Beni anlayacak kadar yorgun musun?
Yorgunum. Kendimi anlamayacak kadar, birini sevemiyecek kadar yorgunum. İnsanları anlamayacak, dertlerine derman bulamayacak kadar yorgunum. Sevgi ne demek olduğunu anlamayacak kadar... Yeni birini tanımak istemeyecek kadar... Belki de bu yazıyı okuduğunda anlaman için çabalamayacak kadar yorgunum. Bu yorgunluk birinin bana ettiği emanet gibi terk edemediğim bir duygu sanırım ya da benim bunu anlamlandıramamam gibi birşey. Ben bile yazdıklarımı anlıyor muyum? Yorgunum. Birinin gözlerine bakamayacak, birine güvenemeyecek kadar bitmişim. Aynada kendime bakmak istememek... Yorgunum. Kurtulmak istiyor muyum? Kurtulmak istiyor musun? Sen de yorgun musun sevilmek isteyecek kadar? Adalete yorgunum. Gerçeklere yorgunum. İçimdeki duygulara yorgunum. Yaşamak için yorgunum. Birinin beni kurtarmasını ummuyorum, istemiyorum. Zamanı geldiğinde kalkmam gerektiğini, bu lanet duyguyu ölmüş bir balık misali suya atmam gerektiğini bilecek kadar yorgunum. Peki sen beni anlayacak kadar yorgun musun?