- 260 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR "SEN" KALIRSIN
Merhaba
Biraz iletişim kopukluğu oldu, umarım iyisindir. Elim kaleme gitmedi birkaç gün. Havalar değişiyor, düşünceler etkileniyor, özlüyor insan. Kaybettiklerini, yeni olacak başlangıçları, beklenileni özlüyor. Sonra kağıt kalem ıstırabı oluyor. Yazamıyor, yazdığında canı yanıyor, oluk oluk mürekkep akıyor kağıda. Kağıt kanıyor, gözyaşları dinmiyor. Ve böylece hasrete ilk adım atılmış oluyor.
Avludayım, güneş yarıdan göz kırpıyor. Kağıtlardan iki sandalye bir masa yapıyorum. Çay hazırlıyorum. Bir uğurböceği uğruyor geçerken. Masaya, çay içmeye davet ediyorum. Sağ olsun kırmıyor beni. Kağıttan sandalyesine oturuyor. Bende karşısına oturuyorum. Çayını ikram ediyorum ve güzel bir sohbet başlıyor aramızda. Sarı tarlaları, yemyeşil çimenleri, çiçekli bahçeleri anlatıyor bana. Seni soruyorum. Henüz onunda karşısına çıkmamışsın.
Kağıttan çiçekler yapıyorum, çiçeklerden taçlar. Bir de kuş konduruyorum yanına. Bir gün benden önce bulursa seni, gelenleri benden taraf sana iletsin diye ona veriyorum. Kırmıyor yine, hemen küçük çantasına koyuyor sana gelecekleri.
Henüz görmesek de birbirimizi kapat gözlerini. Elini kalbine koy. İşte o zaman göreceksin beni, duyacaksın sesimi. Gözlerinde oluşan tiz bir ışık, kalbinden gelen ses olacağım. Belki haberin olmayacak ama içinden geçenleri sessizce bende paylaşacağım. Bu ilk karşılaşmamız olacak.
Bir iki saate kalmaz güneş de gider. Rüzgâr gider, kapılar kapanır. Yeniden sırtımı duvara dayarım. Hiç görmediğim seni düşünürüm. Her şey, herkes gider. Bir sen kalırsın yanı başımda. Zehir zıkkım geceyi iyileştiren Bir sen. Gerisi hayal olur ya da hiç gerçekleşmeyecek bir masal.
Ve bir ben kalırım avuçlarında. Kolu kanadı kırık bir ben...
MURAT GÜNDOĞAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.