- 335 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GİZLİ CEMİYET (KISA HİKÂYE)
Atlı ve yaya polisler gözleri dönmüşçesine gençleri kovalıyorlar. Gençler sürekli “kahrolsun komünistler !” “Kahrolsun Moskof uşakları !” “Yaşasın Milliyetçi Türkiye!”diye bağırıyorlar. Tesadüfen okuldan çıkarken kendimi bu hengamenin içinde buldum. Öyle bir hava vardı ki ben de nümayişe eşlik etmeye başladım. Sadece tek bildiğim bugün Kerim Pusat ve Nizamettin Halil isminde iki yazarın davası var. Burada toplananların hemen hemen hepsi Kerim Pusat’ı destekliyorlar. “Bozkurt” amblemli bir dergilerini görmüştüm ve kapağı beni çok etkilemişti. Orada Rus Zulmü altında yaşayan esir Türklerden bahsediliyordu. Bende onlar gibi fırka polisinin hışmından kaçarken bir taraftan da .insanları gözlemliyorum. Biri var ki sanki Türkistan bozkırlarından gelen bir alp gibi… Öyle hızlı koşuyor ki; küheylan görse kıskanır. Polisler ona yetişemiyor fakat en nihayetinde nazar değiyor. Türkistanlıdan bütün hınçlarını coplayarak alıyorlar. O tarafa doğru gidiyorum. Ve bir günlük… Hemen günlüğü kapıp kaçıyorum. Kendimi ara sokaklardaki bir parka doğru atıyorum. Soluklanmak ve günlüğe bakmak için oturuyorum. İçinde bir kartpostal var; cami fotoğrafı altında Türkistan ve “Tengri biz menen” yazısı var. “Tanrı bizimledir” Kartpostalın arkasında bir not var:
“Alimcan sevgili kardeşim sana bunu cepheden yazıyorum. Ruslar bizi kovalıyorlar.Akibetim meçhul… Bu sana son yazacağım cümleler olabilir. Tengri biz menen”
Demek tahminimde yanılmamışım. Günlüğü karıştırıyorum. Son sayfasında:
“Bugün 3 Mayıs. Davamızın müdafi Kerim Pusat ve Moskova yanlısı yazar Nizamettin Halil’in davası var. Allah, Kerim Pusat’ın ve onun yazısındaki gibi Yabancı bayraklar altında savaşmak zorunda olan kardeşimin ve bütün urukdaşlarımın yardımcısı olsun. Bir gün hepimizin kurt başlı Turan bayrağının altında serinlememiz dileği ile… Tengri biz menen”
Çok duygulanmıştım fakat bunları yanımda taşımam başımı belaya sokabilirdi .O yüzden eşyaları parkta bırakarak gözlerimde yaşlarla uzaklaştım. Akşam eve geldiğimde harap bir haldeydim. Annemin sorularını geçiştirerek yatağa uzandım. Nasıl uyuduğumu bilmiyorum. Uyandığımda sabah olmuştu. Babamın elindeki gazete manşeti görmüştüm “Şehrimizdeki Gizli Turan Cemiyeti Çökertildi” “İşte müfsid şebekenin üyeleri” İç sayfalarda Alimcan’ın resmide vardı. Hatta benim aldığım günlük ve içindeki kartpostal birer suç malzemesi olarak yansıtılmıştı. Gizli Turan Cemiyetinin marifetleri… Marifet dedikleri ise kendisine ait olmayan bir savaşta savaşan bir kardeşin mektubuydu. Bunları okuyunca Alimcan’ın günlüğündeki son cümle aklıma geldi. “ Bir gün hepimizin kurt başlı Turan bayrağının altında serinlememiz dileği ile… Tengri biz menen”
YORUMLAR
İnşallah!... Tanrı Türk'ü korusun.