- 389 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Kuman Gazi (Kısa Hikaye)
Savaş bitmişti. İmparator esir edilmişti. Selçuklu askerleri cesetleri topluyordu. Ağustos sıcağının da tesiriyle cesetler dayanılmaz bir kokuya sebebiyet vermişti. Meydandaki ölülerin çoğu Bizanslıydı. Bizans Ordusunda birbirinden çok farklı simalar vardı. Kimisi halis Rum kimisi Ermeni kimisi Normanlı paralı asker… Askerler savaş alanında dolaşırken cesetleri ayırırken birisi dikkat çekmişti. Sarışın , mavi gözlü, hafif çekik gözlü, yakışıklı bir asker… Sağ elinin işaret parmağı göğü gösteriyordu. Sanki bir Bizans askeri değil de, son nefesine kadar mücadele etmiş, şehadet şerbetini içmiş bir mücahitti. Çeriler hayretler içindeydi fakat şaşkınlığın etkisi geçtikten sonra Bizans cesetlerinin yanına götürecekken Er-Tekin seslendi:
-Durunnnn
-Ne oldu komutanım?
-O yiğidi keferenin yanına ne diye götürürsünüz?
-Üzerindeki kıyafet?
-Hayır o bizim şehidimiz… Onu şu tepedeki oyulmuş ağacın oraya gömelim.
Askerlerin başına bir kez daha kaynar su dökülmüştü. Tepeye gömdükten, defin işleri bittikten sonra Er-Tekin:
-Ruhuna el- fatiha…
Askerlerden biri itirazla:
-Komutanım bizim bilmediğimiz şeyler fakat bu yaptırdığınız caiz mi?
-Sen oku… Sizlere tüm hikayeyi, Kumanos’un nasıl Kuman Gazi’ye dönüştüğünü anlatacağım.
Okuduktan sonra aynı asker:
-Evet komutanım bize tüm hikayeyi anlatacağını söylemiştin. Şimdi seni dinliyoruz.
-Sizi üç yıl öncesine götürmem gerekecek. Hazır mısınız?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.