- 425 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Pencere Önü Hasbihåli
Pencere Önü Hasbihâli
Dün (26 şubat) akşam baba evinde pencere yanındaki yerimi aldım. Tv kanallarını hızla bir tarayıp "yine hep vıdı vıdı yine hep ortadoğu" diye mırıldanıp Ahmet ustaya Paris e dek uzattığım selamımı ilettim.
Soba iyi yanmakta üzerinde çift demlik çay koydum içen içmeyen belli olsun diyerek yol arkadaşım " iyice kafayı yedin gari Allahtan hayırlısı" sohurdanmasını duymazdan gelip bi kadeh rahı doldurdum kendime.
Pencere önü mevki şimci şenlenir diye umut ederek koca bi yudum aldım rahıdan. Yol arkadaşım devirmiş gödenini yatmış uykuya vermış bile.Yatsı geçmiş bes belli dedim içimden. Lakin Yanıt dışardan geldi "beni deel babam Abdulkadir i çaar önce" dedi dedem Rıza. "Ha bu zıkkım yalnız içilmez bir iki meze taba yap bir de kadeh koy pencerenin karşı tarafına. Adettendir gelene teklif edilir ısrar edilmez"
Uzun olacak anlaşıldı dedim bu gece kalkıp dede yumuşunu yerine getirirken ikinci duble rahıyı döktüm kadehe su ile kırık beyaz bir hal aldırınca şöle bi yuduvurdum ayakta.
Yutmamla pencere tarafından bas bariton bir ses " güççük oğlum Rızanın büyük oğlu Vedadın ortanca oğlu ayakta içki içilmez hazırladıklarınıda al getir karşıma geç otur mehabetle içek" deyiverdi.
İplemedim kalanıda bi dikişte bitirip üçüncü duble servisini hazırlayıp bi kadehte konuk servisi yapıp geldim geldim Irza dedemin babası dedim.
Geçtim pencere önüne "haberim vardı geleceğinden hazırlıklıyım küçük oğlun dedem rıza dildiydi anacaksan önce babamı çaar diye."
Karşılıklı bir birimizi şöyle bi süzdük kaş göz burun yüz hatları ayna gibi olmasada pencere camı yansıması gibi bir ve benzer. Buna içelim dedim. Dedemin babası hadi merhaba. Aldı kadehinden irice bi yudum. Ömür törpün erken yatmış niye çağırmadın muhabbete? Benimkinin de adı Ayşe tanışırlardı.
Dedemin babasına "senin Ayşe yi tanımam bilmem" dedim. "Amma benim Ayşe sevmez içkili muhabbeti daha yenile yatsıyı kılıp yattı."
Aynı bas bariton ses tonuyla “tazele kadehleri benimki de hiç hazzetmezdi içkili muhabbetten burnumdan getirirdi."
Çattık la adama bak bi de yumuş buyuruyor. İlk kadehi bitirir bitirmez.Bunun üçüncü dördüncü kadehi hiç çekilmez derken dışardan "oooo koca dedem de buradaymış” diye Cevdet emmim geldi "bu gece çer ağı burada yanıyor” dedi. Babam Rıza, -büyük baban da orada. Sen vara dur, Anan Nevriye’yi bi dolanayım da ben de gelirim- dedi. Kara yeğenim bi kadeh te bana getir."
Emmi hoş geldin sefalar getirdin 41 inde gittin pir gittin haliniz vaktiniz nasıl iyiminsiniz demeye kalmadı "siktiret bu tarafı iyi de kötü de cennette cehennem de bu yanda amandiim iyi yaşa bi bok yok bizim yanda ay da yılda hatırlayan olacak da çağıracaklar senin gibi muhabbet sofrasına yoksa yat dur, yılda iki üç defa ziyaretine geleceklerde ışımaya devam edecen." Lafını balla kestim emmim bardaklar boşalmış tazeleyim kadehleri. ambardan elma çıkardım dur lafını unutma getireyim.
"Şimdi çıra yanıh ya senin baban, benim abim Vedat gelir malum bu gece pencere önünün has misafiri abim babamın babası da ağırlaştı onu yerine savuşturup Sedat abimi de alıp gelirim. Siz baba oğul bi hasbihâl ede durun."
Dur emmi demeye kalmadı babam Vedat "kalkma kardeşim otur babamız Rızayı da alıp geldim. Sedat da gelmek üzeredir malum gelin Zeynep’in sıkı markajı devam etmekte, bizim hayatın çırası olduğunu anlayınca bırakır markajı."
Demesin mi? "Baş komiserim hoş geldin, dedem geç babayın yanına otur diyecem hadsiz diyecek asıl sen hoş geldin kimin penceresinde kimi ağırlan a kara oğlum diye lafı sokacak" diye geçti aklımdan. Bas bariton sesiyle dedem Rızanın babası Abdulkadir "malda yalan mülkte yalan var birazda sen oyalan Vedat torunumun ortanca oğlu sıkıntı yok hepimizi sen çağırdın biz de geldik. Senin de çağıranın çok olur inşallah kap gel ırahıları yap elmamızdan mezemizi toz tarçın da at dilimlenmiş elmalarımızın üzerine.."
Eyvallah babamın dedesi dedim. Eyvallah da elma dilimi üzeri toz tarçın falan 19.yüz yılın son çeyreğinde ne gezer bozkırın bu ücra yerinde diyecek oldum "hoşt” dedi. “Kahire’nin baharat ticaretinin merkezi olduğunu bilmez misin? Soyumız,sopağımız nerden geldi hiç araştırmadın mı? Neden soyağımıza Mısırlılar derler usuna getir bakalım! Torunumun çocuğu.” “Uzatma ı rahıları tazele, elma dilimlerinizi de tarçınlaaa"
Baş komiserim senin bi isteğin var mı? Dedim “yorulma geç otur karşımıza kaldır kadehini ölürse ten ölür canlar ölesi değil. De hadi yine yeni yeniden devri daim olan tüm canlara canı gönülden MERHABA”
Göksel Rıza Özkan
Okur Yazar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.