- 371 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BARZANİ’YE YARDIM MI EDİYORUZ?
M. Sabri Haberveren
Kuzey Irak’tan ülkemize geçen teröristler bize birçok Şehide mal oldu, olmakta da devam ediyorlar. Eşkıya sürüsü, bebek katilleri fırsat bulunca sınırı geçiyor, can alıyor, ciğerlerimiz dağlıyor, gerisin geriye Kuzey Irak’a kaçıyorlar. Bizlerde “Şehitler ölmez, vatan bölünmez.” Diyerek yürüyüşler yapıyor, acılarımızı bu şekilde hafifletmeye çalışıyoruz. Bir ara yöneticilerimiz halimize acımış olmalılar ki Barzani’den Kuzey ırakta bulunan teröristleri teslim etmelerini istedi. Bizler cevap olarak her zamanki oyalama taktikleri ile cevap verilecek derken; Barzani denilen it gürledi: “Siz Kürtleri istiyorsunuz. Size Kürtleri değil, kedimi bile vermem.” Dedi. Hâlbuki bir zamanlar babası Molla Mustafa Barzani’yi bile eline kırmızı diplomatik pasaportumuzu vererek biz kurtarmıştık. Aslında pasaport veren yöneticilerimizde yanlış iş yapmıştı. “ATESE”(Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı) arşivlerine göre Mesud Barzani’nin babası Molla Mustafa Barzani ve amcası Barzan Şeyhi Abüsselam Rusların desteği ile Ermeni çetelerini Türklere karşı silahlandırmış ve kışkırtmışlardı. Yani kısaca Mesud Barzani sicili pislik bir aileden geliyordu.
Tabi yöneticilerimiz böyle bir cevabı beklemiyorlardı. Bir kızdılar, bir kızdılar sormayın. Ekonomik ambargo yapar, elektrik vermez iflahını keseriz dediler. “Kuzey Irak’a girer kendimiz alırız.”, “PKK ya çıkacak, ya çıkacak.” Dediler. Barzani hemen cevap verdi. “Bir saldırıya karşı kendimizi savunuruz.” Tabi derhal cevap verildi. “Kararlılığımızı test etmesinler.” 23.10.2007 tarihli Zaman gazetesinde yayınlanan habere göre, Türkiye Irak’a elektrik satışını gözden geçirilecekmiş. 25.10.2007 tarihli Hürriyet gazetesine göre ise Barzani’ye 400 milyon dolarlık darbe planı yapılıyormuş. Tabi bu arada Habur sınır kapısı var. Mersin serbest bölgede faaliyet gösteren 200 Irak şirketi var. Fakat bütün bunlara karşılık dini imanı para olanlar; “Habur’u kapatmayı asla düşünmeyin.” Demeye başladılar. Kendilerini koruyan askerler ölmüş ne gam. Bu asker olmasaydı kıçındaki dona kadar soyulacağının, alınacağının hala farkında olmadan veya acımasızlığı ve merhametsizliği yüzünden yağımızı, şekerimizi, unumuzu, birçok ticari malımızı, Barzani’ye satarak para kazanmaya devam ediyorlar. Teskere işinin ciddi olduğunu görenler ise; “Sınır ötesi operasyon olursa halklar arası savaş çıkar.”, “Kuzey Irak’a girersek terör sona ermeyecek.” Demeye başladılar.
Sınırın sıfır noktasında harekât devam ediyor. Silahlı Kuvvetlerimiz çeşitli operasyonlar yapıyorlar. Asker sınırda bekliyor. Neye beklediğini bilmiyor. Barzani’nin Peşmergeleri yığınak yapıyor, sığınaklar hazırlıyor, gerekli tedbirleri alıyorlar. Askerimiz orada duruyor, durduruluyor, düşmanın hazırlanması bekleniliyor. Sadece Mersin Serbest Bölgesinde bulunan, 200 Irak şirketinin ticaretini engellesek, sadece vatandaşlarımıza satılan elektrikten, çok daha ucuz fiyata verdiğimiz elektriğin şalterini indirsek, sadece Habur sınır kapısını kapatsak, bir aya kalmaz, Barzani ve peşmergeleri açlıklarından postallarını yemeye başlarlar. O zaman PKK Kürt kardeşleri olmaz. O zaman yalnız kedilerini değil analarını bile gönderirler. Yeter ki biz kararlı olalım, bunları göze alalım. İşte belki o zaman fidan gibi gençlerimizi pisi, pisine kaybetmeyiz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.