- 561 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Evcilik
Başını yere eğmiş, kirpikleri nemli bir bankta oturuyordu.
Ağlıyordu, ara ara etrafına korkarak bakıyor, elleri ile gözlerinden yanaklarına doğru düşen yaşları siliyor, sonra yine başını yere eğiyordu.
İç çekişinden anladığım kadarıyla canı çok yanıyordu.
Sürekli gözüm ondaydı, başka hiçbir şeyle ilgilenemiyor, yanımda konuşanları duymuyordum, her hareketini izliyordum.
Olsa olsa yirmi yaşında, gençliğin baharında, onu bu kadar üzüp ağlatacak dert neydi?
Konuşmak istiyordum, korkuyordum, ya bağırıp çağırırsa, ya küfür ederse, onca saygınlık bir anda yerle bir olurdu.
Usulca yaklaşıp elimde duran peçeteyi uzattım, aldı ve hemen yüzünü çevirdi.
Hafiften yağmur çiselemeye başlamıştı, yağmurda iyice ıslanacaktı.
Bir çay söyledim ve hemen uzaklaştım, etrafta şemsiye alabileceğim bir yer aramaya başladım, yirmi dakika sonra geldiğimde ayağa kalkmış gözlerini göğün tavanına dikmiş yağmur tanelerini izliyordu.
Tam şemsiyeyi uzatacaktım ki, ‘’teşekkür etmek için sizi bekliyordum’’ dedi.
Şemsiyeyi uzattım, konuşmaya ihtiyacınız var gibi görünüyor, konuşmak ister misiniz?
Bazen bende bir yabancıya içimde olan ne varsa anlatıp kurtulmak istiyorum, sizde isterseniz yükünüzü bana bırakabilir siniz? Dedim.
Islanmış banka oturduk, bir elimle ıslanmasın diye şemsiye tutuyor, diğer elimde ise cebimde bir kısmı ıslanmış peçeteleri tutuyordum.
Anlatmaya başladı;
Bir erkek arkadaşım vardı, yaklaşık üç yıllık bir birlikteydik, iki ay evvel ailem beni başka biriyle evlendirmek isteyince ona kaçtım, çok güzel gidiyordu her şey, mutluyduk.
Ne zaman evlilik konusu açılsa kavga, hakaret, küfürler ediyor sonra çıkıp gidiyordu. Bazen bir gün sonra bazen de üç dört gün sonra geri geliyordu.
Çalışmıyordum, işe ve paraya da ihtiyacımız vardı.
Bu gün evden iş aramak için çıktım, saatlerce gezdim, girdiğim her yer ya deneyimli eleman arıyoruz, ya da pandemi dolayısı ile ihtiyacımız yok diyordu. Yani girdiğim her kapı evlilik kapısı gibi yüzüme setçe kapatılıyordu.
Dolmuşa binecek param da yoktu, iki saat yürüdüm eve geldim, kapıyı açtığımda içeriden kadın sesi geliyordu, yanlış mı girdim diye düşünmedim değil, ama ayakkabısı kapının hemen girişinde bir kadın ayakkabısı ile yan yana duruyordu.
Sessizce içeri girdim, dualar ediyordum düşündüğüm olmasın diye ama ne yazık ki düşündüğüm gibi oldu.
Bizim yatağımızda başka bir kadınla yatıyordu, ne yapacağımı şaşırdım, ağlayarak o evden koşar adımlarla uzaklaştım.
Gidecek bir yerim yok, işim yok, param yok ve onun yüzünden artık bir ailem de yok.
Nereye gideceğimi düşüne düşüne buraya geldim, üşümüştüm siz çay söylemişsiniz, teşekkür etmek istedim baktım göremedim, sonra da geleceğinizi düşünerek bekledim.
Anlattıklarını şaşkınlıkla dinledim ama ne diyeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Bir süre sessizlik oldu, konuşmadık.
Birden aklıma iş aradığı geldi, siz iş arıyordunuz değil mi?
- Evet, ama iş yok!
+ Bizimle birlikte çalışmak ister misiniz?
- Tabii isterim ama hiçbir işte deneyimim yok.
+ Medikal üzerine bir firmamız var, siz gelen telefonlara cevap verseniz yeterli, yalnız bundan daha acili size bir kalacak yer bulup, elbise alınması lazım yoksa ilk günden işe gelemeyerek yok sayılacaksınız.
Yüzünde ilk defa hem yüzü, hem de gözleri gülüyordu. Gülmek ne kadar yakışıyordu yeşil gözlerine, nasıl olurda bir insan bu gözlere yaş düşürebilirdi?
+ Arkadaşlara gidiyorum deyip hemen geliyorum.
- Tamam.
Bekleyen arkadaşlara veda ettikten sonra ayrıldık.
Kalacak yer nereden bulacağız diye düşünürken, çalışma arkadaşlarımızdan Hülya Hanımın yalnız yaşadığı aklıma geldi ve hemen aradım, yeni bir çalışma arkadaşımız var ve sizin de bir ev arkadaşı aradığınızı biliyordum, eğer sizde isterseniz beraber kalmanızı rica ediyorum, dedim.
Hülya, tabii isterim zaten tek başıma sıkılıyordum hem bir birimize yoldaş oluruz dedi.
Erkek arkadaşının evlenmek istememesinin sebebi evli olmasındanmış.
Bir sene oldu, birlikte çalışmaya devam ediyoruz, Hülya Hanımla birlikte çok iyi anlaşıyorlar, ailesi ile de arasını kısmen düzelttik, umarım zamanla daha iyi olacaktır.
Evlilik vaatleri ile kandırılıp, evcilik oyununa düşmeyin.