- 378 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sahra gülleri babamdan hangi gazeli ister?
Bir düzlemde, çamurla bulanmış ova düzlüğünde sallanıyor ayaklarım. Gözlerim aynı mahkemelerin ezan seslerinde dalıyor ruhumdan habersiz. Fakat babam da habersiz ruhumun ezan seslerinden.
Ben mahkeme duvarlarında yitik bir canda hasretliğin sürgünlerini barındırıyorum. Fakat babam da habersiz bu sürgünün kilometre taşlarından.
Babamın elleri soğuk ve nasırlı . 21. Yüzyılda hâlâ nasırlı elleri evet. Annem ıhlamur kaynattı babama ıhlamurun olmadığı dar bir zamanda. Babamın elleri soğukta annemin kanında ısınıyor. Karşıda sabit kavşakta ayaklarım birleşiyor bu hâdise üzerine. Ben epey yalvarıyorum otoban yollarında : babamın nasırlı elleri daha az işçilik görsün.
Bir dünyanın cennetini göremiyorum, her boşluğa yalvarıyorum. Körpe meyhanelere dahi yalvarıyorum habersizce. Bir şeylerden medet umuyorum doğduğum tarihten habersiz. Babam onulmaz hatıralar ile donanıyor dünyanın gözlerinde. Fakat babam da habersiz dünyanın gözlerinden. Yıkılsın körpe meyhaneler, dünyanın gözleri babamın nasırlı ellerinde.
Babamın ağıt dolu yüreğinde bir derdi var. Çöl gülleri haberdar. Fakat babam da habersiz bu çöl güllerinin göğsünde ki ağıtlarından. Çöl gülleri , babamın sabaha çıkarmayan ağıtlarından sıyrıl.
Babam hangi gazelin , yek- avaz gazeli? Fuzuli söyler : hangi gazelin kıbleleri döner seyyah babanın acılarında? Babam hangi gazelin , yek- avaz gazeli? Fuzuli söyler : hangi gazelin efendileri döner babanın yüz nurunda? Fakat babam da habersiz ölülerin ruhlarında kıyamete kadar nasıl saklandığından. Fakat babam da habersiz yöneldiği yerlerde ki gazellerin nasıl yek-avaz gazeli olduğundan.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.