- 822 Okunma
- 7 Yorum
- 4 Beğeni
SATI VE SATILMIŞ İSİMLERİNİN VERİLİŞ ÖYKÜSÜ
Eskiden doğumlar bugünkü gibi hastane ortamında gerçekleşmiyormuş. Her 4-5 çocuktan biri henüz yaşına değmeden çeşitli sebeplerden ölüyormuş. Bugünkü yazımda yaşlı teyzelerle konuşarak “Satı ve Satılmış” isimlerinin izini sürdüm…
Öğrendiğim kadarıyla bizim ilçede her köyün bir türbesi varmış. Bu türbeler halk nezdinde kutsal sayıldığı için heybetli ağaçlarına kimse dokunmaya cesaret edemezmiş. Türbelerin ağaçları genellikle meyvesiz, azametli ve gölge veren cinsten olurmuş. Bu ağaçlara “Hayat Ağacı” veya “Adak Ağacı” denilirmiş. Hiç çocuğu olmayan veya çocuklarını peş peşe kaybeden kadınlar bu türbeleri gizlice ziyaret eder huşu içinde dua ederlermiş. Yapraklarını yaz- kış dökmeyen çam türü ağaçlara çaput bağlayarak adak adarlarmış. Fakat ilçemizin her köyünün ritüeli birbirinden farklıymış. Size farklı bir ritüel anlatayım:
Bebeklerini henüz yaşı dolmadan kaybeden kadınlar hamile kalınca adak işlemine başlarmış. Önce üç tane bıçağın sapına üç farklı türbe ismi yazılırmış. Bıçaklar, su dolu bir kabın içine bırakılarak çocukların uzanamayacağı bir yerde saklanırmış. Arada sırada kontrol edilirmiş. Bıçaklardan hangisi önce küflenirse, o bıçağın üzerinde yazılı olan türbeye gidilirmiş. Türbeye kırkı çıkmış çocuklar küflü bıçakla beraber götürülürmüş. Türbede dualar edildikten sonra, kırkı çıkmış bebek, anasının eteklerinin altından geçirilip yakasından çıkartılarak satma işlemi tamamlanırmış.
Bu işlemlerden sonra, türbeye götürülen çocuklardan kız olana Satı, oğlan olana ise Satılmış adı verilirmiş. Çeşitli kaynaklardan edindiğim bilgiler, türbe geleneğinin Orta Asya’dan günümüze kadar hâlâ devam ettiğini gösteriyor.
Yazan: MEHPARE GÖKÇE
YORUMLAR
Yakın ilçemizden diyanetten tayin olmuş ufak tefek genç bir imam geldi.Cuma günü vaazında türbelere adak adamak dilek yapmak Allaha şirk koşmaktır.deyince çok sevindim ha şöyle nihayet köyümüzü aydınlatacak yeni nesil değeri yetişti.
Namaz sonu eve geldim Babamın dayısının kızı elinde çok iri kırmızı renkli bir horoz vardı.
Hadi mıstık hocaya gidelim.dedi ve hocanın evine varıp kapısını çaldık.Kapıyı açan hocaya:
Hocam benim oğlanın karısı çoktan çocuğu olmadı al şu horuzu ellez dideye gelini satıvee.
dedi.hoca bi horoza birde halama baktı elinden horozu kaptığı gibi tamam dedi ve evine girdi.O anki halimi tahmin edin halam kolumdan tutmuş.Hadi len ne duruyon salak salak bakcene eve gidelim deyince aklım başıma geldi..
Önemli bir bilgi paylaşmışsınız. Çok Teşekkür ederim...
Satılmış ismini çok defa düşünmüştüm neden bu isim veriliyor diye...
-------------------------------------------------------------
Necati,
Böyle önemli bir bilgiye yorum yazmaya çalışan zavalı satılmış sana susmak, gerçekten dilsiz şeytanlık olur
Yahu şeyh ve tekkelerinn Hurafelikle ne ilgisi var ..Bazı sapık tarikatların olması Tarikatların hurafe olduğu anlamına gelmez
Üzerinde Vatanım diye yaşadığın toprakların Manevi bekçileri o hurafe yatakları dediğin Tekkelerdeki şeyhlerle feth edilmiştir.Örneğin akşemssetdın Hz.Hz Mevlanalar Yunusler vs vs
Tapanak haline getirdiğiniz M.kemalda onların Medreselerinde yetişmiş bir Osmanlı askeridir gökten zembille inmemiştir
Esas hurafe bataklığına batan sizlersiniz, Her köşeye bir heykel dikerek "yatıyoruz kalkıyoruz biz sana tapıyoruz"diye ritüeller yaparak çağdaş olacağınızı sandınız bir asirdir
Gökçe Hocam!
Çok çarpıcı bir konuyu dile getirmişsiniz. Öncelikle tebrik etmek isterim.
Eski, adet diye geçiştirdiğimiz, kör cehaletin izleri, günümüzde de devam
ediyor.
Hala daha tekkeden türbeden medet umuyoruz. Bu din tacirlerinin millete
reva gördüğü, bilerek insanları aydınlatmadığı hurafe din uygulamasıdır.
İnsanlarımızın %80 Atatürk'ün devlet ve millet düşmanı diye tanımladığı
tarikat cemaatin kontrolünde.
Ne yazık ki günümüzde şeyh Şıh eli öpen bakanımız bile var. Hal böyleyken,
yarı aç yarı tok yaşayan gariban insan nasıl aydınlansın?
Cümle alem biliyor ki DİB dünya holdingleriyle, ekonomik yarış içinde.
Dün Taksimde açılan 150 yıllık özlemin getirdiği cehaletin tanımıydı yazınız.
Saygılarımla.
Bu konuda bir şeyler duymuştum ama yazınızla daha çok bilgi sahibi oldum. Ellerinize sağlık.
mehpare gökçe
Bu İslamiyetten önce inanışları nın ,yani sşamanlarin isim koyma şekilleri.Döne,döndü, perişan vss gibi isimlerde konulurmuş, tamamı ile inanış şekline göre günümüze kadar gelmiş.Şamanligi devam ettiren insanlar da oldukça fazlaymış.(toplama bilgidir uydurmadım)