- 392 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
BUĞULU HAN’IN SUYU
BUĞULU HAN’IN SUYU VE HALİL ÇAVUŞ (Halil ARIK)
Adana ilimizin Kozan ilçesine bağlı Kabaktepe köyü bir dönem aşırı yağışlardan dolayı heyelan bölgesi haline gelmiştir.
Köyün ileri gelenlerinden arkeoloji Profesörü, dönemin siyaset, bilim ve düşünce adamı rahmetli Remzi Oğuz Arık’ın girişimleri sonucu Kabaktepe köyü Adana ili Sarıçam ilçesine Çukurova üniversitesi ziraat fakültesi arazisinden küçük bir alana iskân edilir, adı da Remzi Oğuz Arık mahallesi olur.
Kabaktepe köyünde o dönemlerde Arıklar sülalesinden Halil Arık (askerlikte çavuş olduğu için) namı değer Halil Çavuş yaşamaktadır.
Kardeşinin lakabı da asker yani asker Mustafa olarak bilinir ikisini de rahmetle anıyoruz.
Kabak tepe köyü Adana’ya iskân edilir ama iklim şartları aynı olmadığından uyum sağlamaları çok zor olur kışın gayet güzel ama yaz gelip te sarı sıcaklar başlayınca sivrisinekler arı gibi uçuşunca dayanamazlar bu şartlarda yaşamaya. İmkânı olan durur mu Çukurova da. İşini denkleyen yükünü yükleyen elini beri ver Kabaktepe köyü Buğulu han ardıç, Cereli Balikozu Kanuşağı ve Koçcağız yaylası.
Buğulu han yaylasına gidermiş rahmetlik Halil (çavuş) Arık.
Remzi Oğuz Arık Mahallesi sakinleri artık çeşitli işlerle uğraşmak zorundadırlar ve kimi işçi kimi memur kimide ticaret işleriyle uğraşmaya başlarlar. İmkânı olanlar bahar da yaylaya güzün Adana’ya gelerek hayat devam eder. Derken biz dönelim konumuza.
Halil Çavuş o yıllarda yaylaya gidemez ve çalışmak zorunda kalır 12 nüfusa bakmak kolay değil. Zaten duygusal bir kişiliğe sahip olduğundan bu duruma çok içerler ve bir şiir yazar, o yıllarda da vefat eder. Vefat ettikten sonra okuduğu kitapları varmış çok okuyan dolu dolu birikimli ve dini bütün, cemaate namaz kıldıracak kadar da dini bilgiye sahip biridir, okuduğu kitaplardan anlıyoruz.
Okuduğu kitapları o yıllarda ilkokula giden torunu Karaca Yakup’a verilir. Karaca Yakup bu kitapları okurken şiiri kitapların arsında bulur ve saklar.
Ancak yaklaşık otuz yıl sonra bu şiiri tekrar inceler ve aşağıdaki şekilde düzenler.
Evet, Halil Çavuş, vatanına, bayrağına, köyüne, çevresine ve ailesine bağlı, sevgi saygı ve duygu dolu biridir.
Rahmetli o yıl yaylaya gidemeyişine,
Buylağan yaylasında cırlavuk (Ağustos böceği) sesi dinlemediği,
Çamların çınarların gölgesinde oturamadığı,
Elvan çeşit meyvelerden yiyemediği,
Buğulu hanın pınardan bir tas su içemediği için,
Kısaca çocukluğunun ve en güzel anılarının geçtiği köyüne ve yaylasına olan özlemlerini şu hisli ve içli dizelerle dile getirmiştir, merhum Halil Çavuş.
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah.
BUĞULU HAN’IN SUYU
Ağamın adı Mehmet’le Hamit,
Yaylaya gitmeyi Halil’im unut,
Buğulu han da oturan ufacık Ümit,
Buğulu han’ın suyundan bir su ver bana.
Ağamın köyünün adı Madama,
Kavun kestim bakamadım tadına,
Bacımın kızı zayıf Fadime,
Buğulu han’ın suyundan bir su ver bana.
Buğulu han’ın suyu durmadan aktı,
Gelen arkadaşlar yüzüne baktı,
Bacımın oğlu İsmail Hakkı,
Buğulu han’ın suyundan bir su ver bana.
Sendemi geldin yanıma Hacı,
Karnı ağrıyor da çekiyor acı,
Buğulu han da oturan Arife bacı,
Buğulu han’ın suyundan bir su ver bana.
Halil Çavuş ’un böyle söyledi dili,
Yaylaya gitmedi kırıldı kolu,
Okçulu köyünden Eniştem Ali,
Buğulu han’ın suyundan bir su ver bana.
Yazan: Halil ARIK (Halil ÇAVUŞ)
Düzenleyen: Karaca Yakup
Buğulu han: Burası Kozan Kabaktepe köyünde buğlağan olarak bilinen yaylanın adıdır. Kış aylarında kaynak sularının gözelerinden suyun sıcak akması ve buğulanarak geniş bir alandaki boşluklardan yeryüzüne çıkmasından dolayı bu yaylada bulunan hana buğulu han denildiği düşünülmektedir.
Ayrıca bu han ve pınar göçerlerin yolu üzerinde bulunmaktadır.
Karaca Yakup 15.10.2015
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.