- 458 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
18 MART 1915 BATMAYAN GÜNEŞLERİN ZAFERİ
18 MART 1915 BATMAYAN GÜNEŞLERİN ZAFERİ
Gecenin ilk karanlığında,
Mavi gözlerinden çıkan Turkuaz ışıklarla
Kurt bakışlı kumandan;
Miralay Mustafa Kemal.
arkadaşlarına son emrini verdi
---Saatlerinizi sabah dörde kurunuz!
*Köstekli saatlerini hemen üniformalarının
sol üst cebinden çıkarıp ayarladı silah arkadaşları.
---Yarın belki son günümüz olabilir.
Ya tarihten silineceğiz ,Yada Tarih yazacağız.
---Müstahkem mevkilerde mehmedler’imize
ikişer saatlik bir istirahat tertip edip teyazkuz da
hazır bekletiniz!
*Emriniz olur kumandanım.
Miralay Çadırında; ertesi günün vaziyet planlarını
gözden geçirmeye başladılar birlikte,
ortadaki mangal korunun etrafında ve
titreyen mum ışığının aydınlığında.
Kumandan arkadaşları izin isteyip başbuğlarından
kendi karargahlarına istirahat için çekildiler.
Bu bitmek bilmeyen son gecenin saat dördünde
kalktılar hep birlikte.
Mehmetlerle birlikte sabah kahvaltısı için
ellerinde kalan son tayınlarıyla hazırlanan
bir tas kırık buğday çorbası ve yanında üzüm hoşafı.
Ardından siperde hazır halde beklemeye devam.
Kurt bakışlı Miralay emir subayı ile haber saldı
birlik komutanlarına ana karargahtaki çadırında
toplanmak üzere.
Toplantıda;
---Gece aldığımız taarruz planlarımıza
yeni bir önerisi olan varmıdır arkadaşlar!
hepsi bir ağızdan
yoktur kumandanım diyerek selamladılar.
---Arkadaşlar! Tekrar ediyorum emrimi.
Bu gün Tarihin sayfalarına geçecek
ya son günümüz olacak ya da;
YÜCE ALLAH’ın izniyle Muzaffer olarak
Tarihin sayfalarına altın harflerle destan yazdırağız.
Hep birlikte amin diyerek,
bu emre bağlılıklarını bildirip yüreklerinin
gür sesini semaya yükselttiler.
Saat altıda mavi gözlü kurdun emriyle taarruz başladı.
Kendisini ALLAH’ın Çanakkale deki Arslanları
bilen Mehmedler ALLAHU EKBER haykırışlarıyla
Otuz iki metre mesafe sonrasındaki düşmanlara
süngüler takılı tüfenkler le saldırıya geçtiler.
Vurulup yere düşenler sabah doğacak güneşin ışıklarına
karışmak üzere bayraklaşıyor, sağ kalanlar da;
son günün akşamında batacak olan güneşin gurubunda
bayrağını selamlamak üzere, kanatları arkasına kadar
açılacak büyük kapıdan girecekleri vaktin sonunu görmek
istiyorlardı.
Taarruz çok çetin geçiyordu.
Sabah dokuz sularıydı. Boğazın üzerindeki sis kalkmaya
başlayınca sırtlanlar ve çakallar sürüsünden oluşan zırhlı
savaş gemileri görünmeye başladı. Bu gemilerden bazıları
kıyıya çıkarma yapmaya devam ediyor, diğerleri de koca
koca toplarını Türk Tabyasının üzerine ateş etmek
için fırsat kolluyordu.
Beklenen an gelmişti.
Türkler(osmanlı) üzerine saldıran İngiliz Ordusu,
Fransız Ordusu,Avustralya ve Yeni Zelanda orduları
(AIF + NZEF=ANZAC),Hint Ordusu ve Kanada Güçleri.
(M.Akif ERSOY şairimiz düşmanları
Çanakkale Şehitleri şiirinde ne de güzel anlatır;)
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i…
Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe” desem, sığmazsın.
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber.
Karada üzerimize attıkları mermi metrekarede
altı bini buluyor, bu da yetmezmiş gibi üzerimize
yüzlerce top atışı da yapıyorlardı.
Düşmanlar bu cehennem gibi günden Türklerin
nasıl çıkacağını hiç aklına bile getirmeden savaşı
kazanacaklarını düşünüyordu.
Bilemedikleri bir şey vardı !Türkün azim ve İmanı ile
her türlü zorlukların hakkından gelebileceklerinin sırrı
genetiklerine yaratıcı olan Rabbi tarafından
kod’ lanmasıydı.
Böylece Çanakkale Boğazı’nı zorlamak için
İttifak Devletlerince Birleşik Filo oluşturuldu.
Amiral Carden 11 Ocak tarihli raporunda
12 muharebe gemisi, üçü ağır olmak üzere 6 kruvazör,
16 muhrip, 12 mayın tarayıcı, 6 denizaltı ve çeşitli
sınır gemileri dahil 52 adet olarak bildirmişti.
Evet bu gemiler 18 mart 1915 te Çanakkale boğazında
yer almışlardı. Yani yeni kurulacak bir dünyanın gövde
gösterisiydi adeta kendilerince.
Bekleneni bulamadılar elbette.
Osmanlının elinde son kalan 6 adet top ile 259 kg.
ağırlığındaki 18 adet top mermisinin bu savaşın
kaderini belirleyeceğini akıllarından bile geçirememiş
olsa gerek, deniz altına Nusret mayın gemimizle
döşenilen mayınların patlaması ve de namı değer Koca
Seyid Onbaşı ve arkadaşlarının isabetli atışlarıyla 1
8 adet savaş gemisi batırılıp ve kullanılmaz hale
getirilince,savaşın seyri değişmiş ve düşmanlar boğazdan
kaçmaya başlamışlardır. Karadaki düşman askerleri de
bu kaçışa katılarak ÇANAKKALE’NİN GEÇİLMEZ
olduğunu öğrenmişlerdir.
Öğrenemedilerse de yine öğretmeye muktediriz.
saygılarımla.
Ey TÜRK GENÇLİĞİ !
Bu destanın adı Yüce ve Kutlu bir Milletin zafere olan inancı ve
Yüreğindeki ALLAH sevgisiyle yazdığı kahramanlık destanının
adıdır. 18 Mart 1915 Çanakkale savaşları zaferimizle İleride temelleri
atılacak olan Türk Devletinin demir bilekli çelik yürekli atalarının
kahramanlık öyküsüdür. Orada vatanı için yatan tüm şehitlerimize
ve gazilerimize ALLAH’tan rahmet dileriz. Ruhları Şad olsun.
Ebedi yurtları olacak olan cennette ALLAH’ bizleri de ahirette komşu
eylesin inşaallah (Amin)
17 Mart 2021
E.ALPERTÜRK/asarvadisişairi
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.