Gece Yazıları 5
Ben ustasıyım Tanrı mahlukatını sevmenin…
Hayatımda unutamadığım bazı konular vardır, bir romancı demiş son günlerinde veya bir açıklamasında; yazar, şair çocuk yüreği taşımalı, çocuk gibi olmalı. Ne anlarsın bilmem…
Bana laf sokma kırılırım, ben laf sokarsam aldırma.. Tanrı mucizesidir hep bana Rabbena demek. Sizler Tanrıyı idol, rol model almıyor musunuz yoksa. Tanrı tapılmak için değildir azizim, o dosttur, istediğin kadar laf sok aldırmaz, lakin o da sana sokar orası ayrı mesele, lakin dost acıtmaz bilirsin. Benim Tanrı muhabbetim elbette İslam üzerinden, 1000-1500 yıllık hikayeler ve Kuran yazımları üzerinden olur, Sen ayet diyorsun, ben ayet demeyi çoktan geçtim, sen hala orada mısın? Yazık sana. Hristiyan memleketinde doğsa idim, daha çok konu vardı Tanrıyla alakalı ama bizim yörelerde yok pek, olsa da kelle kesen çok. Başı kesilmiş, horoz gibidir, tavuk gibidir benim yazılarım azizim, anlayana. Kan revandır ortalık yani. Bir türlü canı çıkmadı gitti o canın.
İslamla işim olmaz artık, gerçeği öğrendim. Bu yüzden başladık Tanrı ile gülmeye birbirimize. Sizler namaz kılarken, Allahuekber der hem dünyayı hem ahireti bırakmaya çalışırsınız ya ardınızda, O’nun karşısında put gibi sessiz, düşünür gibi derinsinizdir ya. Fısıldayarak mı okursunuz süreleri yoksa sükuta kesip kalbinizle mi okursunuz.. Ben artık Allahumuamma diyorum tekbir alırken, aldığım da söylenmez ya arada bir özlerim namazı lakin artık kendi ibadet şekillerim üzerinde düşünüyor taşınıyorum. Yeni bir muhit tabii. Yabancısıyız memleketin artık bu memleket benim hayallerimdeki memleket değil. Beni çok çok enteresan ve mecburi bir durum olmazsa ne camiiye ne ceme sokamazsınız. Ha el ayak bağlar, üç dört kişi koyarsanız orası da başka Allahumuamma dedikten sonrasını siz düşünün, elleri bağlarız, ondan sonrası üzerinde çalışıyoruz haddimizce… Aslında gerek yok dediğim gibi Tanrı tapınmak için değil. Dua mı kimin duası kabul olmuş ki, bolca safsata.
Komünizm kendi içinde faşizm barındırıyor ve ışınlanma kısa mesafeler için başarıldı diye bir haber okumuştum, tekerliğin icadı gibi başladı tek tük, devir acayip bir şekle bürünmek üzere.
Ölümü beklemek mi, ölümü aramak mı hayatın bütün meselesi bu. Bazı kıtalarda pop müzik eşliğinde tabutlar taşınmaya başladı, halay çekerek tabutlar taşınacak 40 yıla kalmaz. Demedi deme efendim. Dünya tarihinde insan bedenine yapılan zulümleri işkenceleri araştırırsınız, vallah insanın içine Tanrı veya şeytan kavramından öte bir ruh kaçmış dersiniz, tüm bunlar görüntü ve okuma hafızasının karışımı, işte anlaşamadığımız nokta burası, z leri ve yeni yeni yürümeye başlayarak ellerindeki tabletlerle ve telefonlarla oynamaya başlayan çocukların 20 yıl sonraki düşüncelerini düşünemiyorum bile, her şey çizgi filmlerle başladı, ondan önce renkli kitaplar ve hikayelerle. Lakin son 40 yıl fena, dünyanın yarısından fazlası birden tv ve internetle tanıştı. Dünyada hiç bu kadar insan birden böyle bir yüklemeye, görmeye, düşünmeye, hayal kurmaya birlikte katılmamıştı. Bu felaket miydi yoksa yeni insanların ilk adımları mı ne derseniz deyin, artık ortaçağ, yeni çağ öldü. Yüzyıl, 50 yıl öncesinin fikirleri çoktan tabuta kondu veya yakıldı. Bu yüzden o kadar şiddetli ve amansız bir rekabet var düşüncelerde, insanlar arasında. Çok fazla ileriki olmayan zamanlarda kaldırımda yürürken dikkat edin lütfen, yukarıdan insan düşebilir üstünüze veya önünüze pat diye.
Geçen gün bermuda şeytan üçgeninde dünyanın önde gelen istihbarat örgütü başları toplanmış, sarılmışlar birbirlerine hasret gidermişler dedi Tanrım, milletleri, halkları, insanları nasıl birbirine nası düşürürüz diye plan yapmışlar. Size bir şey sorabilir miyim neden bir ülkede bir tane cumhurbaşkanı ya da başkan olur, onu 3 tane 5 tane yapsak ya, daha modern ve çağcıl olmaz mı? İllahi kafa mı lazım yönetim sistemleri için, eski kafalar yeni çağa uymuyor da ondan şey ettim düşününüz, bu yeni bir fikirdir, bir yerine 3 veya 5 tane aynı dönemde başlık takacak insan. İleri demokrasi olsa olsa bu olur. Bu dönemde meclise de yaş sınırı koymak mecburiyetindeyiz mutlaka ben diyorum 55 yaş üstü kimse vekil olamasın, hatta yönetici. Ve belki kuşaklara göre de ayırabiliriz meclisi, y meclisi, z meclisi ve x meclisi vekilleri diye. Daha isabetli olur. Anlaşmazlıklarda en küçüklerin sözü dinlenmeli. Meclislerimizi 35-55 yaş arasında tutmalıyız. Öncesine ve sonrasına oy moy yok demeliyiz y ve z’ler olarak…Bu devirde insanlarımızın zoraki çalışmasına gerek yok, olanlar yeter insanları mutlu etmeye ancak fazlasını istemeyecek insan sadece.. En zor konu da bu.
Çivisi çıkmış dünyada şirazesi kaymış cümlelerdir benimkiler. Sana uymaz azizim. Yine kaşınıyor kafam, ya yeni saçlarım çıkıyor ya da yenileri dökülüyor, kür dedikleri acayip karışımlar var evde hazırlanan, lakin bir türlü olmuyor efendim.
Edebiyatımız ise tam bir facia, bülbül hayvan değil mi, gül de bitki, farklı cins bunlar, ne yazdığından habersiz bir edebiyat tarihimiz var, artık buna kanaat getirdim. Hal böyleyse şaşabilir misiniz, şaşmayın bir insanın bir robota ilanı aşk yapmasından. Veya bir zihne, bir yokluğa veya hayale..
Öfke sorunlarını yenebilmenin yollarını arıyorum, ara sıra saman çöpü de denmez amma ne diyelim pamuk kılı kadar çabuk tutuşuyor ve ardından sönüyorum, işte ne oluyorsa hep kısacık zaman diliminde oluyor, Tanrı ve şeytanmuammaları birlik olmuş saldırıyor bana, lakin hemen sağ kroşe, sol tekme bir kafa atıp uzaklaştırıyorum onları ama, olan olunca, gerisi sen de ızdırap ben diyeyim kahır. Bir gönlü kırmanın kaç paradır nefes parası kardeş.
Tanrı yaratmasında eksiklikler var ya da komediler, kıllar çok büyük sorun, hangi kıl derseniz deyin, saç sakal bıyık kaş kirpik kulak kılı koltuk altı vb olarak bilinir genelde ya, gençliğinde insan sakalım çıksın diye uğraşır eril insanlar uğraşmadık demeyin, orta yaşında artık bıkmıştır saç ve sakal başta olmak üzere kıllardan, bıkmadık demeyin..
Kıl ile bu yazıyı da sonlandırırken kusura bakmayın.
İpekten sevgiler saygılar ve hürmetler uçuruyorum yamacımdan.. Eksik olmayın…
Kafa zemin gök beton rüzgâr farklı
Düşüyor dünya tutmaya çalışmak
Ah Tanrım
Bu ızdırap bu telaş
Seninkinden fazla.
YORUMLAR
Nesildaşım gece yazıları serisine başladım uzun süredir pek okuma yapmıyordum bakayım dedi nesildaşım neler yazmış.
Az isyan çok muamma ve çokça hayal kırıklığı....
Şu 55 yaş üzeri meclise girmesin mantıklı yahu. Yanı insan yaşıyla;) yoksa 2579 yaşında biri gelirse girsin yani.
Sağlıcakla kalasın hep.
Yinsani
2579 olabilir:))
black_sky
Geç de olsa gelirim ben.
Erlik Aldacı
Ya hu...
Abi.
Günaydın.
:)
black_sky
Ben 55 yaş üzerini pis bir siyaset içerisinde değil kendi bahçesinde doğayla iç içe ve huzurlu hayal ettim.
Emeklilik aslında insanın kendi için yaşamaya başlaması olmalı kendi için derken tabii hunharca ve bencilce değil;))
Ama 2500 lü yaşlarına gelmiş bir kişi oldukça faydalı olurdu sanırım.
Bu arada günaydınlar ve güzel bir gün dilerim.
Erlik Aldacı
Beden kaporta...eh.! Zihin fena değil, deneyim süper, akıl fikir idare eder, ortalamanın üstünde...
Iskarta değiliz ve abi.
black_sky
Bebi çıkartırlar ama sizi asla üstat .