- 352 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
BÜYÜK İHANET
BÜYÜK İHANET
Dün akşam TV’ler bir haber geçti. Biz abimin bahçesinde Yatsı namazı için cemaat yapma hazırlığındaydık. Boğaz köprüsü asker ve bazı polislerce tutulmuş, Avrupa’dan Asya’ya geçişi engellemeye başlamış ve bunu da başarmıştı.
İkinci haber Ankara semalarında F 16’ların uçuş yaptığını, Genelkurmay başkanlığının etrafında ambulansların yer aldığını bildiriyordu.
Biz önce bir terör saldırısı ihbarı olduğunu düşündük ilk haberin etkisiyle. Yorumlar yaptık. Demek ki bomba ihbarı Avrupa yakasından Asya yakasına yönelik olacaktı ve bu önlem bu nedene dayalıydı.
Ama 2. Haber bize gerçeği gösterdi. Bir darbe başlangıcında olduğumuzu hemen fark edivermiştik. Yatsı namazına başlamıştık ama kulağımız TV haberlerine kesilmişti. Farzı bitirir bitirmez yorumlara başladık. Bu Fetö örgütünün kalkışmasıydı. Ve Genelkurmay’ın içinde bir kargaşa vardı. Ambulanslar bunun işaretiydi.
Hemen cep telefonlarına sarıldık sosyal medyaya baktık. Face yavaştı, Watsap’tan ilk bildiriler gelmeye başladı. Tahminlerimiz doğruydu. Abimin kızı korkmuştu. Başbakan açıklama yaptı. Ordunun genel hiyerarşisinden kaynaklanmadığını lokal bir kalkışma olduğunu söyledi. ‘boyun eğmeyeceğiz’ dedi. ‘bertaraf edileceklerdir’ dedi. ’Halkın silahlarını halka çevirmek olacak iş değil’!’ dedi. ‘En kısa zamanda bertaraf edilecekler’ dedi.
Bu arada gelişmeler devam ediyordu. İstanbul Ak parti merkezinin ele geçirilmek istendiğini, Ak parti yetkililerinin burayı teslim etmeyip direndiğini haber aldık. Durum vahimdi.
Uçaklar bomba atıyor, Ankara sokaklarında tanklar geziyordu. Daha sonra yurt genelinde durumun aynı olduğunu, her vilayette tankların caddelerde olduğunu öğreniyorduk. Atatürk hava limanı işgal edilmiş, uçakların kalkmasına izin vermiyorlardı.
Bakanlar açıklama yapıyordu. Adalet bakanı, İçişleri bakanı, bazı milletvekilleri açıklama yapıyor, halka güven aşılıyordu. Daha sonra Başbakan ve bakanlar halkı sokağa çıkmaya, demokrasiye sahip çıkmaya çağırıyordu. Caddeleri ve alanları doldurun diyorlardı.
Daha sonra Deniz kuvvetleri komutanı, 1. Ordu komutanı açıklama yapıyor, Genel Kurmay başkanı ve Kuvvet komutanlarından haber yoktu. Demek ki ya rehin alınmışlar, ya da ihtilale komuta ediyorlardı.
Cumhurbaşkanı telefonla canlı yayına katılmıştı CNN TÜRK vermişti canlı yayını. TRT işgal edilmiş, korsan bildir yayınlanmıştı. Spikerin yüzü sapsarıydı. Kendisi de sarışındı zaten.
Bu gece uzun bir gece olacak dedik. Abimler kente indi, ben ayaklarımın rahatsızlığı dolayısıyla evde kalıp takip etmeye başladım. Önce Kuran okudum. Özellikle Fetih suresi okunması isteniyordu. Dualarımı okuyor. Bir yandan da haberleri takip ediyordum heyecanla. Başbakan aralıklarla açıklamalarına devam ediyor, kuvvet komutanlarının görevinin başında olduğunu söylüyordu ama bu inandırıcı olmuyordu. Biz onların darbeciler tarafından tutulduğunu tahmin edebiliyorduk.
devam edecek
Ahmet Kemal
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.