- 568 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Düşünsel Engel
Düşünsel Engel
Düşünceye, engel olabilir mi?
Düşünceye, ancak başka bir düşünce engel olabilir!
Düşünce engeli, aslında bir engel değil başka bir düşünce biçimidir!
Düşünceyi engellleyen baskın düşünce, "Engel" gibi düşünülür!
Düşünce engeli, bireyin bizzat kendi düşünce bankasındaki etkileşime bağlı! Serbest dolaşmasına izin verilen düşünceler olabilir! Kısıtlanmış veya yasaklanmış olanlar da olabilir! Bir de düşünceye boğulmak var! Boğulmanın nedeni, serbest dolaşanların gereğinden fazla yer kaplaması ve diğerlerine nefes aldırmaması! Yasaklı veya kısıtlı olanlar zaten işleme girmediği için onlar sorun çıkarmayabilir ama olası zararsız, yasaksız ve kısıtsız düşüncelerin devreye girmesini engelleyen teşvik edilen, şımartılan ve fazlaca önemsenen düşünceler olabilir!
Zihne bir düşünce geldiğinde, önceki kayıtlar ve kabullere göreceli sınıflanıyor! Önceki kayıtlarda serbest ise dolaşıma giriyor! Yasaklı ise dolaşıma giremiyor! Yeni olan bir düşünce, önceki tasnife göreceli sınıflandığı için daha başlangıçta damgalanıyor! Sınıflamayı birikime göreceli yapmanın elbet faydası var! Sorun bu değil! Mevcut birikimin, güncellemeye açık veya kapalı olması çok önemli! Bir şekilde kayıtlara girmiş düşünceler, iyi veya kötü olarak kaydedilmiş olabilir! Bunun güncellemesi hiç yapılmadığında kolaycılık devreye girer! Bazı tekrar bir gözden geçirme yapılabilir ama bundan vazgeçilmesi sık rastlanan bir durum. Gözden geçirmeyi sağlayan, kültürel bilgi birikimi yani kaynak yetersizliği yüzünden güncelleme yarıda bırakılmak zorunda kalınır!
Düşünsel engeli oluşturan eski kayıtların, içeriği de önemli! Bazı şeylere olan muhabbet abartılmış olabilir, bazı zevkler gereğinden aşırı önem kazanmış olabilir! Düşünsel engele, aşırılıklar damga vursa da yetersiz düşünmeye neden olan da yine aşırılıklardır! Zihnin aşırılıklar ile yorulması, huzur aramasına neden oluyor! Huzur da düşüncenin aşırılıklarından kurtulmakla mümkün! O halde tüm düşünce kısıtlandığında aşırılıklar da kısıtlanmış olur! Zaten önem sırasında yer alamayan veya az yer alan düşüncelere hiç sıra gelmez! Kolaycılık başlar ve geçmiş kayıtlardaki etiketler devreye girer! Başka çaresi olmadığını söyleyebilirim. Ya düşünceler, güncellenecek bunun için de birikim olması gerekir! Bu birikimin etiketlerinin de geçici kaldırılması gerekir! Yoksa yine o etiketlere göreceli benzer şekilde güncellenmiş zannı oluşur!
Son tahlilde; düşünsel engeller, yine düşünce kaynaklı! Düşüncenin, düşünceyi engellemesi gibi! Düşünce etiketleri ve düşünce kısıtlamaları da araya girince, güncellemeye gerek bile duyulmayabilir! Zaten güncellemenin birikime göreceli olması, birikimin de gözden geçirilmesini gerektirir! Yani kim uğraşacak, böyle iyi veya böyle kalsın! Denilebilir! Bazıları düşüncelerini anlık güncelleyebilir! Bu tercih ettiğim bir uygulama! Anlık güncellemede, geçmiş gözden geçiriliyor ama düşünce, tümüyle geçmişe atılmaz! Gelecek olasılıklar da gözden geçirilir, geleceğe de tümüyle ertelenmez! Anda oluşan kanaat, geçmiş ve geleceğin yanılgılarını barındırmaz! Yanılgı, genelde ya geçmiş kabullerden olur ya da gelecek beklentilerden! "Size hediye çıktı!" söylemi veya geçmiş kabulleri ve korkuları hatırlatıp benzerlik kurmak. Kendini yetkili olarak tanıtmak gibi! Geçmişte yerleşmiş korkulan duruma dair endişe uyandırmak! Korku ve beklenti, yanılgıya sebep teşkil ediyor!
Saygılarımla,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Tebrikler. Günümüzde benim de çok yaşadığım bir olguyu işlemişsin. Bu bilgileri kaynağını merak etmiyorum diyemem. Çünkü az biraz beyin fizyolojisinden anladığımdan makale açık ve net. Düşünsel engel de konu gelip geçmiş zamandaki düşünce takıntılarına ya da baskıcı eğitimden geçmişseniz o da sizi etkiler. Ama temelde çocukluktan beri gelen bir eğitim sistemi sorunudur. Çözümün bireyselliği ise çok zor gibidir. Saygılarımla...