- 1079 Okunma
- 12 Yorum
- 10 Beğeni
Orospu öğretisi
Yılbaşıydı... Annem her sene olduğu gibi donatmıştı masayı. Erkekler rakı-çerez keyifte, kadınlar muhabbette. Çocuğum, ben de eğleniyordum diğerleriyle. Tombalası, mombalası... Yılbaşı işte. Yengelerimden biri heves etti. Ona da koydular yarım bardak, sevdi. Bir bardak da saklıcana devirdi. Çok kalmadı, bizim yenge delirdi aniden. Fırlattı annemin canım kesme bardağını pencereden. Kocasına bağırdı "Orospusun sen!"
O gün öğrendim ki içki benim için kötü. Sarhoşluk aptal işi.
...
Doksanlardı... Galatasay yarı final oynayacak. Bulundu bize de bir çift bilet. Hem de Vip kısmından. Amman ne lüks, ne kalite. Adamlar takım elbiseli, kadınlar birbirinden şık. Herkes birbiriyle salon adabı sohbette. Maç seyredeceğim hem de klas insanların içinde... Düdük öttü, bir şekli değişti insanların. Gerginlik, asabiyet, mırıl mırıl şikayetler. Bizde birbirinden ünlü oyuncular var. Ama top yuvarlak işte. Bir gol daha yiyince bizimkiler, yanımda oturan kerli ferli beyzade fırladı yerinden bağırdı sahaya doğru "Orrrrrospu Taffarel!"
O gün öğrendim ki benim neyime futbol maçı izlemek. Zaten hiç sevmemişim futbolu. Anladım, Vip’de de otursan, çok okumuş hatmetmiş olsan da okulları; serde yoksa adamlık, namümkün küfretmemek.
...
Daha yeni başlamıştım çalışmaya. Esnaf pek sıkı fıkı. Ben aralarında fasulye. Bir dedikodu çıktı aralarından bir esnaf hakkında. Dedikodu niyetine, bildiğin ticari sır ifşa oldu. Adamın hali parişan. Herkes kızgın. Dedikoduyu yayan benden büyük geveze bir çocuk. Yaşlılardan biri bağırdı "Sen orospusun! Orospuluk bacak açmakla değil çene açmakla olur! Utanmalısın!"
O gün öğrendim ki sır dediğinin var bir yükümlülüğü her iki taraf için. Altından kalkamayacaksa, değilse karakterli, en yakının olsa içinde tut sendekini.
...
Otobüste gidiyordum bir gün. Cam kenarında, keyfim yerinde. Trafik yoğun. Yanıma bir adam oturdu. Oturmasıyla dikti gözünü yüzüme. Yetmedi, dayadı kolunu ön koltuğa, çevirdi kendini beni seyretmekte. Dışarı baktım, gözlerimi kapadım. Öfleyip pöfledim yok. Sabır, sabır. Dayanamadım tavıra. Dedim "Beyefendi lütfen lütfen düzgün oturun yerinizde. Rahatsız oluyorum" Lafım daha bitmemişti bir gürleme. "Dik dik bana bakıyon bir saattir orospu! Şimdi bu şikayet niye?"
Neyse ki tıklım yıklım otobüste vardı bir kaç aklı yerinde. Adamı haksız çıkardılar, savundular beni. Utanmaz otobüsten indi.
O gün öğrendim ki; her canı isteyen ya da söylediklerim işine gelmeyen orospu ilan edebilir beni. Dedim kızım, hakkını aramak istersen bir gün bir şekilde, bu söz duymak zorunda kalacaklarının sadece biri.
...
Evlilik dışı ilişkiye giren kadınlara derlermiş Farsiler Ruspi. Bizde olmuş orospu. Şekil şekil söylemlerle, her erkek erkil coğrafyada anılmış adları. Meslek olmuş. Okul-mektep olmuş bazısına. Sonra küfür olmuş her dile. Aşağılık insanların ürettikleri sıfat kazanının içine.
Hayat kitabının sayfalarını kemirirken ben, yuttuklarımdan öğrenirken alameti farikasını dünyanın; ismi ne kadar çok geçse de ne kadar çok kullanılsa da alenen, anladım hiçbir yaşananda mutlak etkisi yok orospu lafının. Bunlar sadece unutmadığım orospu sözüyle ilintili bir kaç öğreti. Dilerim bu sözü kullananlar azalsın.
YORUMLAR
Acı ama gerçek
Bu ve buna benzer yüzlerce davranış , söz duymak sıradan olalı kimbilir ne kadar zaman gecmistir...
İnsanın yetiştiği ev, büyüdüğü sokak , mahalle ve semt belirliyor ileride ne olacagini
Ağzından ne çıkacak , nasıl oturacak ...
Eğitimin insana verdiğini alabilen sayısı oldukça az maalesef ....
İnsanın içinde olacak güzel duygular ,
Utanma ,ar duygusu, karşıya saygı duygusu ...
Üzülerek okudum.....dikkatimi çekti .
Bir erkek olarak , bende rahatsızlık duyarım ağızdan çıkan kötü söze
Umarım bir daha duyulmaz desemde nafile...
Kadın - erkek farketmez temiz dil diliyorum.....esenlikle kalınız .
Bir kadın bir erkeğin her zaman iftira atacağı
aşağılayacı
yada hakaret edeceği varlık gibi gösterildiği sürece
parkta dondurma yiyen kıza tokat atılıp sende yemeseydin dendiği sürece ve
ailesinin yanında mini etek giyen kızı evire çevire dövüp tahrik oldum dendiği sürece
daha biz çok duyarız nereden geldiği bile meçhul olup defalarca kez alakalı alakasız duymak zorunda kaldığımız o kelimeyi
lanet olsun ki patansiyel bir o kadın erkeğin gözünde
haksızmıyım o halde bir kuyruğuna basın
harika bir yazı ve tespitti
Çalıştığım yıllarda bir bölüme yeni tayin olduğumda orada biri vardı ki her türlü küfrü söyler, diğerleri gülüp geçer. Ben buna büyük tepki göstermiştim. Bana dediler ki, "Onun niyeti kötü değil, biz alışkınız onun sözlerine..."
Ben de: "Benden uzak dursun, küfrün iyi niyeti yoktur bana göre..."
Yazınız bana bunu anımsattı...
Güzel bir yazıydı. Ders alınması gereken.
Kutluyorum Serpil Hanım...
SERPİL ŞEN
Çok çok beğendim; şahane gözlem yeteneği, hepsini harmanlayıp sunarken bunu öğreti biçiminde şekillendirme, herkesin harcı değil.
Etkileyici ve bir o kadar da gerçekçi, samimiyetle yazılmış bir eser okumanın keyfi ile ayrılıyorum sayfadan.
Çizginizi kaybetmemeniz umudu ile👏👏👏
Sevgilerimle
Aslında Türk Dil Kurumu bu kelimenin anlamını değiştirmeli,
mi desem...
Ne güzel anlatmışsınız, kaleminiz susmasın.
Sevgiyle...
SERPİL ŞEN
Dünyanın edebini değiştirmek gerek...
Bu yazıdan anladım ki insan kendini bilmedikten sonra ne olduğunun hiç bir anlamı yok
Önce kendini bilmekle insan olunur
Düşündürücü ve derin öğretileri içeren muhteşem bir incelikte güzel bir anlatımdı tebrikler