Yaşamak Sınırında Çiçeklerle Güzelleşelim
Akşamın güzelliğinden olacak, Ya da bana sunulandan ötürü mutlu şeyler yazmaya geldim buraya. Aşk karmaşasını bir kenara koyup, hayatın iki yöne bakan bir ok olmadığını söylemeye geldim. Ve zaten siz bunu biliyorsunuz. Neyse canım, Ben bilge değilim saptamalarım var. Yaşam, sonsuzlukta seyreder ve ufku çiçeklerden yana olan gözler, işte en mühimi gözler hediye edilmiş bize.
Şiirlerde yansıttığım duyguya bakıp hüküm verenler yanılmasın. Kara bulutlarım yok benim. Gemilerim denizin maviliğinde açıklarda bir yol bulmuş kendine. Ben mutluluk üzerine yazarken tekrar ve tekrar gülümsediniz belki. Belki de anlam veremediniz. Olsun. Bu gün bütün anlam benim içimde. Sadece sözcüklerden veyahut kenara atılmış kağıt parçalarından ibaret değil. Çok iyi bildiğim bir şey var. Yaşam denilen varoluşun aslında ölümsüzlük iksirinde aranmaması gerektiği. Siyah ya da beyaz değil. Tamı tamına griyim ben. Ben insanım. Makine değilim. Bir insan olarak ara tonlarda seyreden ruhumun yürüyüşü, özgürce gerek.
Bazen düşünüyorum da hayat adil olur. Yeteri kadar adil olur. Yönelimlerimiz veya reddedişlerimiz belirler çoğu yaşamı. Bir takım şeyler irade dışı olsa da her oluş, diziliş bir denge unsurunu haber veriyor bize.
Saçma sapan şeyler yaşamışsak ve bu canımızı sıktıysa, orada bir duralım. Olanları ardımıza bırakalım. Ardımda bırakmak hafifliği ne hoştur. Çok kuvvetle hislerim yanılmaz. Hislerim bana başka dünyalardan rota çizer. Yine de gerçek dünyanın seyrinde ve yine onunla ilişkili.
Yaşamak sınırında çiçeklerle güzelleşelim. Gülümseyerek ve unutarak zor zamanları… Bunu birçok kez yaptım ben. Başardım.
Özgürüm. Ve bunu kutluyorum. Nasıl mı? Çok basit. Yeni bir kitaba başlayarak…
Sınırda değilim asla da olmadım.
Yarın bulutlarla doğacağım.
Ama bugün, yarından önce daima bugün yeni bir başlangıç gerek.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.