- 309 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GELENEKÇİ MÜŞRİKLER KADINLARI DİRİ DİRİ NASIL HAYATIN DIŞINA GÖMÜYORLAR?
"Ve ’diri diri toprağa gömülen kızcağıza’ sorulduğu zaman” (Tekvîr Suresi 8. Ayet)
Mekkeli müşrikler, kızları toprağa diri diri, atalarının izinden giden gelenekçi müşrikler de uydurdukları hadislerle kadınları hayatın diri diri dışına gömdüler; kadınları yaşarken öldürdüler.
Okumak yasak, çalışmak yasak, bakımlı olmak yasak, gülmek yasak, çarşıya çıkmak yasak… Kadınları kara çarşafın içine gömdüler. Kadınları evlere gömdüler. Kadınları eğitimsiz bırakıp, cehaletin karanlığına gömdüler ve sonra utanmadan ve sıkılmadan Mekkeli müşriklere “Onlar, putlara tapan müşrik bir kavimdi” diyebildiler.
Sormak lazım: Kim daha zalim bir müşrik; siz mi, yoksa Mekkeli müşrikler mi?
Bir kız çocuğunu doğduğu an toprağa gömer ve öldürürsün ama bir kere öldürürsün. Siz, uydurduğunuz hadis ve mezhep hükümleriyle kadınları her gün öldürdünüz ve uydurduğunuz dini hükümlerle sadece nefes alıp veren organizmalar haline getirdiğiniz.
Adetliyken, sadece cinsel ilişkiye girecek kadar temiz olmadığı halde, “manevi olarak” pis olduğu hükmünü verdiniz ve kendini suçlu ve aşağılanmış hissettirdiniz. Namaz kıldırmadınız, oruç tutturmadınız ve Kur’an okutmadınız ve manevi dünyasını karanlıklara gömdünüz.
Adaletliyken; namaz kılamadı, oruç tutamadı ve Kur’an okuyamadı ama bununla da yetinmedeniz; bir de bu ibadetleri yapamadığı için “ dini ve aklı yarım “ mührünü vurdunuz.
Dini ve aklı yarım olan sağlıklı ve doğru kararlar verebilir mi? Tamam o zaman, mahkemede iki kadın bir erkeğe denk olsun, dediniz.
Dini ve aklı yarım. Ne yapmalı? “Bu varlık kocasından boşanmayı da akıl edemez, şuuru yarı kapalı zaten”, diyerek boşanma hakkını da aldınız elinden. Bütün insanî hak ve hukukunu elinden alarak, haklarını toprağa gömdünüz.
Bu kadar akılsız bir varlığın cennette ne işi vardı değil mi? %99’unu da ölünce, cehenneme gömdünüz; “cehennemi kadınlar dolduracak”, dediniz.
(Batman’da 2001 ile 2006 yılları arasında 306 kadın intihar etmişti. Gelenekçi ve baskıcı toplumun dayatmalarına dayanamayarak. Bu konu, sosyolojik araştırmalara konu olmuştu.)
Kadın, hayatın yani varlığın dışına gömülmeliydi; çünkü hayata ilk kötülüğü kadın taşımıştı. Kadın hayatın dışına gömülürse, siz müşrik ve münafık erkekler, günahsız bir hayat yaşayacaktınız.
“Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi, o da yedi. İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar. (Tevrat , Yar.3: 6-7)
Yahudi müşriklerden “kadın kötülüğün kaynağıdır” felsefesini devralan gelenekçi müşrikler, Buhari ve diğer hadis imamlarının katkılarıyla, Kur’an’a muhalif olarak, Tevrat ve İncil kaynaklı kadına bakış açısını uydurma rivayetler yoluyla geliştirdiler, detaylandırdılar ve İslâm zannedilen ama Kur’an’daki İslam ile ilgisi olmayan gelenekçi müşrik dininin içine soktular. Ve böylece kadınların hayatın dışına gömmenin gerekçesini de delillendirmiş oldular.
Gelenekçi müşrikler, kadını nefes alıp veren cenazeler haline getirirken hadisleri kullandılar; çünkü içlerindeki kadın nefretine delil olabilecek Kur’an ayetleri yoktu. Kur’an’daki İslâm’da kadın ve erkek eşitti. Kadınlar; adetliyken her ibadeti yerine getirebilirdi, boşanma hakları vardı, mahkeme de kadın ve erkek eşitti, çalışabilir ve çarşıya çıkabilirdi, kadınlar cehennemlik değildi…
“İman etmiş olan hangi erkek ya da kadın, eğer iyi amel işlerse, ona dünyada mutlu bir hayat yaşatırız, böylelerini ahirette de yaptıkları iyiliklerin en güzel karşılığı ile ödüllendiririz.” (Nahl Suresi 97. Ayet Meali )
Müşrik ve münafıklar da çözümü, Kur’an’da ki İslâm’ın dışlında bir din uydurmakta buldular. Hadisler ve mezheplerle başka bir din meydana getirdiler.
Eğer, din adına hüküm verirken kimin söylediği belli olmayan ve Kur’an ayetleriyle çelişen, Hz. Peygambere iftira atmak suretiyle, o söylemiş gibi lanse edilen hadisleri temel alırsanız küfre girer, zalim olur ve yoldan çıkan fasıklara dönüşürsünüz.
İslâm’ın tek kaynağı Kur’an’dır, İslâm’ın tek hüküm kaynağı Kur’an’dır ve Allah, hiçbir hadis kitabını indirmemiştir ve Allah’ın indirdiği son kitap Kur’an’dır.
Allah, Kur’an’dan başka bir kitap indirdi mi?
Gelenekçi âlim, şeyh ve evliyalara değil, Kur’an’a, Kur’an’daki İslâm’a tabi olun. Sadece Kur’an’a göre hüküm vermeyenler beşere zulmeder ve 1350 yıldır bunu yapıyorlar; bir insana sadece cinsiyetinden dolayı 13 asırdır zulmediyorlar.
"Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir." (Maide 44)
"Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir." (Maide 45)
"Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyenler fasıkların ta kendileridir." (Maide 47)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.