- 287 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Tembellik Hakkı
Kapitalist bir toplumda çalışma, tüm entellektüel yozlaşmanın ve her türlü organik bozukluğun sebebidir. iki ayaklı uşaklar tarafından hizmet gören Rotschild ahırlarındaki safkan atları ,Normandiya çiftliklerinde toprak süren, gübre çeken ve ekin taşıyan atlarla bir karşılaştırın.(Sh.9)
içindeki ilkel hayvanı henüz kaybetmemiş bir İspanyol için çalışmak, köleliğin en berbat halidir. O büyük çağlarında Yunanlar da çalışmayı küçümserdi. yalnızca köleler çalışabilirdi.(Sh.10)
Eski çağ filozofları çalışmayı hor görür, bunu özgür insanı alçaltan bir hareket olarak kabul ederlerdi. Şairler aylaklık üzerine şarkılar yazar, tembelliği Tanrı’nın bir armağanı olarak görürlerdi. İsa da dağdaki vaazında tembelliği övmüştü. "Tarladaki zambakları ve nasıl büyüdüklerini düşünün; onlar ne çalışıyor, ne de yün eğiriyorlar; ancak size söylüyorum ki Süleyman bile tüm o göz alıcı giysileri içindeyken dahi bu denli görkemli değildi. "Sakallı ve öfkeli tanrı Yahova kullarına mükemmel tembelliğin müthiş bir örneğini vermiş ve altı gün çalıştıktan sonra sonsuza dek dinlenmiştir. Tüm bireysel ve sosyal sorunlar, çalışma tutkusundan doğmuştur.(Sh.11)
Modern fabrikalar uğraşıp didinen kitlelerin ve sadece erkelerin değil, kadınların ve çocukların da günde on iki ila on dört saat çalıştırılmak üzere mahkum edildikleri ıslahevleri haline gelmiştir. hamile ve çocuklu kadınlar fabrikalara gitmek, bellerini büküp sinirlerini yıpratarak çalışmak zorunda bırakıldılar.(Sh.14)
1789 Devrimi’ni gerçekleştirmiş ve şatafatlı İnsan hakları Bildirgesi’ni kabul etmiş Fransa’da işçiler yalnızca bir buçuk saat yemek molasıyla günde on altı saat çalıştırılıyorlar. Yoksul uluslarda halkın keyfi yerindedir; zengin uluslarda ise halk genellikle yoksuldur.(Sh.18)
Fazla üretim ve talep eksikliği nedeniyle dükkanlar kapanıyor ve açlık, binlerce işçi sınıfının ipiyle kamçılanıyor. Çalışma dogmasıyla gaddarlaşan işçi sınıfının sözde refah döneminde kendilerine zorladıkları aşırı çalışma ve üretim, bugün içinde bulundukları sefaletin sebebidir. Çalışın işçiler, çalışın, toplumsal zenginliği ve kişisel yoksulluğunuzu artırmak için çalışın! Kapitalist üretimin acımasız yasası işte budur. Endüstrinin hayırseverleri ,ucuza üretim yapmak için işsizlikten yararlanıyorlar.(Sh.19)
Üretici, üretim kredisi bulabildiği sürece çalışma tutkusunun hüküm sürmesine izin verir. piyasanın doygunluğa ulaşıp ulaşmadığını, ürünlerinin satılıp satılmayacağını, borçlarının vadesinin gelip gelmediğini umursamadan üretime devam eder. Sonunda bankacıya yalvarır: "Birazcık altın işimi görür" der. "Deponuzda tane değeri yirmi sentten yirmi bin çift çorabınız var. Ben onları dört sentten alacağım. "Böylece banker, malların üzerine konup çorapların tanesini altı veya sekiz sente satar, kimseye hiçbir borcu olmadan cebine dolarları indirir. Ancak üretici daha iyi bir atlama gerçekleştirebilmek için geri çekilmiştir. Sonunda kriz gelir ve depolar boşaltılır. (Sh.20)
Aşırı Üretimin Sonuçları::İyi bir işçi kadın, iğnesiyle dakikada beş ilmek atabilirken dönüşümlü dokuma tezgahları aynı sürede otuz bin ilmek atıyor. Bu da bir makinenin bir dakika çalışması, bir işçinin yüz saatlik üretimine denk üretim sağlıyor demektir veya bir makinenin bir dakika çalışması , işçilere on günlük bir dinlenme süresi sağlamaktadır anlamına gelir. Dokuma endüstrisi için var olan bu durum, modern sistemlerle yenilenmiş tüm endüstriler için de geçerlidir .Ancak ne görüyoruz? Makineler gelişip insan emeğine her geçen gün daha da yakın bir performans sergiledikçe işçiler. dinlenme vakitlerini artıracaklarına, sanki makinelerle yarışmak istermişçesine çabalarını ikiye katlıyorlar. Ne saçma ,ne ölümcül bir yarışma bu!(Sh.25)
(Tembellik Hakkı,Paul Lafargue)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.