- 222 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAĞMURLA GELEN ÖLÜM -BÖLÜM-5
YAĞMURLA GELEN ÖLÜM
BÖLÜM-5
Kaldığı otel odasında, bir duvardan diğer duvara yürümekten yorulmuştu. Kafasında bir plan oluşturmaya çalışırken hep böyle oluyordu. Karyolaya oturdu rahat edemeyince, boylu boyunca uzanarak,
Yaptığı planın detaylarını düşünmeye başladı. Bütün amacı Suphi Beye mümkün olduğu kadar yakın olmaktı. Birden yüzüne hınzırcasına bir gülümseme yerleşti. ‘’ Tamam,’’ dedi ‘’ şimdi oldu işte.’’ Hemen cebinden telefonunu çıkartarak tanıdığı bir numarayı aradı.
‘’ Alo Zekeriya Abi?’’
‘’ Kız Selcan sen misin?’’
‘’ Bir kerede beni nasıl hatırladın?’’
‘’ Seni unutur muyum hiç. Söyle bakalım senin için ne yapabilirim?’’
‘’ Abi ocağına düştüm, İstanbul’a yeni geldim. Acilen bir işe ihtiyacım var.’’
‘’ Kolay iş kızım şansın varmış, iyi bir iş buluncaya kadar bizim patronun özel çaycısı olur musun?’’
Sedef neredeyse havalara uçacaktı Suphi Beye yakın olmak, arayıp da bulamadığı bir şeydi. Hemen cevap verdi, ‘’ Harika abi seve seve yaparım.’’
‘’ Tamam, o zaman Suphi Bey iki gün sonra tatilden dönüyor. Seni Salı günü arayacağım. Şimdi kâğıt kalemi eline al adresi veriyorum.’’
‘’ Allah razı olsun abi. Çok sağ ol telefonunu bekleyeceğim.’’
Telefonu kapattıktan sonra, hazırlanmaya başladı. Asayişi yine biraz karıştırmak lazım? Bu güne kısmetmiş. Vakit kaybetmeden hazırlandıktan sonra yola çıktı. Bir taksiye binerek, İstanbul’un Avrupa yakasındaki emniyet müdürlüğünün adresini verdi. Taksiden indi bahçeyi geçtikten sonra binanın ana kapısından içeri girdi. Danışmanın önüne gelince, danışmadaki memura Asayiş Şubenin yerini sordu.
‘’ Evladım Asayiş Şube kaçıncı katta? Alişir Beyi arıyorum.’’
‘’ Teyzeciğim burada Alişir diye birini tanımıyorum.’’
‘’ Pardon haklısın evladım, o hayta daha çok lakabı ile tanınır. Ona kısaca Kirli derler.’’
‘’ Şimdi oldu teyzeciğim. Yanına bir arkadaş vereyim seni Kirlinin yanına götürsün. Önce çantanı bir kontrol edeyim.’’
‘’Miras meselesi ile ilgili evraklar var çantada.’’
Çantayı üstün körü kontrol eden memur. İçerden bir arkadaşına seslenerek,
‘’ Ayhan, teyzeye Asayiş Şubeye kadar refakat eder misin?’’
Yaşlı kadını Asayişin kapısına getiren görevli,
‘’ Teyze Kirli içerdedir, dur sana kapıyı açayım.’’
Açılan kapıdan içeri hafif kambur bir kadın bastonuna dayanarak, ağır adımlarla Asayişten içeri girdi. Yaşlı kadını İlk olarak Ruşen Komiser görerek yanına gitti.
‘’ Teyzeciğim kime bakmıştınız?’’
Yaşlı kadın, Ruşen Komiseri baştan aşağı süzdükten sonra cevap verdi,
‘’ Eğer biraz genç olsaydım seni buradan alıp bizim köye götürürdüm evladım.’’
Kadının konuşmasını duyan Hansa gülmeye başladı. Kadın, ‘’ Alişir Bey için gelmiştim. Kendisi burada mı?’’
Hansa, Alişir ismini duyunca birden dikkat kesilerek, yaşlı kadına daha dikkatli bakmaya başladı. Gözü kadını bir yerden ısırıyordu ama çıkartamıyordu. Bu sırada Büşra Amir yanlarına geldi.
‘’ Burada ne oluyor Hansa?’’
‘’ Amirim, bu teyze Kirliyi arıyor ama ilginç olan Kirli demedi, Alişir dedi ki Kirlinin ismini çok az kişi bilir.’’
Bu sırada Asayişten içeri giren Kirli, kalabalığın arasından yaşlı kadını görünce, kahkaha ile gülmeye başladı. Bu gülüşüyle bir anda Asayişte bulunan herkesin ilgi odağı oldu.
‘’ Herkesi kandırabilirsin ama beni asla kandıramazsın Sedef Baş komiser.’’
O kambur, bacakları titreyen ve bastonla zorla yürümeye çalışan Sedef, birden dimdik oluverdi. Büşra Amir,
‘’ Aman Allah’ım, Selma iki başkası olamaz.’’
Hansa, gözleri ateş saçarak,
‘’ Sen, Sedef Baş komiser misin?’’
‘’ Evet, Baş komiserim, Kirli hariç hepinizi inandırdım. Buda bana artı puan yazar. Şimdi Büşra Amirin odasına geçelim, size anlatacaklarım var. Yalnız Amirim bana Selma iki dediniz. Bu ne anlama geliyor?’’
‘’ Şimdi iş konuşalım. Sen iş başı yapınca ben sana anlatırım.’’
Bu konuşmalar gülüşmelere sebep oldu. Bu şu anlama geliyordu, Benden iyi bir fırça yiyeceksin.’’
Büşra Amirin odasına geçtiler. Büşra Amir,
‘’ Bu gizliliğe bir anlam veremedim Sedef baş komiser. Burası tiyatro sahnesi değil.’’
‘’ Haklısınız Amirim, ama bende haklıyım. Öncelikle böyle davranmamın sebebini açıklayayım. Önümüzdeki Salı günü Güçlü Şirketler gurubunda, Suphi Beyin özel çaycısı olarak çalışmaya başlıyorum. Kirli, sana bir dosya getirdim. Bu dosyayı hep beraber inceleyip hareket tarzımızı şekillendireceğiz. Konu Suphi Bey Güçlü şirketler gurubu. Şu son işlenen cinayetlerle ilgili. Büşra Amir,
‘’ Sen bu dosyayı danışmaya takılmadan nasıl
geçirdin?’’
‘’ Dosyayı incelerseniz nasıl danışmadan geçtiğini de anlarsınız. Bu adamların her yerde adamları var ve çoktan peşime adam takmışlardır.’’
‘’ Seni dinliyorum Sedef baş komiser, bu kadar gizliliğin anlamı ne?’’
‘’ Amirim daha önce de söylediğim gibi Salı günü iş başı yapıyorum.’’ Araya giren Kirli, sert bir sesle,
‘’ Sen ne yaptığının farkında mısın ortak? Bize danışmadan böyle bir şeye nasıl kalkışırsın?’’
Kirlinin gösterdiği tepkiye sinirlenen Hansa, odadan çıkmaya kalkınca, Büşra otur işareti yaptı.
‘’ Bu Suphi Bey hakkında ne biliyorsun?’’
‘’ Şimdilik şu kadarını söyleyebilirim, Avrupa’dan gelen uyuşturucuyu, Türkiye’de ve Orta Doğudaki ticareti elinde tutuyorlar. Daha yeni öldürülen beş yaşındaki çocuğu ve genç kızı hatırlarsınız. O yavrucak bazı kişilere gözdağı verilmek için boğuldu.’’
‘’ Şu dosyayı versene bana bir gözden geçireyim.’’
Sedef, dosyayı çantasından çıkartarak Büşra Amire uzattı. Dosyaya bir göz atan Büşra, Sedef’e bakarak,
‘’ Sen bizimle dalgamı geçiyorsun? Burada satılık bir tarladan bahsediyor.’’
Sedef’le Büşra Amir arasında geçen konuşmaları sessizce takip eden Kirli kendini tutamayarak gülmeye başladı. Büşra,
‘’ Kirli nerede olduğunu unutma, bütün sinirimi senden çıkarırım.’’
‘’ Amirim hele dosyayı bana verin ve iki dakika bekleyin.’’
Dosyayı alan kiri, bazı yaprakları çıkartıp buruşturarak atmaya başladı. İşini bitirince dosyayı tekrar Büşra Amire iade etti.
‘’ Bu ne demek oluyor şimdi Kirli?’’
‘’ Amirim bu bizim aramızda olan bir çalışma şekli başka birinin eline geçseydi üç beş sayfayı karıştırdıktan sonra alıp bir kenara atardı ki sizde öyle yaptınız. Danışmadan da böyle geçti dosya. Arkadaş birkaç sayfaya baktıktan sonra dosyayı Sedef’e geri verdi. Senden korkulur Sedef, Şunun şurasında daha iş başı yapmadan Büşra Amiri canından bezdirdin.’’
***
Hansa ile kirli iş dönüşü apartmandan içeri girerken, Kirli birden durarak,
‘’ Yavrum sen eve çık, ben Hasan ustaya beş dakika görünüp geliyorum.’’
‘’ Fazla gecikme Alişir, masayı hazırlıyorum.’’
‘’ Bana beş dakika yeter artar bile.’’
Hansa, evden içeri girip ayakkabılarını çıkartırken kapı zilinin çaldığını duydu. Söylenerek kapıyı açmak için geri döndü. Kapıyı açar açma olduğu yerde kaldı. Kirlinin içeri girmesini beklerken, karşısında Sedef Baş komiserin dikildiğini gördü.
‘’ Senin burada ne işin var Sedef?’’
‘’ İçeri girebilir miyim yenge?’’
‘’ Ne girmesi? Ne yengesi? Sen kafayı mı yedin?’’
‘’ Eğer beni içeri alırsan sana her şeyi anlatacağım.’’
Bir an düşününce, merakı ağır bastı ve kenara çekilerek Sedef’e yol verdi. İçeri giren Sedef, ayakkabılarını çıkartarak, ayakkabılığın hemen yanında duran terlikleri ayağına geçirirken Hansa,
‘’ Rica etsem o terlikleri bırakır mısın? Şunları ayağına geçir. Alişir, terliklerinin başkası tarafından giyilmesinden hoşlanmaz.’’
‘’ Ben başkası değilim Hansa Baş komiserim. Alişir, benim ağabeyim olur.’’
Sedef’in verdiği cevapla bir anda şok olan hansa, kekeleyerek,
‘’ Kirli senin ağabeyin mi? Anlayamıyorum neler oluyor burada? Gel mutfağa geçelim, sende şu işin aslını astarını anlat.’’
‘’ Bende bu akşam bazı konulara açıklık getirmek için geldim buraya. Biliyorum abimin bana olan yaklaşımından dolayı bana düşman kesildin. Ama bazen hiçbir şey göründüğü gibi değildir.’’
‘’ O zaman beni ikna et Sedef.’’
‘’ Alişir’e abi diyorum ama benim biyolojik abim değil.
Abimle ilk olarak bir çöp konteynırın yanında karşılaştık. O sıralar sekiz yaşlarında, annesini ve babasını bir kazada kaybetmiş kız çocuğu idim. Çok açtım ve çöplerin içinden yiyecek arıyordum. Abimin dakikalarca beni seyrettiğini çok sonra anladım. Benimle ilgili bazı sorular sordu. Kimsem olmadığını söyleyince, elimden tutarak bir çorbacıya götürdü. Karnımı doyurdu, sonrada bir eve gittik. Beni yaşlı bir kadına teslim etti. Halide anne beni yıkadı pakladı yanlarına aldı. O günden sonra Alişir abim elimi hiç bırakmadı. Halide annem beni evlatlık olarak aldı ve nüfusuna geçirdi.’’
Sedef, Hayat hikâyesini anlatırken farkında olmadan ağlıyor ve gözlerinden sicim gibi yaşlar akıyordu. Kaldığı yerden devam etti,
‘’ Beni okula yazdırdılar, ilk ve ortaokulu okuduktan sonra, ben abim gibi polis olacağımı söyleyince abim beni polis okuluna yazdırdı. İstediğim gibi bir polis oldum. Abime Kirli denilmesinin asıl nedenini biliyor musun?’’
‘’ Hayır, bilmiyorum neymiş?’’
‘’ Kötü adamların kirli yüzlerini ortaya döktüğü için Kirli diyorlar. Bana ne diyorlar biliyor musun?’’
‘’ Söylersen öğreneceğim.’’
‘’ Benim adım pislik.’’
‘’ Pislik mi? Sen kalbi tertemiz bir kızmışsın, gel yanıma sana sarılayım.’’
Bu sırada kapının zili çalınca, Sedef,
‘’ Ben açayım kapıyı yenge.’’
‘’ Aç bakalım.’’
Kirli içeri girince,
‘’ Nihayet tanıştınız mı Hansa?
‘’ Demek Sedef’in geleceğini biliyordun Kirli ve bana söylemedin Manevi bir kızın olduğunu?’’
‘’ Her şeyin bir sırası var yavrum. Öyle değil mi Pislik?’’
‘’ Sen ne dersen doğrudur ağabey. Yalnız bu akşam fazla takılamayacağım.’’ Hansa,
‘’ Bu gece bir yere gidemezsin Sedef. Arkadaşını ara, yengemde kalıyorum de anlaşıldı mı?
‘’ Yazık, üzülecek Zekeriya abim ama anlaşılmıştır yenge, hemen sofraya oturalım karnım zil çalıyor.’’ Kirli,
‘’ Zekeriya da kim?’’
‘’Kiralık bir katil abi, ama bana zararı dokunmaz.’’
***
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.