- 482 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yazar Reneta Sibel Yolak ile kitapları üzerine söyleşimiz
Yazar ve Kişisel Gelişim Uzmanı İngilizce Öğretmeni ve Öğretim Üyesi RENETA SİBEL YOLAK” Tanıtılmayan kitap nasıl satın alınsın”
TURAN YALÇIN-Onlarca Kişisel Gelişim Kitabı yazdınız kaç tane oldu? Kitaplarınız amacına ulaştı mı?
RENETA SİBEL YOLAK- Öncelikle 20 kitabım yayınlandı.. Bunların 15 i Kişisel Gelişim Kitabı
Mutlu Olmanın Yolları ve Masal gibi Aşkalara kitaplarım zirvede ilk 5 e girdi.. Bunlardan başka 6 yazar arkadaşın kitaplarına yazılarımla katkıda bulundum.
TURAN YALÇIN-Amacına ulaştı mı?
RENETA SİBEL YOLAK- Bu sorunun cevabını ancak okuyucularım verebilir. Bir uluslararası yazar ödülü, Bir uluslararası şiir ödülü, binlerce baskı, bir sürü okuyucu kazandım. Sürekli mesaj atıp soru soran kitaplarımla ilgili görüşlerini paylaşan, kitaplarımı bulamayıp nerde bulunacağını soran, imza isteyen bir kitle var. Ayrıca facebooktaki sayfama mesaj atıp araştırma kitaplarım hakkında bilgi isteyen, çektiği film için konu isteyenlerden, üniversitede Profesör ve okutman olup kitaplarımı kaynak olarak kullanmak istediklerini söyleyenler var.
Bunlardan başka mail atıp bilgi isteyen ve belirli konularda fikirlerimi soranlar var.
Hatta kitaplarımın içini ezberleyip hangi sayfasında tam olarak ne yazdığını bana söyleyenler bile var. Kitap okuyan bir kesime ulaştım sanırım.
İnsanlara bir şeyler öğretebiliyorsam ne mutlu. Fakat kitap yazdığınız zaman sürekli okuyup araştırma yapıyorsunuz. Bu süreçte öğretmenin yanısıra ben de bir sürü şey öğreniyorum. Yani kendimi güncelliyorum diyelim.
TURAN YALÇIN-Güzel bir Üniversiteden mezun olmanın yazmaya etkisi nedir?
RENETA SİBEL YOLAK- Boğaziçi Üniversitesi en iyi üniversitelerden. Bu üniversitede hem lisans hem yüksek lisans yaptığım için mutluyum. Bence çok okuyup araştırmanın yazmaya etkisi var. Bir de insanlara öğrendiklerinizi iletip paylaşmak istiyorsanız iyi bir yazar olma yolundasınız demektir.
TURAN YALÇIN-Yazarlardan hediye kıtap isteme davranışını nasıl yorumlarsınız?
RENETA SİBEL YOLAK-Bu sürekli olağan bir durum. Eskiden herkese kitaplarımdan hediye ederdim. Artık bunu istemiyorum. Hediye vermek her zaman iyi değil. Çünkü bu karşıdaki kişiye göre değişir. Her kitabın içinde alın teri ve emek var. Hediye edilen kitabı okumayan, yakacak olarak kullanandan tutun, buruşturup çöpe atan ve kıskanarak size düşman olanlar da olabildiği için herkese hediye edilmesine karşıyım. Artık sadece kitabın değerini bilenlere hediye ediyorum. Aslında hediyeden çok herkes parayla satın alırsa o kitabın değerini belki bilebilir diye düşünüyorum. Hatta yazar arkadaşınız varsa kitabını alıp okumak bir çeşit saygı barındırdığı gibi o yazara destek de olmaktır. Hem de kitapta yazılanlar hakkında fikir sahibi olunur.
SORU-Kitaba neden para vermek istemez toplumumuz? Sigaraya içkiye ise severek para öder?
RENETA SİBEL YOLAK- Küçük yaşlarda okuma alışkanlığı edinmemiş kimse kitap okumayı kendine bir angarya olarak görür. Eğer bir kitabı severek alıp okuyarak
özümserse kitabın değerini bilebilir. Mesela ben kitaplara dokunurum. Sayfalarına bakarım. Hatta kokulu kitaplar var onları koklarım. Eskiden kitap almadan önce çok araştırırdım. Bol bol kitapçı gezinirdim. Hatta okuduğum kitapları verip az bir ücret ödeyerek yenilerini alırdım.
Artık kitap satın almama gerek kalmıyor. Yayıncılarım, yazar arkadaşlarım sürekli kitap yolluyor. Çok özel ve güzel bir kitap olursa satın alıyorum. İçki sigara benim kullanmadığım şeyler olduğu için onları sevenlere sormalı.
TURAN YALÇIN-Yazarlar ile dayanışmaya önem veren yazarsınız. Yazarların dayanışması ne katkı sağlar?
RENETA SİBEL YOLAK-Eğer bir yazar diğer yazarlarla ortak çalışmalar yaparsa yazarlar birbirlerinin fikirlerinden de faydalanabilirler. Hatta yazar arkadaşlarınıza destek olursanız birlikten kuvvet doğar. Ayrıca kitap değiş tokuşlarında da bilginizi arttırır, yeni şeyler öğrenebilirsiniz. Ayrıca her insanın bir misyonu var. Hepimiz bu dünyaya bir amaçla geliyoruz. Bir insan karşıdakine yardım ederse bundan duyacağı mutluluk da ona mutluluk verebilir.
TURAN YALÇIN- Çok yazar, “herkes benim kitabımı alsın ama ben kimsenın kitabını almayayayım” derdinde ne diyeceksiniz?
RENETA SİBEL YOLAK- Yazar olmak için etkileşim, çevre, bilgi ve araştırma gerekli. Eğer sadece kendi kitaplarım satılsın diyen bir yazarsanız zaten kendinizi geliştiremezsiniz. Yardımlaşma, dayanışma ve destek en önemli unsurlardır. Eğer iyi bir kitaba para ödemişseniz bu sizin için büyük bir şanstır. Mesela “Benim Mutlu Olmanın Yolları” kitabımı satın alan bir okuyucum kendini her kötü hissettiğinde ve depresyona girdiğinde kitabımı okuyor ve ona çok iyi geliyormuş.
TURAN YALÇIN- Yeni kitap çalışmalarınız var mı nedir?
RENETA SİBEL YOLAK- Kısmet olursa yeni bir sürü kitaplarım var. Öğretmen Anıları Kitaplarım yakında kısmet olursa basılacak. Roman çalışmalarım var. Kısmet bakalım bitirince haberiniz olur.
TURAN YALÇIN- Yayınevleri hangi tür yazarların kitabını yayınlıyor daha çok sizce?
RENETA SİBEL YOLAK -Aslında bu yayınevinden yayınevine göre değişir. Kimi araştırma kitapları basar, kimi magazin kitapları ve çocuk kitapları vs vs. Yayınevleri genelde tanınmış adı duyulmuş insanların kitaplarını öncelikle basmak istiyor. Bu kitapların çok satılacağını düşünüyorlar.
TURAN YALÇIN-Yazmak ile yayınlamak arasında ne gibi sorunlar var?
RENETA SİBEL YOLAK-Yayınlanmasından çok reklam ve tanıtımı ve dağıtımı çok önemli. Bazı yazarlar para vererek de kitaplarını yayınlatıyorlar ama içerik de önemli. Eğer çok güzel değerli bilgiler içeren bir kitap iyi pazarlanmıyorsa ve iyi dağıtılamıyorsa emeğe yazık oluyor. Yayınevleri yazarlarını desteklemeli. Arkalarında durmalı. Herşey para değil. Ayrıca reklam ve tanıtımı iyi yapmalı. Herşeyi de yazardan beklememeli.
Bastıkları kitaplara inanmalı ve onların adını iyi duyurmalı. Eğer bir kitabı sürekli göz önünde bulundurursanız o kitap satılıyor.
Tozlu raflarda arkada duran kitabı kimse görmüyor. Yayınevleri bastıkları kitapları herşeyden önce güzel dağıtıp, pazarlayıp insanların gözünün içine sokmalı ki, herkes o kitabı görsün tanısın ve satın alsın.
Tanıtılmayan kitap nasıl satın alınsın?
Mesela her işyeri patronları çalışanlarına veya müşterilerine kitaplar hediye ederek kitap okumayı teşvik edebilirler. Kitap okuma günleri düzenlenebilir. Ayrıca kitaplar birer birer değil toplu satın alınmalı.
Hayatın zorluğu karşısında eve ancak ekmek götüren bir kişi için kitap satın almak lüks gözükebilir. Önce evin ihtiyaçları ve harcamalarından sonra elinde para kalmayabilir. Böyle durumlarda okumak isteyenler kütüphaneler ve arkadaşlarından ödünç kitap alabilirler. Yayınevleri kampanyalar düzenleyebilir.
Mesela sokaktan eski kağıt toplayan bir çocuk boş zamanında yere oturup bulduğu kitabı okuyordu. Bu resmi görünce gözlerim yaşardı.
Kitap okumak isteyip satın alamayanla, bulduğu kitabı hiç okumayan çok farklı. Mesela benim kitabımı verdiğim bir arkadaşım o kitaba mücevher bulmuş gibi bakarken kitabımı aldı. Evinde en güzel yere koydu. Sayısız kez okudu. Hatta benim kitabımı bana anlattı. Bir diğeri elinde tutarken buruşturup kıvırdı ki bu benim başıma gelmiştir, elinde buruşturana hiç saygı duymam. Çünkü bir kitapta sayısız emek vardır. Emeğe saygı duymayan da saygıyı hak etmez.
Sonuç olarak kitap yazan, okuyan ve kitapların değerini bilen insanlara ve yayınladığı kitaplara ve yazarına sahip çıkan yayınevlerine ihtiyacımız var.
Teşekkürler
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.