyız biz Facebook..
Çook mutluyuz çook..
Bu gidişle de book adam oluruz.. BOOKKK...
Suat Zobu
.
YORUMLAR
Eskiden bir söz vardı
kulaklara küpelik.
'Dürüst olmaktan korkma,
kaybedeceğin
en fazla yanlış insan olur.'
facebook'tan sonra şaklabanlık var.
Ne kadar dürüst olmazsa gençlik takipçi sayıları o kadar artıyor.
Böyle olunca da her türlü kepazeliği yapıp fotoğraflayıp paylaşıyorlar.
Tebrikler.
Yazarımızı kutluyorum.
Facebook ile sosyalleştiğimizi sanan ahmaklarız aslında bize. Farkında değiliz Facebook bizi daha da asosyal yapıyor. Geçenlerde manidar bir resim görmüştüm adamı musallaya koymuşlar cenaze namazında saf tutmuş on kişi kadar, altında da yazı ''Face de 5000 arkadaşı vardı, diye... Durum budur. Bir de psikologlar Face de yediğini içtiğini ve evinin mahrem hallerini paylaşanların sorunlu tipler olduğunu, tedavi edilmeleri gerektiğini söylüyorlar... Bağımlı olduk resmen hepimiz... İlla cevap vereceğiz o günaydın mesajlarına, İnsanlık kendi kendini yok etmeye doğru gidiyor da bu gidişat hiç iyi değil. Kutlarım içtenlikle manidar ders çıkarılası bir yazıydı...
Bu yazıyı okuyan scud füzesi sükut ederdi
Değerli hocam
Kapitalist sistemin ve Amerikanizmin geliştirdiği bir sistem içi emniyet supap ı vazifesi görmekte Facebook
Milyarlara sistem karşısında topraklama imkanı vermekte
Belki sosyal açıdan bir güzelliği var, okul ve asker arkadaşlarımızı buluyoruz, Face sayesinde birkaç defa lise ve üniversite yemeği yaptık mesela
Ancak sizin arz ettiğiniz hususlar tepeden tırnağa doğru
Birbirini görmeyen, görmek gereği duymayan, sanalda birlikte olduğunu zannettiren zırzop bir sistem
Adam dünya kadar insana toplu mesaj gönderiyor da, onların içinde tek tek kimlerin olduğundan haberi yok an itibarıyla, o mesajı kale alıp adama cevap yaz işin yoksa
Dediğiniz gibi bulunduğu yeri, ne yediğini içtiğini paylaşmakta ayrı bir zırvalık, yapan var yapamayan var değil mi?
Allah sonumuzu hayretsin ne diyelim
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket hocam
Saygı ve selamlarımla.
Var yaaa...
Sana kurban olsun bu Bedros..
Hepimizin düşünüpte diyemediklerini ne de güzel anlatmışsın.
Canım Gardaşım benim...
Teknoloji insanın hayatını kolaylaştırır.
Evet öyledir. Ancak:
Senin bu dobra yazında olduğu gibi insanları sahtekarlaştırdığına ne diyeceğiz?
İster geri zekalı deyin, ister örümcek kafalı...
Ben çevirmeli telefonlu günleri özlüyorum.
Bu harbi yazın nedeniyle seni kutluyor ve kucaklıyorum.
Keşke becerebilseydim de sana o konserve yazılardan birini gönderseydim.
Öperim yüreğinden, kaleminden...
Yani öyle,Facebook suz da olmuyor,çağa mı ayak uyduruyoruz yoksa adet yerini mi bulsun diyoruz,hani biraz da merak ediyoruz,kim nerde,ne yapıyor,ne yiyor ne içiyor,kim kimle,eski ex sevgililer bulunuyor,aşklar tazeleniyor,faydası çoook.Beyin hücreleri ölüyor ama kimse bunun farkında değil.
Haklısınız,yüreğinize sağlık
İlk zamanlarda heyecanla o furyaya katılsam da saydığınız nedenlerden, yıllar önce kapattım Facebook olayını ben.
Çok yerinde tespitlerle, kendini keyifle okutan bir yazıydı. Özellikle şu cümleyi çok tuttum; “ Bizim haricimizdeki kişilerin yola gelmesidir hedef”:) Hakikaten, alemin doğrusu bizizdir, başkaları kendine baksın’dır:)
Yazıyı çok sevdim, kutlarım!
Saygıyla...
Fesbuk'un vuracaksın kellesini bak bakayım bir daha yapıyorlar mı?
Fesbuk"da başka ne yapılır ki bilemedim...Az da siyaset oldu mu "dadından" yenmez. Ben yemek paylaşan, cuma paylaşanları vs. sildiğim için yalnızca benim gibi düşünen üç beş dost, hısım, akraba var o kadar.
Ne yapalım Suat bey, malzemenin yirmi yıllık işlenişi bu...
Selam ve saygılarımla.