- 301 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
HİTLER'DE SANDIKTAN ÇIKMIŞTI
1920’lerin başında adını duyuran, önce kimsenin önemsemediği Naziler, kitle psikolojisinden çok iyi yararlanıyor ve ve çok iyi örgütleniyordu. Gerçi 9 Kasım 1923’te Münih’te partinin lideri Adolf Hitler darbe girişiminde bulunmuştu, ama girişim polisin el koymasıyla hemen sona ermiş, iş örtbas edilmişti. Hitler bir kaç ay bir kalede kalmaya mahkum edilmişti. Hitler kalede kaldığı sürede değiştiğini , artık iktidara kanlı değil, demokratik yollardan gelmek istediğini söylüyor hatta bu konuda yazılı belge veriyor ve ona inananların sayısı hızla artıyordu. Gerçi söylediklerinde önemsiz bir ayrıntı vardı,’’sadece iktidara gelene kadar demokrasi kurallarına uyacağını’’ söylüyordu, ama kimse bunu o kadar önemsemiyordu.
14 Eylül 1930 seçimlerinden Naziler yüzde 18.3 oyla ikinci parti olarak çıktılar.Hiç bir parti çoğunluğu sağlayamıyordu. Her seçimde güçlenen tek pati Nazilerdi, Varoşlardaki eğitimsiz, kültürsüz yığınlarda’’31 Temmuz 1932’de bir de bunları deneyelim’’ sloganı büyük yankı buluyordu. Çünkü ’’bunlar’’onlara istedikleri her şeyi verecekti, ya da insanlar sınırsız bir soyut vaatlerden bunu anlıyordu. Nazilerin seçim vaatleri arasında, kamu kurumlarında, özellikle üniversitelerde Yahudilerle solcuları temizleyip o kadrolara< işsizleri yerleştirmek, herkese iş bulmak , herkesi iki anahtarla ev ve otomobil sahib i yapmak, bütün çalışanları tatile çıkarmak gibi şeyler vardı.
31 Temmuz 1932’de yapılan ilk seçim, ne istikrar sağladı ne de dağınıklığı ortadan kaldırdı, ancak Naziler, oyların yüzde 37.4 ünü alarak en güçlü parti oldu. 6 Kasım 1932 seçimlerinde de Nazilerin oy oranı 33.1 oldu.
3 Aralık 1932’de başbakanlığa getirilen General Von Schleicher de başarılı olamayınca, bir başka partinin desteğini alan Hitler, 30 Ocak 1933’te Cumhurbaşkanı Hindenburg tarafından başbakanlığa atandı.
Kamuoyu , Nazilerin iktidarını normal karşılayacak biçimde hazırlanmıştı. Yaygın inanç şöyleydi: ’’Maden demokrasi var seçmen iradesine saygı göstermek gerekir. Bir kerede bu partiye şans verelim. Adam zaten değiştiğini söylüyor. Hem bu ülkede yasalar var, kurumlar var. Hem zaten üç ay içinde bunlarda başarısız olur ve çekilirler. O zaman yeni seçimlere gidilir halk da bunları görmüş olur ve bu iş biter.’’
İşler gerçekten bir ay içinde bitti, ama başka biçimde. 27 Şubat 1933’te Reichstag yani Alman Parlamento Binası yandı. Daha o akşam bu saldırının komünistlerin marifeti olduğu ilan edildi ve hemen ertesi gün çıkarılan yasayla’’vatan hainleri’’ toplandı, bir iki hafta içinde her kentte toplama kampları kuruldu.
Ortalık biraz temizlendikten, ’’huzur ve düzen’’ sağlandıktan sonra, Naziler 5 Mart 1933’te son bir göstermelik seçim daha yaptılar ve bu seçimde oyların 43.9’unu aldılar. Propaganda Bakanı Goebbels, , günlüğüne not düştü o gün; ’’Sayıların ne öneni var? Devlette efendiler artık biziz!
Totaliter bir rejim için mutlak çoğunluk gerekmiyordu. Almanya yıkıldığında 1945 Mayıs’ında ailesi ile
birlikte Amerikan kuvvetlerine teslim olan Göring, Nürnberg Savaş Suçluları Mahkemesi’nde şöyle diyordu:
’’Biz halka gerçeği söylemiştik. sadece iktidara gelene kadar demokratik yollara baş vuracağımızı açıklamıştık. Halk bizi bilerek seçti, bizi istedi.Bizi yargılayamazsınız! ’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.