- 290 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Yalnızlığın Ruhu
İçimdeki ölene kadar susma isteğini bastıracak hiçbir tarif yok gibi...Sustuğum herşey yalnızlığımı temsilen hücrelerim de gezinirken çığlıklarla boğustuğumu kimse görmedi yada görmek istemiyor . İnsanlar için derin acı yalnızca bir hastalık yada ölüm olarak görülüyor. Oysa ben hastalığı mükafat ölümü de en güzel kurtuluş olarak görüyorum bunu da bilmiyorlar. Fakat bilmemeleri anlamamaları kadar koymadı hiçbir zaman... İçimizdeki yalnızlıkta böyle büyümüyor muydu! Zifiri karanlık bir oda insan topluluğundan çok keyif veriyorsa bir beşere , bu o şahsiyetin yarım kalmışlığını mı gösterir , ruhani sorunlarını mı? Genelde psikolojisi bozuk muamelesi görsekte ben yarım bırakıldım. Her zaman ilk tanı sorunlu olarak gösterilen ve çokça terkedilmiş insan parçası olarak derin yaralarımı sarmaya çalışırken; bozgun zihinlerle savaş halinde olan garip bir tohumum. Anlaşılmayı hakeden ve bekleyen yaralı bir ruhum. Bir asır geçsede bende ki senin görülmesini arzulayanım. Kalbinde hüzünle cebelleşen tekdüze bir yalnızım. Beni görmüyorsan bakmasını bilmiyorsundur , beni duymuyorsan gerçekten dinlemiyorsundur yada anlamaya çalışmak güç geliyordur. Lakin ben hamuşa lâl, mevlanaya şems, bedene kalp olmak isteyenim. Belki de benliğime karışmak yerine bana karışmayı denemelisindir.! Arzuladığın aynı şey ise harmanlanmak ümidiyle...
Sevgilerle Gecenin Hamuşu
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.