Ölüler Toprağa Gömülür Hatıralar Yüreğe, Toprak mı Vefalı Yürek mi Bilemiyorum (Abdurrahim Karakoç)
Şair Karakoç bilemiyorum diye bitirse de sözünü, yorumu bize ve size bıraksa da; bilmez olur mu hiç, bu mümkün mü, ihtimal var mı buna? Biliyor ve buradan bir yere gelmek, mesajını vermek, topluma iletmek istiyor. Hem toprağın hem de yüreğin vefalı olduğunun farkındadır şair. Her ikisinin de bir sığınma yeri olduğunun şuurundadır.
………………………………………
Topraktan geldik toprağa gidiyoruz deriz. Meleklerin nurdan, insanın çamurdan, şeytanınsa ateşten yaratıldığına inanırız. Bazen bizi ancak toprak kabul eder deriz ve toprağın ne kadar engin ve vefalı bir varlık olduğunu anlatmaya çalışırız.
.................................................................
Toprak ki; hayat veren, üzerindeki tüm canlıları yaşatan, onlara yurt yuva yani bir nevi barınak ve sığınak olan, besleyen büyüten sonunda da ölenlere kucağını açan, ilelebet bünyesinde barındıran bir varlık. Niceleri toprağın sıcaklığını şefkatini hisseder. Onu bir ana kucağı gibi görür. Öldüğünüzde de ebedi huzur bulduğunuz yer olur.
…………………………………….
Hatıralarsa kalpte gönülde birikir. Yaşanmışlıklarınız acı tatlı anılarınız, hüznünüz, sevinciniz kalpte yani yürekte yer alır. Yüreğinize bir kor düşer bazen, bir ateş. İçten içe yakar kavurur sizi. Bazense sevinç yer eder yürekte. Gizlenir, saklanır yaşadığınız sürece. Yıllarca, bir ömür boyunca. Küllenir, örtülür üzeri. Bazen açılır hatırlanır. İlk gün olduğu gib yaşanır, iç dünyanızda farklı duygular hissedilir, benliğinizde fırtınalar koparır.
……………………………………
Anlatımlardan Karakoç’un sözündeki incelik daha iyi anlaşılmış olmalı. Toprak dışımızda, yürek içimizdedir. Yürekte hissedilenler benliğimizden gelenlerdir. Toprağa gidici olansa benim dışımdaki bendir. Biri ruh diğeri bedendir. Biri maddi öbürü manevi değerdir.
Kemal GÜL
25.03.2021