- 534 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
geleceğin dünyasında sanat
nedim burakçı ile sinema tartışması
nedim burakçı
-Valla bilader,sana yardımcı olmak babından,bir kaç kere yorum yazdım,ciddiye almadın,geriye dönüşün olmadı,birincisi çok ajitasyon yapıyorsun,agdalı bir müzik eşliginde küçük emrah modunda insanlara,basmakalıp,wikipediadan devşirdigin veya hakkında çekilmiş,başka videolardan derleme yapıyorsun,Biyografi çalışması yapman için emek vermen lazım,sektörden insanlara sorman lazım,emek lazım,Serdar Gökhan ın tabutu başında,ünlü sanatçılara sitem ettigini söylüyorsun ya,ben oradaydım,Aynen şöyle dedi,bütün starlara emrgi geçmiş bu adamın cenazesine gelmiyen söze oyuncular( Hepiniz İbnesiniz) demiştir.Ben yeşilçamda en şaşalı döneminde yazıhanecilik yapmış adamım,Kazım Kartal ın Emlakçılık yaptıgını,Yine Yunus Bülbül sayesinde 2 yıldan fazla Almanyada kaldıgını,2003 de evlendigini,Tarlabaşında Büyük bir otopark işlettigini,diger ortagının Behçet Nacar oldugunu ben söyliyeyim,Kazım Kartal ın ailesinin durumu iyidi,babası ile sorun yaşadıgı için,yardım almıyordu,sektörun iniş ve çıkışlı zamanı bazen maddi sıkıntı çekilsede hiç o kadar kötü durumda kalmadı,Kemal Sunal ın bütün filmlrrtinde oynadı,şarkıcı,türkücü furyada oynadı,Tgrt nin bir çok dizisinde oynadı,zaten kendin diyotsun yazlıgında vefat etti diye,garibanın yazlıgı olurmu,sex furyasdına gelmeden evvel zaten Kazım Kartal bir çok filmde kötü,tecavüzcü rolde oynadı,sex filmine direndi sonra oynadı söylemi,kendisini savunmak için söyledigisöxdür,Oarçala Behçet ile başlıyan sex furyasdında yine Kazım Kartal vardı,iyi oyuncu idi,zevkine düşkündü,çok güzel kestaneler çizdi,doya doyabyaşadı,Allah rahmet eylesin.
nedim demirbaş
-O yorum bana ait değil.ben şu anda 48 yaşında bir sinema emekçisiyim.çok erken yaşta sanata olan ilgim başladı.istanbula geldiğimde 18 yaşındaydım.bir yıl beyoğlunda ikamet ettim istanbula geldikten sonra.cumhuriyet üniversitesinde eğitim görürken arkadaşlarla edebiyat kültür dergisi olan diyalog dergisini çıkardık.ayrıca tiyatro benim ilgi alanım olmuştu üniversite yıllarımda.durmadan senaryo yazıyordum.sürekli bir işim olmadı hiçbir zaman.siz güzel hazırlıyorsunuz belgeselleri.bir nevi sinema için merak duyulan konularla süslüyorsunuz belgeselleri.söyledikleri doğru olsada sinemayla ilgisi yok o şahsın.sanatçılar 90 yılından sonra yeşilçamda rol almışlar.makyajla genç görünmenin tekniği var işin içinde.onun için eski filmler diye bir kavram yok sinemada.türk sineması 40 yaşındaysa film tekniğinde görmeli eskide kalmış film jeneriğini
nedim demirbaş
-yeşilçamda sanıldığı gibi bir sanat faaliyeti yok senarist ve yönetmen eksikliği yaşadığından.senaryolar filme nasıl aktarılmış ona bakmak gerekiyor.bir etik sorunu yaşandığı doğrudur.herkes hakkını alabilmiş değil sanatçılar açısından.o zamanın şartlarında bir tuluat yaşanmış sinemada.kazım kartal hayatıyla bir oyuncu olsada videolarla para kazanmış bir sanatçı.sonraları yeşilçam bir efsane olmuş türk toplumuna ayna tuttuğundan.
nedim burakçı
-O yorum bana ait degil derken beni kastetmişsin gibi hissettim,Birincis ben alaylıyım,sen mekteplisin,ben şu an sinemadan koptum ve İzmirde yaşıyorum,benim bir türlü hazmedigim,İnsanların kendi hatalarını sinemaya onların deyişiyle (Yeşilcam’ın vefasızlıgı) üzerine sıgınıp,kendi hatalarını görmezden gelip,sinema sektörünü kötülemeleri.Bende İzmirden koptum,İstanbula 15 yaşında geldim,Ancak benim çok yakın bir akrabam bu sektörde çalıştıgından balıklama girdim.Şimdi adını versem yok ya dersin,oglu büyük bir kanalın spor müdürü,biraz aramız açık o yüzden isim vermiyorum.Sonra kendi şirketini kurdu,ben askere buradan gittim,döndüm yine buraya geldim.Piyasadaki tiyatro kökenli olsun,alaylı olsun çogunu tanırım.Senarist dedigin bir Sefa Önal vardı zaten,Genelde kamera arkası hep rum ve Ermeni kökenlilerin tekelindeydi,çogu korkudan kimligini saklar,türk ismini rumuz yapardı.suçlamak veya yermek için degil,genel görüntüyü resmetmek için belirttim.Bizim zamanımızda,Amerikan ve Fransız filmleri seyir edilir,ana konu buradan araklanır,türk örf ve adetlerine göre senaryo yazılırdı.İnsanların tek eglence aracı sinema oldugundan,talebi yetiştirmek için,herşey gözardı edilerek 3 günde bir film yapardık,zaten 10 yıl sürdü,ayni senaryo ile degişik aktörler oynamaya başlayınca lastik patladı,tv yayınları başladı,biraz sarkıcı furyası oda kabak tadı verdi,kimi sosyal içerikli filimmyaptı tutulmadı,Kemal Sunal dabtarz degiştirip,nitelikli film yapacagım deyince,Düttrü dğnya,Gülen Adam,Meraklı gazeteci tutmadı,millet Şabana alışmış,sex furyası ve the end.Şimdi you tube de sinemanın s harfini bilmeyen kulaktan dolma bilgilrrle dönem sorgulamasını yapan,alt yapısı olmayanlara isyanım var.hayatında hasbelkader birbfilmde kafası gözükmüş adamı sanatçı şöyle oldu diye şişirsen bende burada dellenirim.karıyla kızla yerken,kumarda varını yogunu kasybedersen sinemsyı suçlayamazsın.
nedim demirbaş
-sizi kastetmedim böyle bir soru soruldu bana.türk sineması sansürlerle köy temali filmlere mahküm edildi.yoksa senaryo sıkıntısı artık bir sektör olmayışından.oysa bu konuda dünya edebiyatıyla bir çıkış yaşayabilirdi.bu tür bir çabanın içinde değil film şirketleri.türk edebiyatı geçmişte kullaqnıldı senaryo yazımında.en azından bu konuda bir çabanın içinde olmalıydı yeşilçam.bu yazarlara ulaşmask o kadar zor değil bir başlangıç yapmak için.
nedim burakçı
-Bak güzel kardeşim,Demokrat parti öncesi çekilen filmlere bak,birde demokrat partinin muhafazakar ve dinci kesimin devlete hakim oldugu bu dönemden sonra çekilen filmlere bak.Şimdi Bataklı damın kızı filmini oynatamazsın.Ben Mit in çogu başrol oyuncusunu kullandıgını bilirim,en son Orhan Günşiray zaten itiraf etmişti.Yapımcılardan adamları vardı,büyükde yardım alırlardı devletten,biraz sodyal içerige kaçtınmı film kuşa dönerdi,yada oynatamazdın,bu dönem,salon ve köy temalı filmler oldugu kadar,Sadri Alışık,Öztürk Serengil ve Vahi Öz sinemaya nefes aldırdı.Turist Ömer sayesinde Hulki Saner zengin oldu,batmakta olan Erman filmi Öztürk ün tek filmi ile kurtardık.Zaten Kemal film,Akün film,Erman film,Erler film lokomotif firmalardı,Rahmetli Nevzat Abi,Pesen filmin sahibi yazıhanede kafasına sıkıp intihar etti,sonra Arzu film piyasaya çıktı,başka küçük küçük firmalar vardı,pahalı prodüksüyon yapamazlardı.onların oyuncu kadrolasrı dergişikti,mit zengin kız,fakir oglan imajını bilerek yerleştirdi,gençlere kafasını çalıştıran yırtar,kızın gönlünü kazan,yasa dışı işlere bulaşma,zaten gangsterli film çekersen,mutlaka polis ajanı olur,filmin sonunda polis mutlaka gelir,Tğrk sinemadı birde,kulluktan vatandaşlıga geçen Anadolu insanına,nadıl konuşulur,kadın erkek ilişkileri,giyim kuşam ile toplumu egitme görevi vardı.Selametle.
nedim demirbaş
-12 eylül öncesi türk sineması halkçı filmlerle tanışmıştı.demokrat parti iktidarı nasıl bir kurtuluş vadetmiş.tabiki bu konular tartışılmış üniversitelerde.sağ-sol olayları bir milli davaya dönüşmüş zamanla.günümüz sineması popüler kültüre yatkın anladığım kadarıyla.sorunda bundan kaynaklanıyor.yeşilçam moderniteyle sorunları ekonomik geriliğe bağlıyordu.dünyaya açılmak sanatla mümkündü oysa.buda avantür filmlerle telafi edilmek istendi.günümüzde sinema inanç sorunlarında görüyor modernden uzaklaşmayı.oysa her şey yoruma açıktır zihin dünyamızda.anlamak mümkündür yani bize dayatılan sorunları.mum kokulu kadınlar gibi filmler.bunlarda eksik olan halka yabancılaşmasıydı sinemanın.şimdiki durum geleceği tasavvur etmeliydi sanırım.ideolojik bakış için nasıl bir anlaşmaya varılmalı sistemle.bu konular türk halkının suçuymuş gibi algılanıyor.ne bileyim kurtlar vadisi gibi filmler.bunlarla geçirdik son 20 yılı.bunlar film kategorisinde değil gözüyle bakıldı sinemaya.sanatın gelenekle bir fayda üretmesi toplum adına.ideolojiler sanata yön göstermedimi sinemada.
nedim burakçı
-Bence artık sinama bütün dünyada bitiyor,star sistemine dayalı ve bunların astronomik ücretleri,yapımcıyı dijital,efektlerle süslenmiş,bilgisayar ile imkansızı yok haline getiriyor,sıradan iyi oyuncular,Star wars,avatar gibi işlerle,büyük stüdyo gerektirmeyen,yüzlerce gerçek otomobil,uçak gibi istedigin aracı istedigin sayıda pert etme imkanı veren çok düşük maliyetli kısa filmler ve bunlarda dijital malzeme satan yerlerde cd.veya başka apsratlarla izliyorsun,sinema halk içinde çok pahalı hale geldi,kısa yolculuk,sinema bileti,popcorn,içecek,geri dönüş bir yüzlük,kalabalık ve havasız ortam,türkiye ve Avrupada kalite filmlerin çekilemesi,tamamen ABD hollywooda bagımlı hale gelinmesi,Dizilerin halk için sıfır masraf olması,türkiyedeki iyi oyuncuların,siyasi görüş ve tercihleri nedeniyle halkın bir kısmının bunları boykot etmesi,Örnek bana para ver İmirzalıoglunu izlemem,Y.Erdoganı izlemem,yeni filmi netflixe satacak kadar paraya endexlenmiş bir adam,Çok magazine düşmeleri,her işi yapmaları vs.vs.zaten sonnfilmi cingöz recai gümledi,yine konusu çok agır,Osman sınavla çektigi dönem filmi hiç gişle yapmadı,buda dizilere döndüolay budur,sadece Komedi filmleri iş yapıyor,millet her yönden bunalmış,soyal içerikli,dönem filmi bunlarınyapan kapısına asma kilidi vurur.
nedim burakçı
-sana you tube de izleyrcegin bir türk yönetmenin Amerikada yaptıgı çok düşük maliyetli ama harika bir film olan THE CURE filmini izlemerni öneririm
nedim demirbaş
-güzel filmler yapılıyor artık.halka güven duymak gerekiyor galiba.örneğin müzik ve resimde ilerleme kaydedilmiş.sinemanın halka mal olması sözkonusu.en azından kendinden emin olmanın şartları hazırlanmalı.kul olmak bir irade meselesi.yani düşüncesizliği açıklamanın yolu.vatandaşlık için egemen olmak gerekiyor dünyaya karşı.hollywoodda yapılan filmler gişe yapmış olabilir.dünyanın geleceği ne kadar ilgili bu filmlerle.uzayda hayat bulmanın sonuçları.bu her şeyin sonu demektir dünya hayatı için.buda kendine tezat bir idealdir aslında.dünyayı kurtaran adamın farklı bir versiyonu.
nedim burakçı
-Anladıgım kadarıyla,mistik bir düşünce ve felsefen var,birazda sofilik var sende galiba,eger öyleyse sanatın hiç bir kolunda real bir analiz yapamazsın,dogmaların seni saf bir kritik yapmaktan alıkoyar.bu meyhaneye gelip,içkinin zararlarını ve günahlarını anlatan muhafazakar adam tiplemesine dönersin,yorumlarında çok zaafa düşüyorsun,modernist takılıp,muhafazakarlıgı atamıyorsun,iyi geceler.
nedim demirbaş
-ben pozitivizmi tartışmıyorum.ben kültür anlamında değerlendiriyorum inancı sanatın neyi amaçladığı hususunu anlamak isterken.söz konusu olan bir dine bağlılık değil.ayrıca hiç bir tarikatle bağım olsun istemem.değerlendirmeler bunları savunmak şeklinde anlaşılmasın.elbette bağnazlıkla ifade edilemez sanat.bunları anlamak insanlar için bir zorunluluk.yaşanan olaylara bu açıdan bakılmalı belkide.fetöcülük atatürkçülük maskesini takmış durumda.darbe gecesindeki bildiri bu durumu açıklıyor.son günlerde insanlar darbe için kışkırtılıyor.bunun arkasında dış güçler var büyük olasılıkla.halkın devletine sahip çıkması egemenliğin vazgeçilmez şartıdır.bu her konuda çağdaşlığı savunmanın gereği.cıanın hesapları var modern türkiye için.bu nedenle sanatçılar kumpasın bir parçası olabilir.sinemanın zarar görmemesi için sahip çıkılmalı yeşilçama.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.