- 472 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
DEĞER YARGILARI
DEĞER YARGILARI
Dr. Sadık özen
Toplumsal olaylar, bireysel konular, ülke sorunları, geçmiş ve gelecek için düşünülenler, yaşayan veya bu dünyadan göç etmiş insanlar hakkında yapılan görüş ve yorumlardır değer yargıları.
Bunlar, sahip olunan insani duyguların ürünüdür. Vicdanların sesidir. İyiye iyi, güzele güzel, kötüye kötü, çirkine çirkin, eğriye eğri, doğruya doğru diyebilmektir.
Bunu yapamayanlar; insanlara ve toplumlara sırtlarını dönmüş, sadece kendi dünyalarında yaşayan, sadece kendi çıkarlarını düşünen, yukarıda sayılan tüm niteliklerden uzak yaratıklardır. Toplumumuz bunlar için “Tavşan pisliği gibi ne kokar ne de bulaşır” yargısına varmıştır.
Bu tür insanlar için en büyük ölçü ve değer; mevki-makam, siyasi, ticari ya da dinsel çıkarlardır. Yararlanacakları kişileri ilahlaştırır, onların eteklerine tutunarak yükselmeye çalışır, aynı şeyleri de kendilerinden alt kademede gördüklerinden beklerler.
Düşünsel yapım gereği, insanlar arasında asla sosyal sınıf ayırımı yapmam. Ama yaşadıklarım ve gördüklerim bana; toplumlarda bir “Üst yapı” yani “Tavandakiler” ve bir de “Alt yapı” yani “Tabandakiler” olduğunu gösterdi.
Bir hekim olarak hizmet alanım toplumun tümü olmuştur. Ancak tavandakilerin insanlara tepeden bakışlarından duyduğum rahatsızlıkla, mümkün olduğunca onlardan uzak durdum. Her zaman tabandaki insanların yanında yer aldım ve onlara yakın oldum. Çünkü onların insani duygulara daha yatkın, yalansız ve içtenlikli olduklarına inanırım.
Aslında uzaktan bakıldığında benim konumumun da tavanda yer aldığı düşünülebilir. Zira ilk hekimlik yıllarımdan başlayarak 20 yıl süresince hep Başhekim olarak görev yaptım. Malatya ve Antalya’da Başhekimlik görevlerinde bulundum. Son olarak 1980 yılında SSK Antalya Hastanesi Başhekimliğinden kendi isteğimle emekliye ayrıldım. Emekliye ayrıldığımda 46 yaşındaydım ve Genel Müdürlük verimli hizmetlerim nedeniyle ve “Daha çok genç yaştasınız” gerekçesiyle emeklilik isteğimi onaylamak istememişti. Ancak çok saygı duyduğum bu makamı zorlayarak emekliye ayrılabildim. Bu açıklamamın bir üst paragrafta yazdıklarımın kanıtı olacağını düşünüyorum.
Tavandakiler dediğimiz kesim, kendilerini yaşadıkları yerin hakimi olarak görürler, dışardan gelip yerleşenlere farklı gözle bakarlar ve onlar için “Yerli-Yabancı” ayırımı yaparlar. Tabandaki vatandaşlar ise asla böyle bir ayırım içinde olamazlar. Çünkü onlar için söz konusu olan insanlık ve buna bağlı değerlerdir.
Kişiler hakkında değerlendirme yapılırken; sadece yaşamlarının son yıllarındaki konumları değil, o yöreye geçmişten bugüne kadar verdikleri hizmetlerin tümü dikkate alınmalıdır. Özellikle siyasetçiler için değerlendirmede çok dikkatli olunmalı, oy uğruna yapılan sözde çalışmalar, halka verilen özde hizmetler olarak görülmemelidir.
Bütün insanların, doğru değer yargılarına sahip olmalarını diliyorum. Saygılarımla…
10 Mart 2021 / Antalya
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.