- 2089 Okunma
- 14 Yorum
- 14 Beğeni
Bir güzel teyze
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
"Sıracalı mikrop" diye söylenerek oturdu yan koltuğa.
Böylesi güzel kadınların yanında, bu tipsiz erkeklerin olması hiç hoş değil.
"Baksana kızım şu adama hem çirkin, hem fodul!.."
Elimde baktığım telefonun ekranından başımı kaldırdım.
"Anlamadım"dedim.
"Şu öndeki oturan çift onlardan bahsettim.
O kadar dalmışsın ki, ekrana düşecektin dedi.
"Ne demiştiniz?
özür dilerim tekrar edermisiniz?.."
"Şu öndekiler diyorum çok uyumsuz,kadın, Allahı var çok güzel,
Adamın tipine bak! At hırsızı kılıklı, abooov yok yok! bir de pis pis ter ve cuvara kokuyor dedi."Önde oturan çiftin arkasından dik dik bakarak.
Tabi bana bunları söylerken başında olan mavi boncuklu tülbentin öne sarkan ucuyla ağzını kapatıp
"Mın mın"ediyor normal di yani anlamamış olmam.
"Hımm" dedim ve tekrar telefonla uğraşmaya başladım.
"Eee kızım sen de ne var bu meretin içinde gözün ağrımıyor mu?" az camdan dışarıyı izle bak hele, bak bak! voooo şooo tepelere her yer gül çiçek, börtü böcek, Şeker pancarı, güne bakanlar, mısır tarlaları.
Buğdaylar sarısını giyinmiş
İğde agaçları kokuya bürünmüş
Yamaçlar da patika yollar
Her taraf çayır çimen
Yalıngı otları ile dolu" dedi.
Cam tarafına doğru döndüm yüzümü "aynen teyze tepeler de pek yüksekmiş."
-Ha sen beni dinlemiyorsun dedi.
-Hayır da teyze
bize ne yahu evli çiftlerden onlar bir birinin kalbine bakıyordur tipine değil.
Bilemeyiz belki de adamcağız çok çok iyidir ne dersin!
He iyi yaaa, iyi iyi,çok iyi dedi. kafa sallayarak
Ben onlara laf ettim amma! kusura kalma kızım!
çirkin adam o güzel kadına öfkeleniyordu otobüse binmeden önce, adama o yüzden hayıflandım.
Kadıncağız da sessiz sessiz ağlıyordu üzüldüm derken
Birden heyecanla
"Yok anam yok gıııı çirkin adamın içide çirkindir benim aygır gibi dedi."
Seslendi muavine "bana bir su ver hele evladım"
Muavin Suyu getirdi. Teyze Su’yu içti ohhh afiyetle şapur şupur.
"Yarabbi şükür"dedi! yine önüne sarkan mavi boncuklu tülbentin ucu ile ağzını sildi
Sonra da öfkeden terleyen yüzünü.
-Çok amaçlı
-Ney yavrum?
-Tülben
-He öyle öyle! namahrem görmez saçımı başımı
Güccük yaşımdan beri takarım
Allah ımmm, Allahım gurbanın olam mevlam yakma ha! yakma! cehennem de, şu g.tü açıklar gibi dedi.
Yorgun ve kararmış avuçlarını açıp yüzüne sürdü.
Gülümsedim, hoşuma gitti bu sözleri söylerken kendinden emin halleri.
- Oyy teyzem sen cennete gidersen benide yanına al emi?
-Kocan güzel mi gı?
-Bilmem, fena sayılmaz
Onu da mı cennete alacaksın?
Neden sordun ki...
-ahh kuzummm, benim herif çok çirkin
Üstelik gaba saba küfürbaz içer, s...r gezer
Ağzını bir açınca direk sinsalanı, ceddini, ananı, bacını katar karıştırır.
Anam ölmüş, ceddim toprah olmuş,
Cennete onunla girmem! bu dünya`da çektim ahirette başka isterim.
Yok anam yoookkk! cehenneme giderim de, yine onu istemem diyor dudağıyla da sürekli "cık cuk" yapıyordu.
-Haaa teyze sen değişiklik istiyorsun?
-İsterim ya İstemem mi nörecem orada onu ömrü kesilsin!
Senin de dediğin gibi daaşiklik olsun!
Gülümsedim desem yalan olur kahkaha attım...
Etraftaki başka yolcular dönüp baktı utandım!
Teyze devam ediyor lafa arada bir "başın ağrıdımı" gızııııım diye soruyor.
-Yok, teyzem yok! sohbet organik ben dinlerim seni!
Sevindi.
-Yedi çocuk doğurdum, beş kız, iki erkek hepsini zorlukla büyüttüm.
Çapaya gittim, bostan ektim, tavuk, cücük besledim sattım, gattım, savurdum.
Allah razı olasıcalar şimdi anam ne haldesin demezler.
Yokmu o gelinler, oğlanların kellesi iki olunca unuttular beni.
-O ne demek ki teyze
kellesi iki olmak?
-Yani evlenince tek olan başları çift oluyor demek! gece hocaları var ya onlar işte onlar...
-İlk gelini alınca
Kapıda davul gümüleyince rahmetli anam "kızım kızım boşa sevinme gözün aydın aha düşman geliyor demişti. "
Ne de haklıymış.
Gelinler, oğlanları yaklaştırmıyor bize dedi ve derin bir nefes boyu iç çekti.
Üzüldüm doğrusu zaten yılların çilesi yüzünden belliydi. güneşin yaman sıcağı ona hiç masum davranmamış olmalıydı ki, teni derin kırışıklıklar ile doluydu.
Ben, basma entari giyiyorum. iş görürken ahıra girerken şalvarımı üstüme çekiyorum, başıma tülbent sarıyorum, ellerim ceviz temizlemekten yeşeriyor benden huylanıyor el Kızları.
amma ki...
cevizi kışın yerken huylanmıyorlar. yufka ekmek açıyorum, tereyağı, peynir yapıyorum yolluyorum yerken huylanmıyorlar.
Yanlarında gezersem utanıyorlar
Bakma sen kılığıma kıyafetime hepsini okuttum evlendirdim yerine yerleştirdim.
Büyük gelinimle oğlum avukat Allah var saygısızlığını görmedim.
Ama güccük gelin öylemi?
köy kızı hem de bacımın kızı teyzesiyim
Aldık getirdik çapa tarlasından hanım etti oğlum
Özü kuruyasıca şimdi beni beğenmiyor. Oğlumun parası ile kızlarımla bana caba satıyor.
"Sonradan görme gavurdan dönme"
İrezil dedi.
-Belli ki küçük gelinden hazlanmıyor du
Şimdi onun yanında idim
üç gün durdum da "yüzü eğri soyka bir kez gülmedi."
Kalktım da evime gidiyorum
-Oğlun kal anne demedi mi?
-Yoook hiç der mi,
Gece hocası dersini iyi ezberletmiş öptü, sarıldı, iyi yolculuklar anacığım dedi otobüse bindir Di.
-Boş ver üzülme teyze anneminde beş gelini var oda senden farklı değildi.
-Nerelisin yavrum sen
-Kahramanmaraşlıyım
-Neresinden hangi köyünden? de hele de.
-Köyümüz yok filan ilçesindenim,
Ama uzun yıllardır başka kentte yaşıyorum.
-Anan baban sağ mı?
-Hayır!
Sizlere ömür.
-Vahhh pekte tezesin üzüldüm! dedi ve
Sustu bir müddet!
Sonra...
"Kızım kızım yanlış anlama beni içim dışım dert dolu, onca yolu gelinim oğlum için kat ettim yüz bulamayınca arkama bakarak eve gitmek zoruma gidiyor.
Gel gör ki...
Onca sene yokluk çektim.
Hem dayak yedim, hem de töbe dilim varmıyor o çirkin adama avratlık yaptım.
Yıllar geçti hala düzelmedi.
Az nazlansam
Bu yaşta bile eline geçeni başıma çalar.
"Namussuza naz neylesin, kokmuş ete tuz neylesin" dedi.
Ağlamsak bir ses tonu ile.
Çocukken de çile ile büyüdüm
"Kız oldum gır eşşeğe, Gelin oldum ger eşşeğe binmedim."
Hepsi boşunaymış evlat için çektiğim çile dedi. Kendi şivesi ile...
Zaten ufak tefek minyon tipli bir teyze idi. bunları söylerken o kadar küçüldü, o kadar küçüldü ki, oturduğu koltukta eridi yok oldu üzüntüden.
Hüzün dolu gözlerinden dökülürken ılık ılık, basma eteğine,
Bu defa başındaki mavi boncuklu tülbentin önüne sarkan ucu ile gözyaşlarını sildi...
Ben ise...
Başımı öne eğerek göz pınarlarıma dolan yaşlarımı
Tekrar döndüğüm telefonun ekranına akıttım.
Eyvahlar olsun derken içimden!
#hüzünlükent
YORUMLAR
Valla öyle tanıdık geldi ki arka koltuktan dinlemiş gibi dinledim teyzeyi :)
Dönüş yolunda teyzenin kocası ile tesadüf ettim onu da ben anlatırım bir gün bakalım o neler diyor avradı ve gelinleri için :P
Öğrenciliğim boyunca o kadar çok denk geldim ki bu teyzelere ve amcalara yazı aldı götürdü o uzun otobüs yolculuklarına ...
Tebrikler sevgiler Hüzünlükent
hüzünlükent
Güzeldir yol hikayeleri
Sevgiler olsun
Kutluyorum günün güzel , bir o kadar da doğal yazısını, öyküsünü. Çok sevgimle hüzünlükent...
hüzünlükent
Gönül dolusu sevgiler...
Yazı kurgu mu, yaşanmış bir hikãye mi diye bocalarken böyle ikilemde kalmanın çok da bir önemi olmadığını, kimseye fayda etmeyeceğini anladım. Demek istediğim bu buruk hikayenin kurgu olması belki biz okurların yüreğine birazcık su serpecektir ama bu ve benzeri hayatların günümüzde varlığını sürdürmekte olduğu gerçeğini de unutturmayacaktır tam tersine daha da derinden perçinletip, daha da kamçılayıp acı bir şekilde hissettirecektir.
cinsiyetçi bir tavır takınmadan, tarafsız bir gözlemle şunu söylemek istiyorum; kadın olsun erkek olsun böyle kök söktürenlerimiz, hayatı birbirine zehir edenlerimiz maalesef ki var...acı tarafı ise bu sürünmeceyi, bu devinmeyi mezara kadar götürmek istemeleri ya da götürmek zorunda olmaları...kimi zorunluluktan, kimisi çaresizlikten, kimi de bağımlılıktan, aile-toplum baskısından, çatışmasından v.s...kiminin de gidecek yeri olmayışından belki...gidecek yerden bahsettiğim şey ise başlarını sokabilecekleri başka bir taş binadan söz etmiyorum...aradığı huzuru orda da bulamayacağı düşüncesi ağır basıyor içimde çünkü...'hiç yoktan iyidir!' diyenler olacak biliyorum ama ben bir ruhun temelden çöküşünü ve diri diri gömülüşünü hissederken mutluluk ve huzurun uzaklarda bi yerde kaldığını ve onca senenin açtığı yara ve izlerden sonra hiçbir şeyin o insanı iyileştiremeyeceğinin de farkındayım...o gürültüden çıkar, kafasını dinler bi süre ama geçmişini yakasından kurtaramaz bi türlü...kendini tüketmenin yolunu bulur bi şekilde...erkeklere nazaran özellikle kadınların kalıtsal yapısı-yetisi-eğilimi buna daha yatkındır...biz çok güzel tükeniriz, öyle güzel tüketiriz ki kendimizi kimse bunun ayırdına bile varmaz...böyle de mütevaziyiz yani kimseye hissettirmeden, duyurmadan sessizce olanları sindirip köşemize çekilmek...bunları hayat arkadaşımıza anlatacak gücü bulamayız kendimizde, artık yorgunluktan mıdır? bıkkınlıktan mıdır? tahammülsüzlükten midir? yoksa bir yıkımı daha kaldıramayacak oluşumuzdan mıdır? aynı evin, aynı çatının altında aynı kaderi, kederi paylaşırken, azar azar çürüyüp giderken; duvarda çınlayıp yankılanan sesleri farklı algılayıp duyumsamamızdan mıdır? orası başka bir boyut ve sonsuzluk...
ama öyle, ama böyle yılları elimizde çitileyip dururuz...aynı damın altındakilere çaktırmayıp durumu idare ederken sonra bi yerde yabancı biri çıkar karşımıza böyle çorap söküğü gibi ona kurtlarımızı dökülürüz:)
bir ömürü paylaştıktan, tükettikten sonra bir cehennemi beraber yaşamayacak olmak da ayrı bir dram...'ya hep! ya hiç!' yeminini kendi elimizle değil de yine inanç ve kadere bağlayıp çözmek isteyişimiz de ayrı bir parodi...
neresinden tutsam elimde bir şeyler çarpuk çurpuk, paramparça kalıyor...
çok uzattım bağışlayın ama şunu da söylemeden geçmek istemiyorum...nedir bu asırlardır süregelen gelin kaynana çatışması? anlamıyorum...bi gelin nakaratıdır almış başını gidiyor...evlatlar annelerin yumuşak karnıdır zaten, kötü rol de hep geline düşer böylece...'oğlum böyle yapmaz da! oğlumun fikri değil de, gelinimin başının altından çıkıyor bunlar! gelinim beni sevmiyor da! gelinim beni istemiyor da!'...
peki anacım sen ne kadar seviyorsun bu el kızını?
bunu da sormak, irdelemek lazım ama...
sevgiyle...
hüzünlükent
Merhaba sevgili gule
Yorumun bir yazı kadar güzel ve dokuşları gerçekçi.
Gel gör ki...
Ben burada gelin kaynana değil bir güzel teyzemi yazdım ne anlattıysa
Ayrıca diyor ki yukarı da Allah var büyük Oğlumla gelinim saygısızlığını görmedim diyor..
Ben burada kötü bir eş'e sahip olan teyzedende bahsediyorum
Bir teyzenin kısaca hayatından bir yol boyu aldığım.
Ama şunu biliyorum ki rahmetli annem der idi ki...
Kızım kızım bak! Öz kızını evine gelin getirsende o aradaki gelin kaynana hissi onunlada olucaktır demişti..
Hepimiz hem gelin, hem kaynana olucağız. dilerim yolumuz iyi insanlara çıkar...
Gelin kaynana yı yazacak olursak ayrıca içinden çıkılmaz çünkü herkesin ev hikayesi başkadır (:
Kader öne geçince akıl durur diyor Du annem
Öyle ki
Kader senden önce varır oturur!
İşte kaderde olanı yaşarız.
El kızı diye yerilmek onu da yazmıştım bundan önceki yazımda
Okursanız
Hayat yolu uzun.
İyiler çıksın yolunuza sevgiler ile....
Gule
teyzeyi kötülemek, yermek gibi algılanmasın lütfen...hiç görüp konuşmadığım, tanımadığım biri için buna hakkım olduğunu da düşünmüyorum zaten...
bi kırgınlık sezdim sesinizde sanki...rahatsızlık verdiysem özür dilerim...
güzel dilekleriniz için teşekkürler...sağolun...
hüzünlükent
Gönül dolusu sevgiler olsun 🤍❤️
Gule
yürek dolusu sevgiler gönderiyorum, iyi akşamlar...
Ah dedim boynum bükük, üzülerek rahmet diyarındaki anacığım aklıma geldi.
Evlatlarını ne zahmetle büyüttü de, torunu dediği gelinin bir lokma ekmeği zehirledi kanını, erken çekildi gitti.
''Evladım dedi, gelin bunu götürün yanınıza da iki ay uzak durayım dedi.
Şimdi kendi uzaklarda.
İnsan, insanı yedi bitirdi.
Yazı da beni.
Tebrikler saygılar.
hüzünlükent
Annemin beş gelini var dı
Birisi teyzemin kızı idi.
Buna rağmen cenazesi ablamın evinden uğurlandı...
Ne bileyim ne kadar kötü olursa olsun hastalıkta ölümde mağduriyyete gelin kaynana ya kaynana ise geline sahip çıksa
Arkadan gelen nesillere örnek olsa
Maalesef olamadık!.
Bilemedim biz nolacağız Allah oğlum kızım dedirtmesin kimseye
Çokça sevgiler gülra
Çok hikaye okuduk bu sitede; yazdık, karaladık, yorumlar yaptık hepsi de birbirinden güzel hikayeler diyebiliriz. Ama öylesi vardır ki; seni, beni, onu anlatır... hepimiz içindeyiz, koca Anadolu'nun tümü...
Mekanlar, köyler, iller, bölgeler ayrı olabilir belki, kuşaklar arasındaki farklılıklar aynı.
Anadolu'nun köylüklerine bakıyoruz; yaşlı kuşak saf yürekli, içinden geldiği gibi konuşur organiktir, kültürlerini beğenmesek de gerçektir.
Kuşaklar arasında sadece yetişme tarzları vardır; biri organik, diğeri sözde uygar. Cahil yetişmek ile yanlış yetişmek arasında çok fark görüyorum. Hatırlarım; tarlasında harmanında, bağında bahçesinde, malı davarı peşinde koşanlar, hele bir de okuma yazmaları yoksa toplum nezdinde onları cahil kesim olarak gördük. Kendini uygar olarak görenlerin çoğu yanlış yetiştiler ve... sizin anlattıklarınız ortaya çıktı.
Değerli kalemden, dünyalar değerinde bir öykü okudum.
Saygılarımla Efendim.
hüzünlükent
Öncelikle açıklayıcı yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Maalesef köyünde kalan artık bir kaç doğal bozulmamış insan kaldı.
Bazen diyorum ki bizim böyle yetişmemiz de bizden önceki kuşağın imzası var.
Gece saat 00:00 da sokaktan müzik ve cıvıl cıvıl ergen kız çocuklarının sesi geliyor.
Balkona çıktım ki 3 tane 14 yaşlarında kız çocuğu dans ediyor ve tik tok çekiyorlardı.
Seslendim kızlar sessiz olurmusunuz insanlar uyuyor dedim
İçlerinden birisi gel gel abla birlikte dans edelim dedi sevimli bir şekilde
Geç oldu yakışık almaz hadi anneleriniz merak eder evlerinize dedim.
Diğer birtanesi kes sesini ve uyu karışma dedi..
Şimdi soruyorum hocam
Bu çocuklar mı suçlu
Yoksa bunlara müsaade eden ebeveynler mi?
Gel de bunlar yarın kaynana ya anaya babaya saygı göstersin!
Dediğim gibi bizden önceki kuşak bizi!
Bizden sonra ki kuşağı da biz örf ve adetlerimizi unutarak öldürdük
Ben yeni nesil için ölü nesil adı koydum
İster katılan olur ister se olmaz
Mavi boncuklu teyzelerin yerini tik tok cu teyzeler alalı iyice yok oldu r kültür :(
Sonsuz saygılar yorumunuz sayesinde bende içimi döktüm.
hüzünlükent
güzel yolculuklar diliyorum 🤍
Hayırla!
Koca yürekli bir çınar
Köklerinden ıslanan mavi boncuklu tülbentini
Kahraman kentli bir fidananın dallarına sermiş
Kurumadan okuduk
Yüreğine sağlık hemşehrim
hüzünlükent
Ne güzel aynı toprağın insanı olduğumuzu bilmiyordum
Teyzenin deyimlerini anlamışsınız dır. Öyleyse siz (:
beyaz bürük, bürgü, tülbent, şeş kenarına oya yaparlardı ve takardı annelerimiz
Şimdi varmı bilmiyorum ama özlüyor insan öyle kültürü değişmemiş doğallığı bozulmamış teyzeleri
Sevgiler olsun kahraman kentin güzel teyzelerine ve size 🤍
Çok güzel. Gerçekten günü hak ediyor.
O teyzenin yaşadıkları maalesef günümüz gerçeği.
Şu zamanda yaşlı olmak çok zor.
Hele eşlerden biri vefat etmişse.
Hele bakıma muhtaç hale gelinmişse... Çok zor.
Allah ölümün bile hayırlısını versin.
Sağlıklı günler.
hüzünlükent
Yaşlıların değersizleştiği bir çag bu çağ
Allah oğlum kızım dedirtmesin kimseye
Kapı arkasından baktırmasın!
Sağlıklı günler dilerim
o teyzenin jenarasyonunda son bulsun artık Anadolu'm kadınının çektikleri ve meydan kahvelerinin sür cahil zevzeklikleri...
yazmak anlatmak değildir, yaşatıp dokumaktır...
d/okudum...
hüzünlükent
Ha erkekte var insan insanı
anlayabilseydi herşey güzel olacaktı belki de...
Ne bileyim Allah ıslah eylesin alayımızı!
Teşekkür ederim
Günü selamlayan...Sizi okumak iyi geldi...kaleminiz nur olsun...sevgimlesin küçük kız kardeş
hüzünlükent
Sevgiler 🤍
Bu, güzel teyzemizi güne seçen yönetime ayrıca çok teşekkür ederim
Gündelik yaşamın akışı içerisinde, içsel dünyamızda yaşanan çalkantılar, hayaller, arzular, o kadar çok yoğunlaşıyoruz ki; sahip olduğumuz büyüklere saygı kültürünü unutuyoruz.
Hayatın gösterişine o gurubun bir parçasına dâhil olmak için ailesini yok sayan,ailesinde utanan insanları gördükçe tarifsiz üzülürdüm. Ailesi kapalıydı ve bunu saklardı...
Yaş aldıkça beklentilerin karşılıksız kaldığında ve seni gerçek anlamda sevenin aile olduğunu zamanla anlıyorsun.
Gençlik heyecanının, merakının, coşkusunun, ilgisinin, beklentisinin; anne/aile olmayınca eskisi gibi etkiyi yaratmadığını.
Paylaşacağın hissettiği tüm duyguların karşılığını verebilecek güzel insanların azalırken kendini daha çok sevmeyi öğreniyorsun
Ve zamanın darlığını, azaldığını ve hatalarının göğsüne sığınamayacak kadar büyüdüğünde ne yapacak, nereye saklanacaktır düşünürken gençliğin gittiğinin farkına varıyorsun
İnsanoğlu çocukluğunda kurduğu hayalleri içerisine yaşlanacaklarını koymuyorlar.
İlgisizlik; yüreğini hassas ve kırılgan hale getirirmiş o güzel teyzenin ellerinden öperdim,
Bize tertemiz, kültürünü koruyan ninelerimizin, duygu sömürüsü olmayan saf sevgisi lazım.
Yok, yok, yok oluyor
Günümün yazısı
hüzünlükent
Hatta bunu yazarken haya ederim!
Corona ne güzel yaşlıları temizledi diyen insanlar da gördük :(
Büyükler öldükçe örf ve adetlerimizde öldü.
Ama şimdiki
Büyükler artık bizim annelerimiz gibi değil
Bu teyze gibi doğal organik teyzeler samanlıkta iğne aramak kadar zor bulunuyor
Tükendi!...
Bende dahil olmak üzere anne babasından utananın her kim var ise kanı kurusun!
HERKES BİR GÜN YAŞLANACAK!
VE İnsan ektiğini biçer
Annem diyor Du ki.. "Size asla beddua etmem bana yaptığınızın aynısını evlatlarınız size yaşatsın!.
İyi ve ya kötü davranmak sizin elinizde "
Çok teşekkür ederim yorumunuz için gönül dolusu sevgiler ile...
Ümmühan Yıldız
İyi geceler
hüzünlükent
Mutluluk sizden ayrılmasın 🤍
İyi geceler melekler yoldaşınız olsun
gönlü güzel yüreği güzel bir yurdum insanın
iç burkan öyküsü....
keşke bu yaşananlar hep hikayelerde olsaydı
demekten kendisini alamıyor insan...
doğal hali ve kederiyle güzel bir anlatımdı
mavi boncuklu tülbentli teyzenin hikayesi..
tebrikler saygılar
hüzünlükent
Bunun gibi temiz doğal teyzeler her zaman yolumuza çıksın
Teşekkür ederim sarnıç selam olsun