- 253 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beðeni
SELAHATTÝN EYYUBÝ.
SELAHATTÝN EYYUBÝ KÝMDÝR.
Selahattin Eyyubi; Eyyubiler Devleti’nin kurucusudur (Irak/Tikrit 1138-Þam 1193).
Babasý, Azerbaycan’ýn Duvin (Dvin) kentinden Necmettin Eyyüp, Anadolu Selçuklu Devleti’ne baðlý olan Musul’a egemen olan Zengilerin hizmetine girince, Selahattin Eyyubi de, subay olarak yetiþti, Baalbek valisi oldu, bölgesel savaþlara katýldý. Baþarýlý komutan olarak ilk kez 1162′ deki Mýsýr Seferi’nde kendini gösterdi. Ýki yýl kaldýðý Mýsýr’da, amcasý Þirkûh ile hem Fatimi göçleriyle hem Kudüs Haçlý Kralý I. Amaury ile savaþtý. 1164’de Þirkûh ile Suriye’ye döndü. 1167’de ikinci, 1168’de de üçüncü Mýsýr seferlerine amcasý Þikruh ile birlikte katýldý. 2 Ocak 1169’da iki meydan savaþýnda Haçlýlarý bozguna uðrattý ve Mýsýr’dan çekilmek zorunda býraktý. Amcasý Þirkuh ölünce Fatimi halifesi el-Adid, onu “el-Melikü’n-Nasýr” unvanýyla Mýsýr vezirliðine atadý (23 Mart 1169), ayný zamanda Musul Atabeyliði’nin de Suriye emiri oldu. Mýsýr’da Þiiliði yasaklayarak Þafiiliði resmi mezhep ilan etti. 1172’de yetki tanýmadýðý ve anlaþamadýðý Fatimi halifesinin simgesel varlýðým sona erdirerek cuma hutbelerinin Abbasi Halifesi el-Mustezi adýna okunmasýný buyurdu. Bunu izleyen günlerde de son Fatimi Halifesi el-Adid kayboldu. Nurettin Zengi’nin ölümüyle de Eyyubi’nin kurduðu devlet tam baðýmsýz oldu (13 Nisan 1175). Ancak, Türk kimliðinden uzaklaþarak hýzla Araplaþma baþladý. Sudan, Suriye, Hicaz, Yemen ve çevre ülkelerde de egemenliðini geniþleten Selahattin Eyyubi gittikçe güçlendiyse de sultan unvanýný hiç kullanmadý. 1182’de Mýsýr’dan ayrýlarak yaþamýmn geri kalan bölümünü Suriye ve Filistin’de geçirdi, Haçlýlara karþý savaþtý. Taberiye kuþatmasý, Hattin’deki ikinci meydan savaþý birbiri ardýnca Selahattin’in parlak zaferleriyle sonuçlandý. Filistin topraklarýný alan Selahattin, bir aylýk bir kuþatmadan sonra Ekim 1187’de Kudüs’ü ele geçirdi. Selahattin Eyyubi, Hristiyan halka son derece hoþgörülü davrandý. Mescit-i Aksa baþta olmak üzere öteki dinsel eserleri onarttý. 1188’de Lazkiye, Cebele, Sahyun, Sermin ve Burzuy’u ele geçirdi. Kudüs’ün yitiriliþinin Avrupa’daki yankýlarý büyük oldu. Önce Papa VIII. Regorius’un, sonra da II. Clementius’un ýsrarlý giriþimleri ve kutsal savaþ çaðrýlarý sonucu birbirine düþman Fransa ile Ýngiltere’nin bile anlaþmasý saðlandý ve Üçüncü Haçlý Seferi baþlatýldý. Bu baðlaþmaya Almanya, Sicilya ve birçok feodal prenslik katýldý. Alman Ýmparatoru I. Friedrich, Selahattin Eyyübi’den Kudüs’ü geri vermesini istedi. Akka, Haçlý Ordularý’nca kuþatýldý (1189). Karada ve denizde þiddetli savaþlar yapýldý. Selahattin’in askerleri uzun savaþlardan dolayý yorgun düþmüþlerdi. Haçlýlarda kendi aralarýnda geçinemiyorlardý. Fransa Kralý Philippe ve Ýngiltere Kralý Aslan Yürekli Richard rekabet içindeydiler. Savaþ denizde ve karada aylarca sürdü. Selahattin Eyyubi halife aracýlýðýyla öteki Ýslam ülkelerinden yardým istediyse de bir sonuç alamadý. Sonunda barýþ görüþmelerine baþlandý. Aðustos 1192’de barýþ imzalandý. Buna göre Remle, Eyyubilerle Haçlýlar arasýnda bölüþülürken Hristiyanlarýn silahsýz olarak Kudüs’teki kutsal yerleri ziyaret etmelerine izin verildi.
Selahattin Eyyubi ömrünün son aylarýný barýþ içinde geçirdi. Kudüs’ün onarýmýyla uðraþtý. Þam’da dinlenmeye çekildi ve orada öldü. Selahattin Eyyubi’nin kiþiliðine ve izlediði politikaya yalnýz Ýslam ülkelerinde deðil, yýllarca savaþtýðý Hristiyanlardan da saygý gördü. Müslümanlýða içten baðlý bir hükümdar olarak din kurallarýndan ödün vermedi. Fatimiler döneminde Mýsýr halkýna benimsetilmeye çalýþýlan Þiiliðin yerine Sünniliðin geçerli olmasýna çaba harcadý. Bir savaþçý olarak yetiþtirilmemesine karþýn, zekasý ve inancýyla ordularýnýn önemli zaferler kazanmasýný saðladý. Tarihçilerin ortak yargýsýna göre o üstün bir savaþçý olmaktan çok eþsiz bir politikacý ve uzlaþmacýydý.
YORUMLAR
Henüz yorum yapýlmamýþ.