- 380 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Esaret zinciri
Yeni bir hafta başlangıcı bugün ve geçen ton milyonlarca pazartesiden biri.
Herşey bir önceki monotonluğuna devam ediyorken nasıl oluyorsa yeni.
Düşünüyorum da, dünya Bir anlığına sadece saniyenin yarısı da olsa dursa ne olurdu.
Hemen alt üst olur muydu herşey denizler karaları yutar, insanlar yok olur muydu.?
Sağ kalan olur muydu? Yahut bir tek ben sağ kalsam ne yapardım.
Diğerleri olmadan yaşamamın bir anlamı olur muydu?
Düşündümde ıssız bir sokak, kimsesiz evler, arabalar yollar boş, metrolar boş.
Eminim çıkan ilk gürültüde aklımı kaçırırdım. Başka boyuttan birileriyle iletişime geçerdim.
Yalnızlık güzel bazen öyle ihtiyaç duyuyorum ki ona, kendimi saklayacak beni kimsenin bulamayacağı bir yer arıyorum.
Ama bu yalnız kalmadığından etrafımda sürekli birileri olduğundan. Eminim sürekli yalnız olsam sıkılırdım.
Bazen kalabalıktan sıkıldığım zamanlar aklıma bunları getiriyorum. Dünyada tek kalma hissi beni telkin ediyor.
Yinede insan her zamanki monotonluktan sıkılıyor. Bir değişim arıyor.
Ama dünya durmadan dönüyor ve bir şeyler artık yolunda gitmiyor. Biz tüm bu küresel sorunları umursamadan yaşıyoruz. Toplumun belki sonunu getirecek olan virüsü bile görmezden geliyoruz. Normalleşme diyoruz ya hani.
Zaten normalleşiyoruz onu hayatımızın bir parçası olarak görüp yada görmemeye devam ediyoruz.
Hiç görmediğin bilmediğin bir şeyi ilk defa görmek insanı korkutur. Aklın korkusu aslında bilgisizliktir.
Bilmediği bir şeyin başına açabileceği sorunlardan ve tehlikelerden habersiz olmak korkutur aklı.
Korkuları azaltan en önemli silah umuttur. Ama umudunun olmama düşüncesi bu savaşta geri adımı tetikler.
Zaman, dünya, akıl, evren insanın ömründe bir defada olsa sorguladığı şeyler. Ölmüş olanlarında bunu sorguladığını var sayarsak bu hiç bir işe yaramıyor. Sorgulamak kaçınılmaz sonu yok edemiyor.
Bir sonuca varacak olursak bu monotonluğun ve akışın esiriyiz. Hepimiz esiriz.
Ve sahibimizin bizi hür bırakmasına muhtacız. İnsan çok fazla yaşlandığında artık bu esaretten kurtulmak istiyor.
Ruhun sıkıştığı bir bedenden azat edilme ihtiyacı gibi hiç bitmiyen bir his. Ve zamanı geldiğinde bitiyor.
Ortada his diye bir şey kalmıyor. Gözlerini kapattığında gördüğün herşeyin yok olması gibi.
Varlık sadece gördüğün ve duyduğun sürece var.
...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.