- 610 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Şiire ve müziğe ilk adımım.
Çorum mecitözüne nüfusuna kayıtlı sorkoğlan köyünde 1960 yılı doğumluyum. İlk okulu köyümde okudum 6 yaşımda okula gittim ve 1 yıl 4,sınıfta kaldım sınıfta kalma sebebim derslerinden değil. Yaşı küçük diye okulun eğitmeni yani öğretmen vekili beni sınıfta bırakarak bir yılımı boşuna harcadı.
O yıllarda şiirler okurdum okulda Atatürke ilgili cumhuriyetle ilgili. 23 nisanda olduğu gibi milli bayramlarda okul törenlerinde şiir okurdum ve çok severdim. Bunun yanırdıra rahmetli babam köy odasına ajansları dinlemek için giderken benide yanına alıp götürürdü. Orada şiir okuturlardı bana. Odadaki Masanı üzerine çıkar sağa sola selam verip şiir okurdum.
Bana şeker. On kuruş. Beş kuruş. Para verirlerdi çok sevinirdim.
Ve köyümüzde saz çalıp türkü söyleyen bir iki kişi vardı. Onlara heveslendim. Ve benimde bir sazım olsun isterdim. Bir sabah ağlayarak uyandım hiç unutmuyorum. Ottan doldurulmuş döşşekkte yatardım kerpiç ten yapılmış sedir vardı onun üzerine Anam ot döşşeği seredi üzerimize. çaputtan ve birazda kırık kırpık yünlerden doldurulmuş yorganı örterdi. Ve ağlayış Ağlayıp uyandım. Anam geldi yanıma dediki oğlum neden ağlıyorsun,
Anam dedim ben rüyamda saz çalıp türkü söylüyordum.türlünün ahangi ile fırgat geldi bana ondan alıyorum dedim. Ve vah yavruum diye beni sarıp sarmaladı üzerimi giydirip kahvaltımı önüme getirdi. Bulgur çorbası biraz yufka ekmek. Tahta kaşıklarımız vardı onlardan küçük olanı benimdi onu aldım yufka ekmeğimi içine doğranmış kuru soğanı dürüp bir tas bulgur çorbasını içip okula gitmek için dışarı çıktım. Ne göreyim.kar yağmış gece diz boyu diz boyu derken yetişkinler için diz boyu benim için göbeğimi geçiyor. Okulum evimize yakın ama yol iz belli değil. Bahçeleri kıyılarında çalılarla örülü çitlerin ucuna bakarak yolu bulmaya çalışıyorum. Biraz yürüdüm yolun üzerinde bir çeşme var adı Aynalı pınarı. Su kornasının üzerine duvarı örerken ayna yerleştirmişler. Yüzümüzü yıkayınca aynaya bakıp saçlarımızı tarardık. Neyse biraz yürüdüm yürümemle birlikte ayağım kaydı ben karın içine gömüldü. Çırpındıkça karın içine içine gömülüyorum. Bağırıyorum beni kimseler duymuyor. İkiz emmilerim vardı onların evinde çeşmenin yanında. O sırada ahırda inekleri danaları suya getirdiler ve benim sesimi duymuşlar. Emmim yanıma geldi ben karın içindeyim. Hahahaha diye güldü. Ben ağlamaklı olmuşum ellerim üşüdü ayaklarım üşüdü. Nasıl üşümez ayağımda lastik ayakkabı.
Samsun canık yazıyordu üzerinde altları iyice yıpranmış dişleri eskimiş.emmim beni kucakladı kaldırdı o malların ayak izleri ile açtığı yola bıraktı okula vardım. Bu seferde okula geç geldin diye eğitmen kafama bir çubukla vurdu neden geç kaldın diye. Durumu izah etmeme fırsat vermeden geç yerine bakalım dedi ve ondalık kesirleri baba anlat dedi..akşamdan şiir okumaya gittim dersime az çalıştım. Ve ondalık kesirleri yarım yamalak anlattım ama yine bir iki çubuk daha sırtıma ve kafama yedim. Ve
Okul bittikten bir iki yıl sonra inşaatlarda çalışmak için gurbete çıktım ilk olarak antalyayı gittim yıl 1975. Üç beş ay orada çalıştım bir demirci ustasının yanında. Daha sonra aynı usta ile Aydının söke ilçesine gittik. Orada konutlar inşaa ettik oradan kuşadasına gittik odarada villalar inşaa ettik. Yıl 1976.Bir gün saz dükkanının önünden geçerken sazlara bakıp duruyordum. Sırtıma birisi eli ile vurup Vahap usta neye bakıyorsun diye seslendi. Geriye döndüm baktım sırtıma vuran kişi işini yaptığımız mütahitimiz. Engin berberoğlu. CHP gençlük kollar başkanıydı Kuşadası’nda o yıllarda.ve iki dönem CHP den belediye başkanlığı yaptı. Çok severdi beni bana ilk sazımı Engin berberoğlu Abim almıştı hiç unutmuyorum..buradan selamlarımı yolluyorum kendilerine kendi çabalarım la saz çalmayı öğrendim ve yıllar sonra askerliğimi geldi yıl 1980. Cumhurbaşkanlığı muhafız alayı Bando komutanlığınlığında müzisyen olarak askerliğimi yaptım
Kenan evrenin cumhur başkanı olduğu dönemdi.çevik bir paşam kurmay yarbaydı, alay komutan yardımcısıydı..ve daha sonrada o rütbeye alay komutanımız oldu. 20 ay askerlikten sonra 1982 de teris oldum yıl 1987 ailem ile birlikte de İzmire yerleştim. İşle güçler derken sazimdan bir ara uzak kaldım, geçim dedi başladı. Ve iki üç ay bağlama kursuna giderek biraz geliştirdim saz çalmayı.notalı olarak
İşte benim şair müzisyen ve söz yazarı olmam, şiire. Müziğe, bağlamaya olan hevesimdendir.
Vahap Ünsal..
Söz yazarı. Şair ve müzisyen..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.