- 604 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
KENDİ HAYAL EVRENİMDE YAŞANMIŞ YAŞAM DENEYİMLERİM / 1- AYŞE ‘NİN HİKAYESİ
.
.
.
Mutluluğu arayışlarımda, epeyce yol kat etmiştim o günlerde. Artık , epeyce varlıklı bir insandım. Mutluluğu yakalayabilmek için, kendime çizdiğim hedeflerim ve bu amaçla hazırladığım planlarım vardı. Yalnızca, başka başka insanların, dert ve sorunlarını çözebildiğimde, sıkıntılarını giderebildiğimde mutlu hissedebiliyordum kendimi. Bu nedenlerle, uygulamalarımda neleri yapmam gerektiğini de çok zamandır iyi biliyordum.
Bir vakıf kurmuştum. MUTLULULAR VAKFI. Sevgiyle yardımlaşmaları hedeflemiştim bu vakfı kurarken. Karşılıksızca bir sevgiyle yardım edilebilecekti ihtiyacı olanlara. Ağlayanların göz yaşları silinecekti ve mutlulukla gülümseyebilmelerini sağlayacaktım bu vakıf kanalı ile. Tüm gücümü, kuvvetimi, ilgimi bu konuya yönelttim. Mutluluğu yakalayabilmemin bence en temel yolu buydu. Başka türlü her neyi yapsam da mutluluğu yakalayamayacağımı çoktan anlamıştım zaten.
Öncelikle, maddi imkanlarıyla hiç yıkılmayacak, sürekli ayakta kalabilecek bir gelir organizasyonuna ihtiyacım vardı. En sağlam gelir yapısını, gayrimenkul kira gelirlerinde gördüm ve gayrimenkullerimi, vakfımın sağlam gelirleri hanesine kaydettim birer birer. Çok şükür ; çok çok iyi kazanıyordum ve kazançlarımı sarf etmek için planladığım amaçlar çok net idi. Sevgiyle ve karşılıksızca yardım edebilmek ihtiyaç sahiplerine. Kendi kimliğimi gizleyerek gerçekleştirmekteydim bu işleri.
Yazdıklarım ; bu günlerimin hikayeleri. Her neyi yaşıyorsam , bu günümde geçmektedir olaylar. Gerçeklerle hayallerin ayırımlarını yapmayı okuyucuya bırakıyorum. Belki de tüm yazdıklarım, meditasyon çalışmalarımın devamı niteliğinde ve niyetlerimin, hayallerimin içerisine girerek oluşturduğum gerçekliklerin yazıya dökülmüş halleridir. Hikayelerde kullandığım kişi, yer ve mekan isimleri hayalidir.
Bir uygulama merkezi inşa etmeyi düşünmüştüm ilk günlerde. Pek çok işleri, bu merkezden yürütmem mümkün olacaktı. Çok şükür bu uygulama merkezimi inşa edebildim ve şu an devrede bulunuyor. Yardıma muhtaç insanlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak temel hedefim. Şu an bu konuda çok çok ilerlemeler kaydetmiş durumdayım. Eksikliklerini ise hızla giderebilmekteyim bu günlerde şükürler olsun.
MUTLULAR VAKFI ‘mın bu genel uygulama merkezinde, el uzatılması , yardım edilmesi gereken bütün insanlarımızı, hayvanlarımızı ayrıntılı olarak düşünerek planlamalarını yaptım. Sınırsızca bir sevgi ortamını sunmalıydım insanlarımıza ve hayvanlarımıza. Kimdir, nedir, nerelidir, kimlerdendir, in midir cin midir vs vs gibi hiçbir sorgulamaya ve ayırımcılığa gidilmeyecekti burada. Temel olan tek şart, ihtiyaç sahibi miydi ? , mağdur durumda mıydı ? Gerisinin kıl kadar önemi yok idi ve , asla da olmayacaktı…
Temel amacım, bütün ayırımcılıklardan ve ötekileştiriciliklerden uzak kalarak, insanlarımıza ve tüm canlılarımıza el ve yüreklerimizi uzatabilmek ve acılarını dindirebilmek idi. Bu konuda en küçük bir sapmayı dahi asla kabul etmeyen evrensel bir sevgi anlayışını uygulamaya geçirmekten başkaca da bir gayem yok. Asla da olmayacak.
Her neyse, Ayşe kızımız ; daha 2 yaşlarındayken annesiz ve babasız kalmış , bir aileye evlatlık olarak verilmiş bahtsız bir evladımız. Evlatlık verildiği ailede de , babanın içki, kumar gibi kötü alışkanlıkları nedeniyle gün güne kötüleşen yaşam koşulları, sonucunda katlanılamaz boyutlara ulaşmış. Bir gün babasının, alacaklıları tarafından katledilmesi üzerine , annesiyle birlikte yalnız ve çaresiz bir durumda kalıvermişler. Kirada oturdukları evden atılmak üzereydiler ve 5 kuruşluk bir gelire sahip değillerdi. Bu durumdan çok şükür ki haberim oldu ve müdahale etmeye karar verdim. Vakfımın bu konu için özel hazırlanan bölümlerinde güzel bir ev, yaşam alanları sağladım onlara. Tüm tehlikeleri ve sıkıntıları bertaraf eden önlemleri aldıktan sonra, yaşamlarını çok çok mutlu ve huzurlu bir biçimde sürdürmeleri için gereken her ne varsa yaptım. Şu an, mutlu ve huzurlu biçimde yaşamlarını sürdürebiliyorlar.
Ayşe’nin hikayesi, bu konudaki hikayelerin yalnızca ilki dir. Benzeri hikayeler sürekli yaşanmakta ve ben, elimden geldiğince, gücümün yettiğince , tüm çabamı, acıları dindirmeye, kederleri, mutsuzlukları, sevinçlere, mutluluklara dönüştürmeye yöneltmiş durumdayım.
MUTLULAR VAKFI, MUTLULULAR KÖYÜ, MUTLULULAR İLÇESİ , MUTLULAR İNSANLARI , MUTLULAR HAYVANLARI ... İşte mutsuzlukların mutluluklara dönüştüğü yerler, mekanlar ve canlılar. Yapılan iyilikler tam bir gizlilik içerisinde, mağdurların yakın akraba ve sosyal çevrelerine dahi hissettirilmeden yapılmaya çalışılmaktadır. Niyet ettiğim, hayallerini kurduğum ve o hayallerin içerisine girerek gerçek yaşanmışlıklarım haline getirdiğim için, bütün bunlar yaşam deneyimlerim haline geldiler, ve geliyorlar da. Siz, öncelikle güçlü bir biçimde hayal edilmeden, ayrıntılarına kadar hayalinde, gözlerinin önünde , bire bir yaşıyormuşçasına canlandırılmadan gerçekleştirilebilen olağanüstü güzellikte bir gelişmeye, bir olaya, bir başarıya şahit oldunuz mu hiç ? Ben hiç şahit olmadım bu güne kadar...
Hikayenin sonu.
.
.
.
Mert Yiğitcan
6 mart 2021 / istanbul
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.