- 808 Okunma
- 3 Yorum
- 4 Beğeni
GURBETİN KARANLIK SOKAKLARI
GURBETİN KARANLIK SOKAKLARI
Birtanem
Yine bütün yalızlığımla dökülürken bu gurbetin sokaklarına bir bıkkınlık içinde geçiriyorum günleri.
Bu günlerde , her sabah rastladığım bir Alman adam, her geçişte ’Morgun’ diyor...( Yani Günaydın)
Yüzü bazen korkutuyor beni , neden mi ? Bir kitap okumuştum ’’Treblinka Cehennemi ’’ adlı . Bu kitapta Hitlerin masum insanlara yaptıkları işkenceleri ve onları gaz odalarında boğup daha canlı iken fırınlara atıp yaktıklarını anlatıyordu.
Bu kitapta anlatılanlar müthiş korkunç...İnsanlara çocuklara bu kadar vahşet hangi tarihte varmıydı acaba diyorum.
Ama işte gerçek, işte görülmüş bir gerçek .
Bu yüzden bu memleket korkutuyordu beni. Belki şimdi böyle bir olay yok ama şimdi de yabancı düşmanlığı var. Yollarda saldırılar oluyor bazen yine korkuyorum.
Ama içimdeki inançlar, dualar var ya, Allah koruyor beni.
Birtanem,
Eve döndüğüm zaman duvara astığım bayrağım oradaki resimler, biraz beni avutuyor. Bazen içim ayrılığın acısı ile öyle dolu ve yorgun geliyorum ki, önce bunlarla konuşup, yani resimlerle... biraz teselli buluyor sonra hemen yatıyorum. İyi ki uyuyorum. Yoksa dayanılmaz acılar beni yaşatmaz ! Şimdi bu satırları yazarken ellerimin ve gözlerimin nasıl yandığını bilsen.
Allah insanlara ne kadar dayanma gücü vermiş. Yoksa bu kadar acıya yorgunluğa nasıl dayanılır.
Birtanem,
Belki bu satırları artık sana yazamayacaktım. Neden mi ?
Bir akşam üzeri yine yorgun eve dönüyordum. Yolun ortasında yürüyordum nasıl oldu bilmiyorum bir kadın hem de epeyce yaşlı bir kadın bir anda kolumdan nasıl kapıp beni kenara attı, ikimiz birden savrulduk... Tramvayın altında kalmaktan kıl payı kurtulmuştum.
Evet beni her an koruyan biri vardı.
Birtanem,
Bazı hafta sonları bizden epeyce uzak olan bir yakınımıza gidiyor, erken dönemezsek orada kalıyorduk. Bilsen bu günlerde bu değişiklik bana iyi geliyor mutlu oluyordum.
Bu eve gelince kendi aileme kavuşuyordum sanki... evde beş tane kız çocuk vardı.
Onlarla birlikte aynı odada yatıyor ve bilsen o günüm bambaşka geçiyordu. Sanki bayram günü gibi. Zaten bayramlarda da onlara gidiyorduk. Başka kimsemiz yoktu buralarda.
Zaten gurbetin yalnızlığında eğer bir yakının varsa işte bu büyük bir şeydi. Hasret dolu yüreğine birazcık umutlar doluyor , mutlu oluyordum.
İşe gidiş geliş son hızla devam ediyordu. Sabah altıda iş yerini açıyordum ve sekiz buçuğa kadar burada yalnız çalışıyordum, çalışanlar gelinceye kadar.
Bu sabah saatlerinde işleri yaparken bir kaset dinliyor, onu dinlerken kahvaltımı yapıyor, her duvarı camlarla kaplı bu iş yerinde çarşının en işlek caddesinde etrafı seyrederken bu iki buçuk saat bana ait oluyor bu saatlerimi seviyordum. Sonra arkadaşlarım tek tek geliyor ve iş yorgunluğu başlıyordu.
Böylece arkadaşlarımın destekleri , onlarla geçen bütün günüm iş yoğunluğu beni oyalıyor böylece günler biraz mutlu geçiyordu.
Gurbetin soğuk buz gibi akşamlarından sımsıcak sevgi ve selamlarımı yolluyorum birtanem. Yine o hicran şarkı ile birlikte : ’’Gurbete Düştüğüm Günlerden Beri’’
’’Ömrümün Öksüzdür Zevki Kederi.’’
Aygün Deniz 12.04.2021
YORUMLAR
Satırları okurken mazi canlandı gözümde. Gurbet, Sıla yılları. İstanbul'u artık hiç sevmiyorum şarkısı dilimde kaçarcasına Almanya yıllarım. Oraya gitmek nasip olmasına oldu da iyimi oldu kötümü oldu ne oldu anlıyamadım Sanırım ben Almanya'yıda sevemedim. Olmuşla ölmüşü konuşmayı sevmiyorum. Fakat Tsm şarkıları vardı ya o zamanlar gündemde, Gurbet içimde bir ok herşey bana yabancı. Yada Ben gurbette değilim gurbet benim içimde. Yaşanmışlıkları es, üstünkörü geçersem sadece şunları diyebilirim o zamanlarda vardı yabancı düşmanlığı. Telefon kabinlerinden İstanbul'u ararken acayip tipli saçlar kazınmış yada ürkütücü gençler Etrafta Auslander raus diye bağırıyorlar dı (yani yabancılar defolun.) O nazi kamplarında Yahudi katliamı flimleri ürkerek içim cız ederekte olsa çok seyrettim. Almanlar içinde anlaştığım, geçindiklerimde oldu beni tutanlar arka çıkanlarda yinede ben oturma ve çalışma müsadem süresizken bu seferde Almanya defterimi kapattım kaçtığım İstanbul'a geri döndüm Almanya bana hiç bir şey kazandırmadı.
Aygün Deniz
Hayırlı Ramazanlar. Ve ramazanlarda okunan İstanbul ezanları ağlatırdı beni. Yine öyle güzel mi.
hülya hicran
Tebrik ederim Almanya hatırası mektubunu
Zordur gurbet
Hele yaşadığın memleketin tarihi karanlıksa, daha da zordur.
Fıtratları değişmiyor
Bir yerlerden hortlayıp çıkıyor ÜSTÜN IRK (!) faşizmi.
Tebrik ederim sevgiliye yazılan satırları
Nice yazılara...
Hayırlı ramazanlar