Namlunun ucundaydı hayat
..................Namluya sürdüğü son kurşunun ucunda ürkek direniyordu hayatı.Kısa metraj bir flim şeridi gibi akmaya başladı gözlerinin önünden anılarındaki sefil yaşantısı.
................. Yumruğunu meze edip demlenen berduş babasının, zır cahil gariban bir köylü kızı olan anasının karışımıyla ,hiçte fikri alınmadan doğmuş,gülücüklerini dağıtmıştı etrafına..Doktoruydu ilk ve son sevecen el onu okşayan,sonraları sürüp gitmişti darbeler tek tek usuldan sırtına..Kadim dostları,hayat arkadaşları,can yoldaşlarından.
................... Ne güzel günlerdi o çocuk günleri,ayakta yırtık lastik pabuç,kıçta kırk yamalı pantalon ,yaşlı köşkün,yaşlı sahibine çaktırmadan çalınan papaz erikleri ve yeşil sümükleri.Ceplerine doldurduğu koca erikleri bir şölen edasıyla dişlerken fırtlattığı sümükleri.Ne garip, eriklerde yeşildi sümükleride.
................... Sancılı geceler birbirini kovalamakta yarış ediyordu sanki,sabahlara kadar inleyen hasta bir ana,sarhoş naralarıyla tüm mahalleyi ayağa kaldıran serseri bir baba.Zaten kader de işin farkına varmış olacak ki daha 7 yaşına varmadan ikisinide alıp götürmüştü başka diyarlara.Komşuların timsah gözyaşlarıyla elim bir veda ve birbiri peşisıra gelen hayat darbeleri.
.................... Zamanı epey gerilere indirmişti bu gece,çocukluğu ve yaşayamadığı hayalleri.Tek oyuncağı kıçı kırık topacı ve minik yüreğinde acısı hiç dinmeyen sızı.Keşke o kırık topacıma sarılsaydım,kirlenen ellerimle,küf kokan yüreğimle diyerek iç geçirdi tecrübelerin zamana su verdiği koca dev.
....................Sigarayı öyle bir çekti ki içine tüm hatıralarınıda içti sanki.Ah be ,vah be.
................... Usanmadan bir örümcek gibi ağını örüyordu zaman hayata karşı.Yıllar yılları kovalamış,yüreğinde nasır nasır üstüne binmişti.Minicik bir çocukken İstanbul denen çirkefin tam orta yerinde kalıkalıvermişti kimsesiz,çaresiz.O çocuk eller koca bir raket olmuştu barut kokulu ,her bir çizginin altında gizlenmişti acılar.Harama soluyan solukları nafakasına az mı direnmişti ama çare yoktu.Her doğan çocuk gibi,onunda bileti kesilmişti ama onun ki son vagon,üçüncü mevkii.
.................... Hınzırca büzüldü dudak kıvrımları müstehzi ,mırıldandı.Kaç para ki şu şeref denen meret acaba,iki tane almalı,birini kullanmalı diğeride yedek kalmalı.....
Mersaus 22/02/200.....
YORUMLAR
".................... Hınzırca büzüldü dudak kıvrımları müstehzi ,mırıldandı.Kaç para ki şu şeref denen meret acaba,iki tane almalı,birini kullanmalı diğeride yedek kalmalı....."
...
çok akıcıydı..
çok severek okudum..
düz yazı şiir gibi sevimliydi
teşekkürler..
ve tabi çok anlamlıydı
"Kaç para ki şu şeref denen meret acaba,iki tane almalı,birini kullanmalı diğeride yedek kalmalı....." ne güzel cümle kurmuşsunuz böyle...insanlık tarihinin bir özeti olabilecek yaklaşım bence bu...bir tarafta maddi hazlara kenetlenmiş bir sürü hayalet ...geceleri ışıktan kaçan yarasalar gibi...Kimi manevi doymanın peşinde ...çoğu aç,kimsesiz ve çoğu da çaresiz...ne olacak bu hal...Izdırapları en iyi yaşayanlar bilir.Öyle ızdıraplar vardır ki paylaşıdıkça da anlamı olmaz.teksinizdir.Tek.Ve karşınızda koca evren...kaleminiz daim olsun..zihnimi kurcaladınız gibi..kolay gelsin...başarılar dilerim...
sinameke54 tarafından 2/23/2007 12:09:02 AM zamanında düzenlenmiştir.