Gece Yazıları 3
Bugün balık tutmaya gittim ........ . Gönlüm esen yaz rüzgârında kuşlar ile mırıldandı. Tertemiz bir hava, tertemiz el değmemiş çimenler, söğütler, kavaklar, arasında çam ağacı tek tük, kimi sarı kimi beyaz aralarda mor mavi çiçeklerle doluydu nehrin kenarı… Karşıda bir meyve bahçesi vardı, görülüyordu kırmızıya durmuş elmalar, morlaşmaya başlamış erikler, ayvalar daha yeşilimsi idi, kirazlarda tek tük kalmıştı.
Oltamı attım, biraz yukarısında orta büyüklükte bir çağlayanın olduğu dingin birazcık da derin bir havzaya. Balıkları görüyorum kimi taşları yalıyor küçücük dudaklarıyla, küçük olanlar birbirini kovalıyor, büyükler burası benim der gibi salınıyor, kimi karnını gösteriyor, bir beyazlık görülüp kayboluyor o an, kimi zıplıyor suyun üstünde ses çıkıyor, kimi düşüyor ağaçlardan bir şeyler , börtü böcek kimi, kimi de kurumuş dal parçaları veya bir iki yaprak, beş on orta büyüklükte balık hemen oraya toplanıyor, lakin çok az suyun üstünde başka olan çer çöp, besberrak diyorum ya su, saatlerce seyrettim, ne de çok bekledim, gün devrilmeye yüz tuttu, bir tane bile tutamadım, takılmadı oltama bir tane bile, çünkü; oltamın uçunda ne bir yem ne de bir çengel vardı kurban.
Bugün balık tutmaya gittim, dönüşte geceye kaldım, karanlıkta yürüdüm epey, doğayı dinledim, hiç korkmadım karanlıktan, çünkü biliyordum kurban. Çünkü ben… Çünkü ben …
YORUMLAR
Nesildaşım ne iyi geldi yazı...anlatamam...
Eksik olmayasın bir nefes hem de temiz bir nefes gibiydi...
Sağlıcakla her daim.
Yinsani
eksik olmayın ya hu:))
Al sana ilerleme... al sana aydınlanma... al sana Rönesans...
Yirmi yedi yıllık yaşam...mı.
Güney Afrika Devlet Başkanı Thabo Mbeki, cenaze töreninde yaptığı konuşmada Sarah Baartman’ın hayat hikayesinin aslında Afrika halkının hikayesi olduğunu söyledi. Mbeki, beyazların üstünlüğü konusundaki iddialarını kanıtlamak için Batılı bilim adamlarının Baartman’ı sömürdüklerini belirterek, “Ancak barbar olan Baartman değil ona barbarca bir acımasızlıkla davranan kendileriydi” diye konuştu.
Baartman’ın 1789 yılında doğduğu Hankey kasabasında yapılan törene yüzlerce kişi katıldı. 1816’daki ölümünden sonra Baartman’ın cesedi bir cerrah tarafından parçalanmış, beyniyle genital organları ilaçlı bir sıvıda saklanmıştı. Baartman’ın kemikleriyle Fransa’da bir müzede şişeler içinde saklanan organlarının ülkesine verilmesi için, Güney Afrika ve Fransız hükümetleri arasında yıl başında müzakereler yapılmıştı.
19. yüzyıl Avrupasının insan tacirlerinin eline düşen ve kalçası büyük olduğu için çıplak bir halde, kafes içinde bir hayvan gibi sergilenen Saartjie Baartman’ın cesedi, G.Afrika'da 9 Ağustos’ta kutlanan Kadın Günü’nde toprağa verilmiş oldu.
Bunlar, sadece küçük bir kısmı...tecavüzler, diri diri bedeninden parçalar alıp üzerinde deneyler yapmalar....
Ne garip değil mi? Kadınlar gününde toprağa vermek. Oradan bile sömürdüler...
Söz... sus utan!...İnsan, sus utan!...
Bilim ya da Tanrı.
Söz bulamıyorum.
Hiç bir vaat ya da hiç bir bahane kırılan bu insanlık onurunu geri veremez...
Yinsani
böyle olmuyor efendim..
saygılarımla..
eksik olmayın
Erlik Aldacı
Bilemedim ne yapsam...okuyan da olur mu ki?
black_sky
Saygı ve selamlar olsun