Makine Gıcırtıları
Zihnimde düşünmeye yorulduğum günlerde olduğu gibi makine gıcırtıları. Artık içimin balkonlarında geveze bir göğe
söylüyorum söyleyeceklerimi. Onunla konuşmayı istemiştim ama çok kabaydı ve de alaycı. Düşümde ağaçtan ağaca kanat çırpmalar kuruluyor. Çok üşüyorum, çocuksuz lunaparklardaki kırık bir salıncağım. Ellerimde bir demet cumartesi, on yedi gündür düşmedim toprağa.Yağamayacağım ve yine yürüyeceğim bir kağıda. Bir keresinde soğuk bir yüze düşmüştüm, hatırladım. Ben çok gülümsetmiştim o yüzü. Artık pencereleri olmayan bir şehre gideceğim. Herkese bir sevgiden bahsedeceğim, yarım kalan bir şeylerden, saçsız çocuklardan sakalları erken uzayan yorgun adamlardan... Güneşli günleri ıskalıyorum. Dağınık bir oda gibiyim.Odalarım annesiz kaldı dahası mümkünmüş gibi.Külün içinde uyursam yeniden doğabilirim sanmıştım. Matlaşıyor söylediğim şarkılar,uzun bir yoldan geliyorum. Saatler ay ışığını gösterdiğinde güneşi arayan bitkin bir ayçiçeğiydim,en az onun kadar çaresiz. Parçalanışımızın geometrisinde arıyorum, hayatın incelik üzerine hesaplarını. Göz kapaklarımı örtüyorum,şimdi söndürebilirim içimi aydınlatamayan yeryüzündeki bütün ışıkları.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.