7
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
915
Okunma
.
Bir Suriye daha yazmam lazım.
Bazılarınız bilmeyebilir ama orada bazı şeyler çok ucuz. Bizim para da geçiyor. Para üstünü bazen TL olarak ödüyorlar bazen de onların parası olan Suri olarak.
3 kilo muz aldım. 20 Lira verdim. Üstüne 800 bin Suri verdi satıcı. Öff servet. İtinayla cüzdanıma yerleştirdim.
Bizim çaycı oradaki Türkmen köyünden. Adı Abdurrahman. Arasıra yanında 10-12 yaşlarındaki Abdullah Alper isimli küçük kardeşini getiriyor. Benim küçük oğlumun adı da Alper ya biraz o nedenden, biraz çocuğun cana yakınlığından, daha çok bizden olmasından kanım ısındı. Kendi çocuğum gibi sevdim. Arada çayı o getiriyor. Konuşuyoruz. O kadar kusursuz Türkçe konuşuyor ki, sanırsın İstanbul’dan, Ankara’dan getirilip buraya bırakılmış. Ben Alper diyorum direkt.
Bendeki 800 bin Suri duruyor. Cüzdanımda. Cüzdanımın en mutena yerinde. Üzerimde servet taşıyorum resmen. Ulan soyulur moyuluruz Suriye’de ara da bul Sarı Çizmeli Mehmet Ağayı. Arabaların çoğunda plaka bile yok. Parayı alıp kafana sıksalar kimsenin ruhu duymaz. Para çok olunca mıknatıs gibi düşmanını da çekermiş..!! Her yerde kalaşnikoflular dolaşıyor. Hele bir de bende para olduğunu sezerlerse..
Alper gel bakalım dedim gizli bir şey söyleyecekmiş gibi kısık sesle. Esrarengiz bir hava. Cebimdeki hazineyi çıkardım. İyi bir ev, iyi bir araba alınacak para veriyor edasıyla “Şu parayı al, babana ver. Aman dikkatli ol sakın kaybetme. Birine de çarptırma!” dedim. Çocuk tavrıma baktı güldü. “Abi bu para 10 Lira, o kadar dikkatli davranacak bir şey değil” dedi gülerek.
Bozuntuya vermedim. Bir 100 Lira daha çıkarıp “Olsun olsun. Sen şunu da al, götür babana ver. Aman kaybetme” dedim.
Çocuk teşekkür ederek aldı. Sevinerek gitti.
Boru mu..?
Toplamda 9-10 milyon Suri bu dile kolay..
:))
Suat Zobu
-