- 366 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANLA(ŞA)MIYORUZ
ANLA(ŞA)MIYORUZ
Günümüz insanın en büyük problemlerinden biri şüphesiz doğru iletişim kuramamasıdır. Üstelik aynı dili kullanıp aynı kültürü paylaşmalarına rağmen… Hatta örnekleri biraz daha derinleştirecek olursak aynı anne babadan olan kardeşlerin bile yer yer birbirleriyle anlaşamadığını görmekteyiz. Böyle bir durumu insan yadırgıyor, hatta üzülüyor.
Sizce tüm bunlar yadırganacak bir durumu teşkil etmiyor mu? Sahi biz neyi paylaşamıyoruz da hemen birbirimizle tartışmaya, kavga etmeye meylediyoruz? Oysa birbirimizi dinlesek ondan sonra hükmü versek belki ortada tartışmayı gerektirecek bir durum bile olmayacak. Belki bizler hiç üzülmeden, kendimizi strese sokmadan sorunları halledeceğiz. Ama bunu yapmak için etkili bir iletişim şart. Suçladığımız birinin neden böyle yaptığını, suçlamanın doğru olup olmadığını teyit etmemiz gerekecektir. Birçoğumuz ne yazık ki bunu yapmıyoruz. Ya da yapmak istemiyoruz.
Çünkü başkalarının dolduruşuna gelip karşımızdakini suçlamak bize daha kolay geliyor. Böyle bir şeyin doğru olup olmayacağını bile düşünme gereği hissetmeden yapıyoruz bunu. Bu durum bizim ne kadar zayıf karakterli olduğumuzu da gösteriyor bir açıdan. Bilerini suçlamak, onu karalamak en basiti… Ya durum sandığımız gibi değilse? İşte o zaman baltayı taşa vurmuşuz demektir. Bu durumun en büyük kaybedeni de biziz.
Böyle bir olayın sonunda haksızlığımız ortaya çıkarsa insanların yüzüne nasıl bakarım diye sormak lazım kendimize. Dilin kemiği yok, önüne geleni söyleyiveriyor. Ama buna dur demek sizin elinizde. Siz siz olun insanlarla ilişkilerinizde her zaman ölçülü davranın. Onları anlamadan, dinlemeden yargılamayın. Yargıladığımız takdirde de anlaşmazlıklar baş gösteriyor. Sonra da diyoruz, biz anlaşamıyoruz.
Yahu neden anlaşamıyorsunuz? Karşındakinin de senin gibi iki eli, iki ayağı ve bir ağzı var. O zaman sorun nerede? Sorun bizde, sorun kendimizde. Bu tür sorunlu ilişkilerde önce kendimizi sorgulamak, sonra karşımızdakini sorgulamak gerek. Bunu yaparken yıkıcı olmamak yapıcı olmak gerekiyor. Soruna değil çözüme odaklanmak önceliğimiz olmalıdır. Aksi takdirde her zaman kaybetmeye mahkum olacağımız kesindir. Bugün sıradan bir tanıdığımızın varlığını kaybederiz, yarın yakın bir dostumuzu, ertesi gün de kim bilir öz kardeşimizi… Bize kaybettiklerimiz değil, kazandıklarımız lazım bu hayatta. Çünkü insan dostlarıyla ayakta kalır, düşmanlarıyla değil.
NECATİ DİLEK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.