- 495 Okunma
- 6 Yorum
- 3 Beğeni
KARANFİL VE GÜL ÖLÜMÜ...
Düşlerin tarhında saklıyım:
Bazen bir muamma arşınladığım
Bazense çözüldüğüm sonra dolandığım
Ve dönendiğim kadar aşkın
Kanatlarına dokunmakla eş değer
Elbet aralıksız tüten yüreğimde
Cereyan eden bir kıyamet ki
Ölmeye bile değer…
Sevginin mizacında saklı
Her hece ve her zerre
Adeta kumaşı sevmelerin
Bazen
Akan gözlerinden
Bazen için için kaynayan
Bir hasret ki
Rengi yok işte ölümüne sevmelerin.
Bir düş’ün tortusu işte günden kalan geriye ve sönmüş bir balon gibi uçurumun dibine sürüklendiğim belki de sökün edecek yeni dertlerin öncesinde gardımı alıyorum ve içimdeki balonu sözcüklerle ve sevgiyle pompalıyorum yoksa ben asla yeniden nefes alamam.
Nefsimle olan mücadelemse son hız devam etmekte elbet yarıda kaldığım da oluyor kimi zaman ve kendime yaptığım eziyeti matah bilip bir de meziyet belliyorum.
Sarıklı düşlerim yok bu gece.
Sarmalındayım işte hiçliğimin ve coşkum söndü sönecek bu uğurda ayağa kalkıp yeniden yürümeli ve sevmeliyim belki de asla bir mimoza çiçeğine dönüşemeyeceğim demek oluyor ki gül vasfımla daim kılacağım kalan yolu.
Karanfillerim ise asla solmadı hani babam gitmeden evvel bana doğum günümde son kez aldığı kucak dolusu karanfil ve içim ve baba özlemim hala karanfil kokuyor bu yüzden nerede bir karanfil görsem içimdeki hıçkırık sonlanmıyor.
Gidenle gidilmiyor.
Bense kendimden gidemiyorum bu yüzden kendimi rölantiye alıp kalemle dans ediyorum elbet illa ki birbirimizin ayağına basıyoruz bazense dansımız yarım kalıyor ama ben pes etmiyorum ve yeniden dansa kaldırıyorum kalemi.
Kulaklarımdaki şarkılar hep aynı.
Ruhumdaki şahika ise çatlak sesiyle içimi gagalıyor.
Bense göçmen kuşlardan alamıyorum gözlerimi ve göçebe gibi bir şiirden bir hikâyeye sekiyorum ve hala da bulamıyorum nereye gitmem gerektiğini ve bulamıyorum da hiçbir sorunun cevabını.
‘’Düşlerimi b/öl de git böylesi daha güzel belki de…’’
İçimdeki seyyah ve münasip bir dilde kendime seslendiğim belki de öğretilerin hepsinin canı cehenneme deyip da misafir olacağım bir yabancı elbet hüzün iken bakiyesi ömrün ve seferi bir ışık iken yıldız olmamın da meali ara sıra kendime ve mutluluğa göz kırptığım.
Süt liman olmuyor işte hayat ve parmak arasından bakıyorum hayatın gerçeklerine elbet nemalandığım da çokça insan ve duygu ve bakış açımı şekillendiriyorum kimi zaman ama açılar acıya dönüşüyor ve acıtmadan yaşadığım bir ömrün rövanşı iken canımı acıtanların varlığı.
Gün dönümü.
Güz dönümü.
Gül ölümü.
Gülmekle ağlamak arasında gidip geldiğim ve içimdeki pervane bense ışığa âşık bense kendime kırgın bense hayatı idame ettiren sadece sevgi ve umutmuşçasına salkım saçak dökülüyorum pencereden sarkan masa örtüsü gibi üstümü kapadığım ve masada kalan son şey iken kırık bir bardağın can kesiği.
Sözcüklerin de müptelası.
Simamda kaygı.
Siren sesleri susmayan ambulanslar aralıksız gidip gelen geceleri ve perdenin arkasından içten ettiğim dualarımla şifa diliyorum herkes için ve sözüm ona gecenin sefasını sürüyorum.
Bir tebessüm eşliğinde o vaveyla
Kükreyen aslanın yüreğinde saklı soluk bir nida
Aslanpençesinde aşkın
Renk değiştiren mevsim gibi
Karalanan her şiirde zimmetli
Elbet şafağı atan gecenin sihri.
Her düş’ün yalnızlığı kendine işte ve işte o manivela…
Sükûn olmalı belki de adı kalan hayatın ve kuytularda salındığım yetmedi de girdim şu karanlık dehlize.
Bir metafor olmanın da özlemi belki de bir meteor geceyi ve göğü delen gözlerinde yalnızlığın makul olmanın da tek çaresi iken içime kaçtığım ve gerisin geri gittiğim o mabet ki devasa bir hürmetle ve saygıyla dokunmak yüreklere ve ç/ağlayan her hecede tebessümler dikmek cümlenin sonuna bir nokta meziyetinde taşkın da sözcüklerden alıp nasibimi ve işte göğe yükseldiğim gibi o tarh ki içimde yankı bulan o taht ki yazgının oturduğu bense kabullenmekle istişare ettiğim iç sesim ki tek tanığı sadece O bu yüzden hüzün çeşmemi kısıp da gözlerimi de devirdim mi sonsuzluğun ç/ağrısına ve işte pekişen bir hasret ve nimet eşkâlim sadece insan olmanın sağanağı iken içimdeki bitimsiz coşku ve anlatma arzusu…
YORUMLAR
İnsan ruhundaki sızıntıya inançla ve sevgiyle direniyor.Kalem de en güzel şekilde besliyor yürek sesimizi.
Kalemine yüreğine sağlık arkadaşım
Hep yaz sen
Gülüm Çamlısoy
Sözcükler adeta İlahi bir esinti ve dostluğun da meşalesi hep yanarken.
Çok teşekkür ederim güzel yüreğine.
Hayat bir okyanus iyi ki de yoksa damlalarımızı nasıl mevcut kılardık?
Sevgimle yürek dolusu canım arkadaşım.
Yazalım da hep beraber
Bir karanfil kokusunda
Nefes bulur asalet
Gül tomurcuklanır
Bulut neşelenir
Yarınlar
Sevdanın güneşleriyle beslenir
Bir güzel kızın
Bileklerine yıldızlardan konar
Konar inci beyazlık,,
Deyiverdim dost kalem,,Çok sevdiğim eserine gelsin
Herşey güzel gönlünce olsun
İyi akşamlar
Gülüm Çamlısoy
Cümlemizin İnşallah
Gülüm Çamlısoy
Teşekkür ederim çok teşekkür ederim.
Selam ve dua ile
Süt liman olmuyor işte hayat ve parmak arasından bakıyorum hayatın gerçeklerine elbet nemalandığım da çokça insan ve duygu ve bakış açımı şekillendiriyorum kimi zaman ama açılar acıya dönüşüyor ve acıtmadan yaşadığım bir ömrün rövanşı iken canımı acıtanların varlığı.
Gün dönümü.
Güz dönümü.
Gül ölümü.
Her paragrafı üzerinde düşündüren yürekten süzülüp gelen çok derin anlamlar yüklü hissedilerek ve içtenlikle harika duygularla yazılmış her zamanki tadında çok güzel ve anlamlı bir yazıydı, sizin de bahsettiğiniz gibi yazarla kalemin dans ettiği ve izleyenleri adeta büyüleyen bir şova dönüşüyor.
Bu harika yazınız için kutluyorum tebrikler.
Her şey gönlünüzce olsun inşallah.
Sonsuz selam ve saygılarımla.
Esenlikler dileğiyle.
Gülüm Çamlısoy
Bir kesit bir kesit daha hayattan.
Hayata yüklediğimiz anlam en çok da insanlara yüklediğimiz anlam.
Ve kendimize yüklendiğimiz illa ki.
Evreler.
Devinen insanlık.
Ve duygular.
Her anlamda hayat da yaşamaya değer hani.
Umudumuz saklı.
Bir o kadar karanlıkta da asılı iken insanlık.
Çok çok teşekkür ederim engin yüreğinize.
Kalemim ve ben size sonsuz selam ve saygılarımızı gönderiyoruz.
Hayırlı akşamlar dilerim değerli hocam