- 1603 Okunma
- 13 Yorum
- 16 Beğeni
DERAN'IN GÖZLERİ
Çok önceydi, uykudan uyandım boğazımda düğümlenen sözcükleri gizlemeye çalışırak pencerenin perdeleri açtım. Güneş yüzümdeki tüm maskelerimi fark ederek, ben onu o da beni sardı.
Yan odaya doğru seslendim
-Sebahat kalabalıklara karışmayalım hadi kalk uyan.
Mutfağa doğru yöneldim. Kulağıma tatlı sözler fısıldayan baharın heyecanıyla, etrafa kahve kokusu doldu.
Sabahın saat sekizi, aracımızla Pendik halk pazarına doğru yolculuğumuz başladı.
Sebahat,
-Ümmüşüm keşfettiğim yeri çok beğeneceksin. Tam senin istediğin gibi çeşit çeşit çiçekli elbiseler.
- Allah bilir beni bitpazarına götürüyorsun. Beğenmesem sakın zorlama beni; sen kendine ne alacaksan al dedim.
Sebahat kendinden ’’emin güzel olacağız’’ dedi. Birbirimize dalga geçer gibi takışarak gülerken benim aklımda beğenmeyeceğim düşüncesiyle pazara vardık.
Tam da oradaydı.
Yumuşacık sesli, incecik narin güzel mi güzel, upuzun saçları, upuzun elbisesi genç bir bayan.
-Hoş geldin Sebahat
-Deran, Sana bahsetmiştim ablam Ümmühan
İkimizde birbirimizin yüzüne baktık. Gözlerimin içine bakan bu muhteşem gözler deniz desem deniz değil, zümrüt desem zümrüt değil, bal desem bal değil alev alev görünüyor. Sanki yıllardır birbirini görmemiş ve yıllar sonra karşılaşmış iki arkadaş gibi sohbet etmeye başladık.
Pazar çadırlarını kuran geç bir adam
-Derom, onu öyle asalım, bunu böyle yapalım, bak bakalım beğenecek misin?
Adam Deran’a ’’Derom, Derom’’ diye her seslenişte sanki ağzından milyonlarca ’’Derom’’ sesi çıkıyordu
Birbirlerine sevgiyle bakışmalarında aralarında tezgâhın mesafe olsa da el ele her ortamı kendilerine yuva yaptıklarını gördüm.
Tezgâh altında benim için sakladığı elbiselerin hepsi muhteşemdi. Kabul etmeliyim yanıldım. Alış verişimizi bitirdikten sonra kalabalığa karışmadan sahil kenarında tost, çay içmek için tam hoşçakal diyeceğimiz an Deran,
-Kızlar, kalın birlikte kahvaltı yapalım
Gazete kâğıdının üstünde zeytin, peynir, domates ve o lezzeti bitmeyecek dostluğun köprüsü kuruldu
Ve, hayatımın kaç günü, bir kaç ayı, aşkın varlığını her gün biraz daha yeşerten neşeli saatlerin, neşeli yüreklerin arasında aşkta, dünyanın dilini değiştiren kötü kokusunu unutmuştum.
Bir kaç hafta sonrası, cumartesileri her uğradığımızda tezgâhlarının alanı boştu. Sebahat telefonla defalarca ve saatlerce Deran’ı aramış ulaşmamıştık. Aylar sonra Deran’ın tezgâhının olduğu yerin uzaktan dolu olduğunu gördük. Koşarak tezgâha doğru gittik. Yabancı bir adam tezgâhın çadırlarını kuruyordu. Deran bizi gördüğünde belini doğrultup ayağa kalkamadı.
Yanına gittik. Ne oldu sana kim bu adam, eşin nerede
-Kardeşim dedi, kardeşim,
-Eşin nerede
-Öldü
-Nasıl öldü
-Kazayla
Eğildi kulağıma doğru, ’’Kaza kurşunuyla Ümmühan’’ dedi,
’’Kaza kurşunuyla, kaza kurşunuyla, kaza kurşunuyla….’’
Konuşamadı...
’’Derom’’ derken milyonlarca Derom sesi çıkaran genç adamın sesini duymuş gibiydi. Dilindeki o acı, içerindeki yangı ve kokusu, yürekten haykırışı tüm pazarı etkisi altına almıştı.
Kardeşi, belki unutur insanlara karışır kendine gelir diye Pazar kurayı teklif etmişti. Deran’da kardeşinin kendisini iyileştirme çabalarına hayır diyememiş kabul etmişti…
Aradan yıllar geçti. Gecenin ıssız saatlerinde Deran’ın gözleri, üzüntüsüne üzüntü katmaktan susmuş, küsmüş, darılmış, çökmüş, gündüzleri bir külçe gibiydi.
Deran’ın gözleri artık ona ait değildi...
Ümmühan YILDIZ
YORUMLAR
Ümmühan Yıldız
Teşekkür ederim,
Sevgilere , yürekten sevgiler
Hayat elimizde ki mutluluğu zamansız alıyor ama o mutluluğu pek beklemediğimiz bir anda da veriyor,,
Harika yazılarının devamını dilerim,,Galiba gerçek yaşam hikayesiydi,,
selamlar
Ümmühan Yıldız
Doğrudur; çok sevdiğimiz de hayat elimizde ki mutluluğu zamansız alıyor
Teşekkür ederim ziyaretiniz için
Saygıyla sevgiyle selamlar
Hayat cok garip bazen de çok acimasiz sanki....ah!..o kahrolası kaza kursunu...neleri mahvettin hem de hic hak edilmeyen acılara gark ettin...melek yurekli insanları
İnsallah kurgu dur kurgu olsun lütfen
icim acıdı...
Sevgimleeeee guzel şairem
Ümmühan Yıldız
Ve keşke her görüştüğümüzde vücudunun titremesini gözlerinin ağlayışını görmedim deseydim.
Maalesef; cıvıl cıvıl halini görüp te durgun, donuk haline susmak zordur
Çok teşekkür ederim
Sevgilere , yürekten sevgiler
Çok sarsıcı bir öykü, birde yakın tanık biri olması öykü yazarını çok daha etkisi altına almış, yaşanılan bu talihsiz acıyı içselleştirerek, sayfaya tablo gibi asmış adeta...
tebrikler
maktule rahmet, yakınlarına sabır diliyorum
nice saygılarımla
Ümmühan Yıldız
Acısını hissederek sevgi kelimelerinde hep susuyoruz.
Saygıyla sevgiyle selamlar
Ne yalan söyleyeyim hikayenin gerçekliği ve sevdasının bir ömür sürmemesi insan yüreğinden birşeyleri alıp götürüyor. Sizi de tebrik etmek lazım böyle sevdalar kaldımı diyeceğimiz bir sevdaya can oldunuz, kan oldunuz. Şimdiki gençlerin elektrik alamadık, kafamız uyuşmadı teranelerinede bir ders olsun
Ümmühan Yıldız
Ve bu inanç bizleri temiz ve masum kılıyor.
Saygıyla sevgiyle selamlar
Ümmühan Yıldız
Saygıyla selamlar
Pendik pazarı önceden uğrak yerimdi çok severim pazar gezmeyi. Üzüntülü bir anıydı. Arkadaşınızın başi sağ olsun. Sizlerin de..
Şu var ki; yaşam hep sürprizlerle dolu ve yarın ne olacağını bilemiyoruz. O yüzden keşke insanlar arasında dostluklar hep güzel kalsa.
Dostumun üzüntüsü benim de üzüntümdür demişsiniz ve acısına ortak olmuşsunuz düşünceyle olsa bile..
Yüreğiniz güzellikleri yaşasın hep
Hüzünler yaşamayın arkadaşım
Sevgiyle..
Ümmühan Yıldız
Amin, yüreğimizde ki güzellikler üzüntüleri görmeden hep birlikte mutlu yaşayalım yüreği güzel Ferda,can
Sevgilere , yürekten sevgiler..
Bu sosyal paylaşım platformlarındaki "".BEĞEN "" linkine üzülüyorum bazı durumlarda.
Örneğin: sayfa arkadaşınız üzüldüğü bir durumu paylaşmış oluyor, burada beğen linkine tıklamak ne kadar mantıklı diye düşünmeden edemiyorum, hatta kendimle mücadeleye başlıyorum.
Sevgili yazar: bu yazınızda da aynı duygularla cebelleşerek yazıyorum bu satırları.
İnsanız elbette yaşamımızda her şeyle karşılaşıyoruz ama acıları kabullenmek pek de kolay olmuyor.
Yazınızın öznesi bayana sabır, eşine de rahmet diliyorum...
Saygıyla...
Ümmühan Yıldız
Daha evliliklerinin ilk yıllarında acının, acısını yaşamak ve hayata küsmek.
Bazı insanlar soluksuz kaldıklarında ölmüyor, nefes alırken de hayat bazen savurur savurur savurur...
Yıllar geçti, ne gözyaşı dindi, ne de Allaha yakarak beni de yanına al yakarışı…
Sevgiyle selamlar
Ümmühan Yıldız
Teşekkür ederim,
Sevgiyle saygıyla selamlar
Ümmüşüm çok ağlattın beni hikâyeyi anlattığında ve şimdi yine yazınla ağlattın beni...
Nazar diyorum buna ben. Çok seven insanlar hep çabuk ayrılırlarmış. İşte bir tanesi de burdaki örneği.
Yaşayan ölü, ölümlerin en hazini olsa gerek....
Allah Deran'a serinlik, metanet versin.
Deran'la bende tanışmak istiyorum.
Yazına yüreğimi seriyor, seni kocaman kucaklıyorum...
Ümmühan Yıldız
Çok ağlatır seni, birbirinize sarılırsının ve gözyaşlarınız yağmur olarak yere düşer.
Biliyorum ki insan yaşarken de ölümü tadıyor.
Rabbim hiç kimseye böylesine yürek parçalayan, yürek öldüren acılar vermesin
Seni seviyorum
Ümmühan Yıldız
Varlığınız o kadar değerli ki! Sessizlikte; çiçekleri soldurmayan sesinizle düşüncelerinizle, sözcüklerinizle umut dolu geldiniz
Teşekkür ederim
Sevgiler